• fr. l’ecole des femmes
    ing. school for wives
    tr. karilar mektebi*

    moliére ustanin leziz oyunlarindan. prologu $oyle olmali:

    arnolphe, aka m. de la souche.
    chrysalde, arnolphe'un arkada$i
    horace, agnès'e a$ik genc
    enrique, chrysalde'nin uvey abisi
    oronte, horace'in babasi, arnolphe'un kankisi
    alain, arnolphe'un hizmetcisi
    agnès, arnolphe tarafindan yeti$tirilmi$ genc ve ho$ bir citir
    georgette, arnolphe'un (kadin) hizmetcisi.
  • andré gidein romani. cevirisini tahsin yucelin yaptigi kitap sel yayinciliktan yayimlandi. kadinlar okulunda aile ici iliskilerden yola cikarak gercek bir kurmacanin ve bireysel ile toplumsalin ic ice gectigi noktalara dikkat cekiyor. 3 bolumden olusan kadinlar okulu'nun 3 ayri anlaticisi var. irdeleyen konusu ve ilgi ceken anlatimi keyif veriyor okurken.
  • yazıldıgı zamanla gunumuz arasında yuzyıl olmasına ragmen okudugumda kadın erkek iliskileri, evlilikler gibi konularda sorunların hic de degismedigini gozlemledigim kitap. biz mi degisiriz, gelisip, bilgilendikce begenmez oluruz bir zamanlar sevdigimizi sandıgımız kisiyi , yoksa o mu degisir, bozulur hayatın icinde. sevgi tutsaklıga, nefrete nasıl donusur. andre gide tum bunları ustalıkla ve akıcılıgını hic yitirmeyen bir dille anlatmış, gecmisten bugune uzanmıs sanki.
  • aynı zamanda bir andre gide kitabı. iki bölümden oluşuyor. birincisinde eveline'in robert'la ilk tanıştığı zamanlarda tuttuğu günceyi görüyoruz.
    yirmi sene sonra da tekrar günce yazmaya başlıyor. ikinci bölümde eveline robert'tan soğumaya başlıyor. bu bölümde eveline, robert'tan uzaklaşmak için kendi içinde bir vicdan savaşı veriyor.
  • kadın-erkek ilişkileri bağlamında da değerlendirilebilecek bir andre gide kitabıdır ve fakat yıllar ötesinden bu kitabın belleğimde bıraktığı izi; "zaman içinde duygular ve hayata bakış noktasındaki değişiminin izdüşümü." olarak özetlerim.

    bir kadın ilk gençlik yıllarında bir adamı nasıl görüyor ve 25 yıl sonra aynı kadın, gene aynı adamı nasıl algılıyor görmek istiyorsanız bu küçük kitaba bir göz atabilirsiniz!
  • "sevgi içinde gelişiriz ama kendimizi tanımayı birbirimize karşı çıkarak öğreniriz."
    andre gide
  • [yalnız temps okuyan babamın söylediği gibi, la libre parole'un "kötü bir gazete" olduğuna inanamıyorum; girard pansiyonundaki ikinci günümüzde, robert'le babam fümuarda yalnız başlarına karşı karşıya kaldıkları zaman işler iyice bozulacak sanmıştım.] andre gide - l'ecole des femmes

    "ah! yalnız bir kez olsun, durumunu gerçekten güçleştirebilecek bir davayı savunduğunu, kendine yarar sağlamayacak duygular beslediğini, kendisine hiçbir şey getirmeyecek kanıları olduğunu görmeyi ne kadar isterdim." agy

    "sara, rahat rahat ilerledi, sonra yüzünü öğrencilere dönerek, britannicus'un ilk sahnesini okumaya başladı. sesi her zamankinden daha dolgun, daha ciddiydi, şimdiye kadar farkına varmadığım nir gürlük kazanıyordu. öbür öğrenciler gibi ben de bu dizeleri ezberlemiştim; öğretmenimiz açıklamıştı bunları; üstün yanlarını göstermişti, ama şimdiye kadar güzelliklerini fark etmemiştim." agy

    "gerçekten bir şey gösteren bir tablo yapmaktan da korkuyorlar, dedi. bugünün ressamları her şeyden önce yolumuzu şaşırtmaya çalışıyorlar sanki." agy

    "o sırada okuduğum kitaplar içinde, hiçbiri clarissa harlowe kadar uzun zaman doldurmadı düşüncemi. düş ürünlerinden pek hoşlanmamakla birlikte, bir zamanlar ünlü olan, ama yanılmıyorsam bugün fazla okur bulamayan bu romanın beş cildini tek satır atlamadan okudum. hiç kuşkusuz önemli bir etkisi oldu üzerimde (ama tam richardson'ın* umduğu gibi de olmadı), bunun için sözünü etmem gerekiyor. clarissa'nın başına gelen bütün dertlerin dindarlığından, büyüklerine boyun eğişinden, iğrenç babasına gösterdiği saygıdan geldiğini gördüm ilkin." agy

    [bir de chamfort'un* sözünü anmayı severdi: "bir insan kırkına gelip de insanlardan soğumamışsa, insanları hiçbir zaman sevmemiş demektir." sonra da kırkını çoktan aştığını eklerdi.] agy

    (bkz: kadınlar okulu)
  • molière'in çok ses getiren oyunlarından biridir. hatta öyle eleştiriler gerçekleştirilmiştir ki molière 1663 yılında "la critique de l'école des femmes" oyununu yazarak, bu oyun sonrasında gerçekleşen tüm görüşlere en büyük eleştiriyi ortaya koymuştur.

