• ispanya'nin dogusu sahillerindeki saguntum sehrinin hannibal adli komutan tarafindan ele gecirilmek icin kusatilmasi olayidir. hannibal diger komutanlarin aksine pek fazla kusatma ve isgal hareketinde bulunmamis, daha cok savunma ve ulkesini tek parca halinde tutma gayretleri icine girmisti. onun emrinde alexander veya sezar gibi bitmez tukenmez ordular yoktu. ordusu genelde az sayida, gonullu ve vatansever askerlerden olusmaktaydi.

    kardeslerim, simdi sizlere bu kusatmanin hikayesini anlatayim mi? yaklasin o zaman yamacima.....

    eskiden saguntum sehri bir ucundan bir ucu 2 km olan, sahile dogru uzanan ufakca bir yerdi. yani o zamanlardaki saguntum gunumuzdeki saguntum'a gore daha kucuk bir yerdi. daha sonra genisletilerek buguku halini aldi. kasaba okyanusu cok iyi goren buyukce bir tepeden olusuyordu ve etrafi tabi ki surlarla kapliydi. zaten o donemde etrafi surlarla kapli olmayan sehirler buyuk ordular tarafindan birkac saat icinde lokmalar halinde yutuluyordu. tepenin bati tarafi haric diger 3 tarafi keskin ucurum ve sert yokuslarla doluydu. bati tarafinda ise yokus tirmanmaya biraz daha elverisliydi.

    hemen olay yerinin haritasini da verelim: http://www.hannibalthewarrior.com/…ges/saguntum.gif

    bu da alinmak istenen yerin fotografi: http://upload.wikimedia.org/…castillo02_sagunto.jpg

    tabi ki tepenin batiya bakan kisminda yokus tirmanmaya daha elverisli oldugu icin, olasi bir isgalden korunma amaciyla bu bolumdeki surlar daha bir guclu ve yuksek yapilmisti. halk surlarin icinde rahat ve duzenli bir hayat surmekteydi. o zamanin teknolojisiyle bu surlari yikmak pek mumkun olmayacakti.

    o donemlerde surlar yikilamadigi icin, surlarla cevrili olan sehirleri almakta kullanilan en onemli taktik surlarin dibine bir sekilde tepecikler insa edip bunlarin uzerine tirmanip surlara ulasmakti. tabi bu olay cok agir ok ve tas yagmuru altinda gerceklestigi icin aylarca surebiliyordu. hannibal'in ise boyle bir secenegi yoktu, zira sert kayalik ve yokuslarla dolu bu tepede boyle bir taktik denemek aylarca degil yillarca surebilirdi ve hannibal'in surlar onunde tum ordusunun telef edilmesine hic niyeti yoktu.

    hannibal, askerlerine etraftaki tum ormanlara dagilip kesebildikleri kadar agac kesmelerini ve kesilen tum agaclarin belli bir noktada toplanmasini emretti. o sirada kafasinda turlu tilkiler geziyor, turlu planlar yapiliyordu. daha sonra kesilen odunlarla o zamanlar vineae denilen araclar yapildi. bu araclarin ornegi asagidaki resimde gorulebilir:

    http://www.klassiekevertalingen.nl/…ltuur/leger.gif

    bu araclarin en onemli ozelligi altlarinda tekerlek, ustlerinde de guclu kalkanlarin olmasiydi. boylece her aracin altina cok sayida asker saklanip zarar gormeden surlarin dibine kadar yaklasabilirdi. tabi bu yaklasim tepenin batiya bakan ve tirmanmasi daha kolay olan bolumunden yapilacakti. vineae'lerin bazilarinin ucunda kocbasi vardi. bazilari da tekerlekli kule seklinde yapilmisti. boylece surlarin yikilmasi veya uzerine tirmanilmasina calisilabilirdi.

    insa edilen kocbaslari o gune kadar gorulmemis buyuklukteydi. bu kocbaslari ahsaptan yapildigi icin saguntum'daki direniscilerin ellerinde bir sans vardi. o da kocbaslarini bir sekilde atese verip imha etmekti. bunun icin yanan oklar kullanacaklardi ama hannibal'in bu olaya alacagi onlem gecikmedi. kisa sure sonra insa edilmeye baslanan ahsap askeri araclarin uzerleri toprak ve camurla kaplandi ki, surlardan atilan yanan oklar bu araclari atese veremesin. bu taktik ise yariyordu.

