le reel

• hakkında yazılmış en iyi şiir eliot'ın the hollow men'idir.
• bahse girerim bu terimi ilk duydugunda "ehe ehe l'oreal" demis olan bin kisi bulabilirim. sen, ben, hepimiz.
• gerçek, temsil alanın dışında kalan, simgeselleştirilmesi imkansız olandır. herhangi bir imgesel yolla temsili veya herhangi bir sembolik sisteme yazımı imkansız olan şeydir. söylemin dolayımından, temsilden, kaçan şeydir. nihai olarak simgeselleştirilmeye direnen insan psişesinin bir parçasıdır. ölüm gerçek’e klasik örnek olarak verilir. zizek son dönemlerde sermayenin ‘gerçek’e örnek olduğundan bahsetti. critical inquiry dergisinde yapılan tartışmada laclau zizek’e git ev ödevini yap dedi. kendi hegelciliğine uyumlu hale getirmek için lacancı kuramı sistematik olarak tahrif ettiğini söyledi. sonra laflaştılar. aslında bu ikili arasındaki ilk münasebetler, laclau’nun ideolojinin yüce nesnesi kitabına önsöz yazması ve laclau’nun new reflections on the revolutions of our time kitabının sonuna eklenen beyond discourse analysis makalesinden sonra laclau’ya zizek’in eleştirisidir. özne, antagonizma bahsinde zizek’i haklı bulup psikanalize doğru yönelmişti. butler, zizek, laclau üçlüsünün yazdıkları contingency, universality, hegemony’de ayyuka çıkan tartışma var ki o ayrı mesele.
  bunu bir kenara koyup fredric jameson’a dönelim, jameson, lacan’da gerçekle neyin kastedildiğini söylemenin hiç de öyle sanıldığı gibi zor olmadığını söyler. le reel: tarih’in kendisidir veya tarihten başka bir şey değildir der. inanmıyorsanız bakın: fredric jameson, “imaginary and symbolic in lacan: marxism, psychoanalytic criticism, and the problem of the subject”, yale french studies no. 55/56, 1977, s. 338-395.
• her ne kadar jacques lacan'a atfedilen bir kavram olsa da, tasavvuftaki la taayyun mertebesine olan benzerliği, gözden kaçmamaktadır. kabbalistik açıdan ise, aydınlık ve karanlığın ayrılmadığı aşama... ilginç bir durum değil mi sevgili okurlar, doğumdan öncesine le reel, sonraki döneme imgesel - yani bebeğin ışık ve karanlığı ayırd edip seslerle değil görüngülerle dünyayı algılaması, daha sonra da en belirgin dilin kullanımı ile görülen, simgesel dönem olarak üçe ayrılır lacancı psikanaliz. dolayısıyla lacan'ın mistizimden aşırdığı bir kavramdır...
• (bkz: gayb)