*

  • *
    türkçeye lanetliler gemisi olarak çevrilmi$ gordon thomas ve max morgan witts romanıdır.

    roman, aynı isimle filme de çekilmi$tir.

    1976 yılı yapımı bir stuart rosenberg filmidir.

    ba$lica rollerde faye dunaway - orson welles - max von sydow - oskar werner - malcolm mcdowell - sam vanamaker - james mason - lee grant oynamı$tır.

    3 dalda oskar adayı olmu$tur.

    - en iyi uyarlama senaryo,
    - en iyi yardımcı kadın oyuncu,
    - en iyi müzik.

    filmin konusu*

    "kadrosu yıldızlar geçidi gibi olan bir savaş dönemi draması"

    937 musevi alman, arkalarında her şeylerini bırakarak havana’ya doğru yola çıkar. kimisi toplama kampından çıkmış, kimisi ise hitler ve politikaları yüzünden elindekileri kaybetmiştir. havana’da akrabalarına kavuşacaklarını ve yeni bir hayata başlayacaklarını düşünen bu insanların tek istedikleri, nazilerin soykırım tehdidinden uzaklaşmaktır. ancak havana limanına ulaştıklarında, tüm bu yolculuğun nazilerin propaganda bakanı "josef goebbels"’in bir planı olduğu anlaşılır. gemiden inmelerine izin verilmeyen ve hiçbir ülke tarafından kabul edilmeyen bu insanlar için almanya’ya geri dönmek, bile bile ölüme gitmekle aynı anlama gelir.

    nazi almanya’sı döneminde yaşanmış bir olaydan esinlenen lanetliler gemisi, politik oyunların insanların hayatını nasıl cehenneme çevirdiği gerçeğini tokat gibi yüzünüze çarpıyor. faye dunaway, orson welles, james mason gibi birçok hollywood efsanesinin yer aldığı oyuncu kadrosunun başarılı performansları ise filmin etkisini daha da artırıyor.
  • son derece düşük tempolu ama tuhaf bir şekilde sürükleyici bir yıldızlar geçidi. gerçek bir hikayeden alındığı için olsa gerek insanı insanlığından utandıran ikinci dünya savaşı filmlerinden bir digeri.
  • doctor who serisinin 4.sezon ilk bölümüdür. doktorumuzun titanik adı verilen lüks bir "uzay gemisiyle" seyahat eden bi dolu zenginin arasına düşmesi ile başlar ve nihayet -en azından benim izlediğim 3 yıl içerisinde- söylemesi gereken en önemli sözü söylediği bölümdür ayrıca.

    --- spoiler ---

    robot meleklere aslında kaçak yolcu olduğunu ve kendisini öldürmelerinin verilen emre karşı olacağını söyleyip robotlara kafayı yedirmiş ve ardından kendisinin de söylemeyi çok sevdiği ve bütün uzaylı filmlerinin haklı klişesi olan şu sözü söylemiştir: "take me to your leader!" tabi bunu söylerken david tennantın o muhteşem fırlama gülüşünü de ekleyin, harika oluyor gerçekten.

    --- spoiler ---
  • ghost ship filmine ilham kaynağı olan antonia graza'yı anlatır.
  • ikinci dünya savaşı sırasında ms st. louis gemisiyle özgürlüğe kavuşma hayaliyle yola çıkıp soykırıma gidenler: lanetlilerin yolculuğu!

    ms st. louis, 13 mayıs 1939'da nazi yönetiminin yükselen zulmü ve ayrımcılığından kaçarak sığınma arayan 937 yahudi yolcuyu taşımak üzere yola çıkan bir alman gemisiydi. yolcular küba'ya vize almıştı ve hepsi günün sonunda amerika birleşik devletleri'ne göç etmeyi umuyordu...

    havana'ya varıldığında, federico laredo brú başkanlığındaki küba, yasaların yakın zamanda "abd vatandaşları dışındaki tüm yabancıların girişini kısıtladığı" şeklinde değiştiğini söyleyerek yolcuların vizelerini beklenmedik bir şekilde iptal etti. yapılan detaylı tarama sonucunda, küba yalnızca 28 yolcunun inmesine izin verdi. 22 tanesi geçerli amerika birleşik devletleri vizesi olan yahudilerdi; 4 ispanyol ve 2 küba vatandaşı vardı. kabul edilen son kişiyse intihara teşebbüs eden, çaresiz bir yolcuydu.

    yolcularının günlerdir yaşadığı açlığı, çaresizliği ve umutsuzluğu bilen kaptan gustav schroeder, onları kabul etmeye istekli başka ülkeler bulmak için 907 yolcuyla florida kıyılarına yakın bir yere gitti ve yolcular, başkan franklin d. roosevelt'e sığınma talebinde bulunan telgraflar gönderdiler, ancak abd hükümeti kayıtsız kaldı. kaptan schröder, mültecilerin kaçmasına izin vermek için st. louis'i karaya oturtmayı düşündü ancak abd sahil güvenlik bunu engelledi.

    abd'den geri çevrilmesinden sonra, kanada'daki bir grup din adamı, başbakan william lyon mackenzie king'i yolcuları kabul etmesi konusunda ikna etmeye çalıştı, fakat kanada göçmenlik şubesi müdürü frederick blair, yahudi göçüne karşıydı ve başkanı kayıtsız kalmaya ikna etti.

    diğer güney amerika ülkeleri de yolcuları geri çevirince gemi sonunda avrupa'ya geri dönmek zorunda kaldı. yapılan müzakereler ve diplomatik çabalarla yolcuların 288'ini ingiltere, 224'ü fransa ve 214'ü belçika aldı, fakat 2. dünya savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte avrupa ülkelerine sığınan st. louis yolcularının bir kısmı trajik bir şekilde alman işgali altına girerek yahudi soykırımında katledildi.

    tarihçiler, 938 mülteciden yaklaşık 709'unun savaştan sağ kurtulduğunu ama 228'inin öldüğünü tahmin etmektedir. lanetlilerin yolculuğu, yahudi mültecilerin karşılaştığı zorlukların bir simgesi olarak tarihte yerini almıştır.
hesabın var mı? giriş yap