    kocbaslari surlarin dibine kadar basariyla gelmisti ve surlari dovmeye baslamisti. birkac gun sonra surlarin bir kismi ve gozlem kulelerinin iki tanesi yikilmisti bile. saguntum halki cok iyi savasci olmasiyla bilinen bir halkti ve ispanya'da hannibal'in kontrolu altina girmeyen son millet olarak kalmislardi. ellerinde cok miktarda silah ve yiyecek stogu da bulunmaktaydi. amaclari yeterince direnip roma imparatorlugundan yardim istemekti. boylece ozgurluklerine yeniden kavusabilirlerdi.

    hannibal vakit kaybetmek istemiyordu. surlarin buyuk cogunlugunun imha edilmesini bekleyemezdi. surlarda askerlerin icinden gecebilecegi buyuklukte gedikler acilir acilmaz askerlerine hucum emri verdi. o gun kusatmacilarin 150 bin askeri bulunmaktaydi. yapilan ilk hucum sonunda hannibal'in adamlari agir kayiplar vererek geri cekildiler. surlarin uzerinden askerlerin uzerine tas, kizgin yag ve ok yagiyordu ve saguntum'lular her turlu savas taktigini cok iyi uyguluyordu. surlari asmayi basarabilen az sayidaki asker de kisa sure sonra hayatini kaybediyordu. hannibal hic zaman kaybetmeden ikinci saldiri emrini verdi ve bu da, ayni ilk, ucuncu ve dorduncu saldiri gibi geri puskurtuldu. ust uste duzenlenen saldirilar surekli geri puskurtuluyordu.

    ust uste zaferler kazanan saguntumlular bundan cesaret alarak, az sayilarina ragmen surlardan inip hannibal'in ordusuna karsi kontra ataga ciktilar. defansta az adamla yakalanma riskini alan saguntum direniscileri, sag ve sol kanattan etkili ortalarla rakip kaleciye zor anlar yasattilar. ayni saldirida hannibal da baldirindan yaralandi ve sedyeyle oyun disina alindi. bundan sonra savasin komutasini aktif olarak surduremeyecekti. karsi tarafa yeterince zarar verdigini dusunen saguntumlular karsi atak yeyip sehri kaybetmemek icin hizla sehirlerine geri donduler ve yeniden savunma pozisyonu aldilar.

    bu saldirilarda saguntumlular falerica adini verdikleri yanan oklar kullanmaktaydilar. bu oklar normal oklara gore daha buyukceydi ve yuksek surlarin uzerinden atildiklari icin mesafe tanimiyorlardi. bu oklar en basta ahsaptan yapilan savas makinelerini yakip imha etmek icin kullaniliyordu, ama bu araclarin toprakla kaplanmasindan sonra direk askerlere atilmaya baslanmisti ve bu sekilde daha etkiliydi. cok sayida asker ya oluyor, ya da agir yaralaniyordu. zaten bir askerin yaralanmasi demek, onunla ilgilenen en az 2-3 askerin daha safdisi edilmesi demekti.

    hannibal'in ordusu 5 gun boyunca surekli hucum edip saldirdiysa da sehri ele gecirmeyi hala basaramadi. ortada cok sayida yarali ve olu asker vardi ve komuta boslugu olusmaya baslamisti. ayrica bloklar arasi uyum da bozulmaya baslamisti. hannibal gec de olsa sehri aceleyle alamayacagini ve acele ise seytanin karisacagini anlamisti. bundan sonra komutanlariyla bir toplanti yapan hannibal, savasta komutanlarindan cok emrindeki muhendislere guvenmesi gerektigini biliyordu. muhendisler bundan sonraki birkac gun icinde yeni projelerle sahneye cikmak durumundaydi.

    muhendisler birkac gun icinde yeni bir proje hazirladilar. bu projede 3-4 katli apartman gibi dev kuleler insa edip her kata okcular ve diger askerler dikmek vardi. bu kulelerin altinda tekerlekler olacakti ve kuleler bir sekilde surlara yaklastirilip surlardaki direniscilerin oldurulmesi hedeflenecekti.

    kuleler harekete gecip surlarin uzerindeki askerlerle ok dalasina girecek (bkz: it dalasi) ve bu sirada karadan harekete gecen eli cekic ve balyozlu askerler de surlardaki gedikleri daha da acmaya calisacakti. kuleler surlara yaklasinca kulelerden surlara ok yagmuru basladi. kisa surede cok kayip veren direnisciler mevzilerini terk edip geri cekilmeye basladi. bu sirada karadaki askerler de surlarin yikimina basladilar.