    kadınlar mektebi, ilk kez 26 ocak 1662 tarihinde paris'te palais - royal tiyatrosu'nda oynanmıştır. oyun, molière`in ilk büyük komedisi olarak nitelendirilmektedir. bu başarısı da çeşitli zümrelere mensup kişiler tarafından fazlasıyla eleştirilmiştir. anlatılanlara göre eleştiri dozunu bilmeyen, la feuillade isimli bir kişi molière'i versailles sarayı'nın koridorunda kulaklarından yakalayıp hakaret etmiştir. yaşanan bu olaylar ise molière'e hakiki komediyi yaratma konusunda destek olmuştur. tüm eleştirilere rağmen yalnızca hakiki sanattan anlayan kişiler molière'i savunmuştur. savunanlar arasında kral xıv. louis de yer almıştır.

    oyunda, kadın erkek ilişkilerinde ve eş seçiminde hayal edilen ile gerçeğin birbiri ile olan uyuşmazlığı ve ilişkilerin asla planlanabilecek bir yapıda olmadığı işlenmiştir. aldatılmamak için genç bir kızı büyük bir cahillik içerisinde yetiştirerek kendi mutluluğunun daim olacağını düşünen arnolphe'un, hayatın işleyişi karşısındaki hazırlıksızlığı ele alınmıştır.

    molière, bu oyundaki konunun benzerini ilk olarak "l'ecole des maris" ( kocalar mektebi) adlı oyununda 1661 yılında işlemiştir.

    --- spoiler ---

    oyundaki kişiler:
    - arnolphe, diğer adı ile m. de la souche
    - agnes : arnolphe'un büyüttüğü masum genç kız
    - horace : agnes'in aşığı
    - alain : köylü, arnolphe'un uşağı
    - georgette : köylü kız, arnolphe'un hizmetçisi
    - chrysalde : arnolphe'un ahbabı
    - enrique : chrysalde'nın kayınbiraderi
    - oronte : horace'ın babası ve arnolphe'un ahbabı

    arnolphe kırklı yaşlarında bir adamdır ve istediği tek şey aldatılmamaktır. arnolphe göre çokbilmiş kadınlar kocalarını her daim aldatmaktadır. bu amaç için daha dört yaşında iken fakir bir kadından agnes'i almıştır. agnes'i kendi istediği gibi yetiştirmek istemiş ve onu bir manastırda büyütmüştür. agnes'i büyük bir cehalet içinde büyüterek kendi hayal ettiği hayatı yaşayabileceğini düşünmüştür. agnes on altı yaşına geldiğinde ise arnolphe onu manastırdan almış ve agnes ile evlenmenin yolunu yapmaya çalışmakta iken olanlar olmuştur.

    arnolphe, agnes'i hizmetçisi ve uşağı ile bir eve yerleştirmiştir. horace adındaki genç de agnes'i balkonda görmüş ve birbirilerine aşık olmuşlardır. bir gün yolda horace arnolphe ile karşılaşır ve arnolphe ile babası oronte dost olduğu için ona yaşadığı bu aşktan bahseder. arnolphe ise agnes ile bir bağı olduğundan asla bahsetmez ve dostluklarına güvenen horace yaşadığı her şeyi arnolphe'e anlatır. detayları öğrenen arnolphe, horace'nin bir daha agnes ile görüşmemesi için uşak ve hizmetçiyi tembihler ve pek çok önlem alır. ama her şeye rağmen horace ile agnes bir araya gelmeyi başarır.

    arnolphe, agnes'e onunla evlenmek istediğini ve horace'den vazgeçmesi gerektiğini söyler. agnes'ten aldığı her cevap karşısında arnolphe şaşırmadan duramaz. yıllarca dışarıda olan biten tüm duygulardan izole ederek büyüttüğü bu genç kızın karşısında aşka, sevgiye, evliliğe dair söylediği her sözde yıkılır. arnolpe ne yaparsa yapsın agnes'in kalbindeki horace'e olan aşkı yok edemez.

    bir gün horace, babasının onu evlendirmek için şehre geleceğinin haberini alır ve bu yabancı ile evlenmek istemeyen horace, agnes'i kaçırmak ister. yardım istediği kişi de yine arnolphe olmuştur. bu güzel haberi duyan arnolpe, horace'e yardım etmek için her şeyi yapacağını söyler. horace, agnes'i elleriyle arnolphe'e teslim eder. arnolphe, horace oradan uzaklaşana dek yüzünü agnes'ten gizler ve en sonunda oyunlarını bozduğunu yüzünü göstererek agnes'e söyler.

    horace'ın arnolphe'dan bir başka isteği daha olmuştur. şehre gelen babasını, agnes ile evlendirmek için ikna etmesi konusunda yardım istemiştir. pek tabii arnolphe bunun tam tersini yapmak için hazırlıklar yapmaktadır. oronte'e horace'nin o kızla evlenmesi gerektiğini söyler dururken, agnes evde zap edilemez ve eve giderler. bu esnada oronte, horace'nin evleneceği kızın zaten agnes olduğunu söyler ve arnolphe ne yapacağını şaşırır. aslında agnes, senyör enrique'in gizli aşkı angelique'den olan kızıdır. angelique de chrysalde'nin kız kardeşidir. agnes doğunca onu bir köylü kadına verirler. köylü kadında durumu iyi olmadığından onu arnolphe verir. yıllar sonra agnes'i aramak için köylü kadına gittiklerinde onu arnolphe verdiklerini öğrenirler ve enrique ile kızı agnes buluşur. horace ile agnes mutlu bir hayat yaşarlar.

    --- spoiler ---
  • “ben kadın için daha çok bilgi istemiyorum yalnız, daha çok çaba, daha çok cesaret, daha çok kararlılık istiyorum” * *
hesabın var mı? giriş yap