• isabelle huppert'in basrol oynadığı guzel claude chabrol filmi. huppert de pek iyi oynamış souk kadını.
  • sandrine bonnaire in oynadigi kadin, bir sahnede tv basinda zaplamaktadir. bir suru fransiz kanalini zapladiktan sonra, karsisina trt int avrasya cikar. kadin burada durur ve bir sure kanaldaki garip tarihi turk filmini seyreder. seyrederken dumur olunmustu.
  • venedik film festivali'nde başroldeki iki oyuncusuna birden en iyi oyuncu ödülü’nü kazandıran agresif,rahatsız edici ve çok başarılı bir claude chabrol filmi.ama sanki çizilen burjava tiplemesi filmin bazı kısımlarında da belirtildiği gibi faşizan olmaktan öte bana masum ve saygılı gözüktü.öyle ki filmin sonunda çelişkiler içinde kalabiliyorsunuz.hani burjuvaziye başkaldırmadan öte ruhsal ve akılsal sağlığı yerinde olmayan 2 kişinin birbirini bulması ve geçmişlerinde zaten var olan çılgınlıklara bir yeni halka eklemelerinin süreci gibi gözükebiliyor film.
  • isabelle hupert ve sandrine bonnaire nin enfes oyunculuklarına hayran kaldığım film. birbirleriyle içinde oldukları etkileşim itibariyle müthiş bir ikili oluşturduklarını düşünüyorum. gerçekten rahatsız edici ve aslında sonunda olacaklara çok da şaşırtmayan bir çizgisi var filmin. beklenmedik, şok etkisi yaratan bir şey değil de, yavaş yavaş sinir bozan türden. hırs, soğuk ifadeler, akli dengesi bozuk karakterlerin kahve içmek suretiyle içlerindeki nefreti tetikleyerek, şaka gibi yaşadıkları taşkın seremoni.
  • ruth rendell'in 'tastan hukum' kitabindan uyarlanmis film...(bkz: ruth rendell)
  • hizmetçiyi canlandıran sandrine bonnaire'in kâhkülü kadar sert ve sivri bir film, yönetmen claude chabrol. isabelle hupert'in canlandırdığı isyankâr postane memuresinin külodu görünür bir sahnede. 1999 yılında istanbul film festivali'nde gösterilen sitcom'a da benzer biraz konu ve tema itibarı ile.
  • funny gamesle pek çok benzer yöne sahip film: soğukkanlı karakterler, burjuva özellikleri, televizyon etmeni, müzik öğesi, şok edici final..
  • isabelle huppert hanımın hiç bir filminde olmadığı gibi bu filminde de normal bir karakteri canlandırmadığı film...
  • şunu da not düşmekte fayda var belki: jeanne*, sophie* ile buluşmak için lelievre'lere ilk gidişinde -ki galiba haftasonu tatilinde aile-, düşük dozda bir nefretle evi dolaşıyor, arada kütüphaneyi şöyle bir gezdiğinde elinde bir celine kitabıyla çıkıyor, kalınlığından anladığımız kadarıyla, o kitap gecenin sonuna yolculuk. - ben bugün kıvamında foreshadowing'ler üzerine düşünürken bunu hatırladım.
  • filmin sonunda sophienin,hizmetcinin, evdeki herkesi vurduktan sonra illiterate olmaya gonderme olarak sanirim kutuphaneye de bir kursun atmasi cok etkileyciydi.
hesabın var mı? giriş yap