    saguntumlularin buna karsi alinacak bir onlemi vardi. bu da mevzilerini terk edip ic taraflara gecmek ve buraya ikinci bir duvar ormekti. tabi iki aceleyle birkac gunde orulecek bir duvar, ilk surlar kadar kuvvetli olmayacakti ama direnmek icin ellerinde baska sans yoktu. artik distaki surlara saldiran hannibal'in askerleri daha rahat calisabilirdi. birkac gun sonra surlarda acilan ve iclerinden askerlerin gecebilecegi buyuklukteki gediklerin sayisi 10'u gecmisti. askerler birazdan sehrin icine akabilirdi. hannibal'in verdigi emirle bu da gerceklesti. kisa sure sonra tutunamayan direnisciler sehrin icine kactilar. sehrin icinde buyukce bir kale vardi ve tum askerler buraya siginmisti.

    birkac gun sonra hannibal iyilesip ordusunun basina gecti. askerlerin sigindigi kaleyi kusatip askerlere teslim olmalari cagrisinda bulundu. askerler teslim olurlarsa olduruleceklerini ve mallarina el konulacagini dusunuyordu. o gune kadar yasanan bir cok unlu kusatmada teslim olan askerlerin sonu hic iyi olmamisti. bir cok kez kendilerine can guvenligi sozu verilmesine ragmen infaz ediliyorlardi. bir sure sonra askerler ellerinde ne varsa hepsini bir meydanda toplayip yaktilar ve topluca intihar ettiler. hannibalin ordusu kisa sure sonra kaleye girerek hakimiyet altina aldi.

    kusatma toplamda 8 ay surmustu. her ne kadar saguntum'lular mallarini atese verse de, kusatma sonunda askerler yine de bol miktarda ganimet elde etmislerdi. romalilar hicbir zaman yardima gelmemisti ama tarihte yaptiklari en buyuk hatalardan birini yapmislardi. bu savastan sonra ispanyayi tamamen kontrol altina alan hannibal bundan sonra roma imparatorlugu uzerine yuruyecek ve romalilara darbe uzerine darbe indirecekti. bu olay ikinci pon savasinin da baslangiciydi.

    (bkz: copy paste degil alinteri)
  • türk kara kuvvetlerinin kurulmasından on yıl öncedir. (bkz: mo 209)
  • bu olaydan çok sonraları yazılmış efsanevi anlatımlar detayları abartmış olsa da olmasa da kuşatmanın sonu dehşet verici olmuştu. romalı propagandacı yazar bizi, bütün besi hayvanlarını ve daha sonra da at ve diğer hayvanlarını tüketen saguntumluların açıklıktan ötürü bütün nihai sosyal tabuları yıkıp yamyamlık yapmaya başladığını inanmaya sevk eder. birden fazla antik kaynak - saguntumlulara yönelik kasıtlı bir şekilde sempati duyarak ve hannibal'e karşı da ahlaki bir hakaret yönlendirerek - bitik durumdaki saguntumluların artık en sonunda ölü veya canlı fark etmeksizin kendi çocuklarını yemeye başladıklarını söyler. açlık çoktan bir çok aileyi mahvetmiştir, yalnızca fakirleri değil bütün aristokratları da etkiliyordu. bunların altın ve gümüşleri, satın alacak bir yiyecek olmadığı için de işe yaramaz hale düşmüştü.

    sekiz aylık kuşatma sonunda, dış taraftaki son surlarda da gedik açıldı ve son kalan bitap haldeki müdafiler katledildi, ordunun da tamamen serbest şekilde şehre girmesine izin verildi. ancak saguntum'un ölü kalbinde toplanan hannibal'ın ordusu korkunç bir manzarayla karşılaştı. kokuya karşı burunlarını kapatan birlikler, yavaşça yanan cesetlerin yakıldığı uçsuz bucaksız odun yığınını gördü. bir deri bir kemik kalmış saguntumluların en son kalanları açlıktan ölmüş, yarı iskelet çocuklarını öldürdükten sonra alevler içinde yanmak için kendilerini bu cehennem ateşine atmıştı. her ne kadar şuanda da olduğu gibi savaşdaki korkunç şeylere alışkın olsa da hannibal bile bu durumdan dehşete düşmüş olmalıydı. fakat belki de kabahati ve suçu dengelemek veya roma'yı suçlamaktan başka çok sayıda soruyu bastırmak için, ölülerden kurtulduktan sonra muzaffer ordusunu bolca altın, gümüş ve diğer hazinelerden oluşan ganimeti paylaşmaya gönderdi.

    hannibal ve görevlileri üç çeşit saguntum savaş ganimeti elde etmişti. ilki hayatta kalan insanlardı, bunların çoğu köleydi; ikincisi, satabilecek değerli eşyalardı; son olarak üçüncüsü ise külçe ve sikke de dahil olmak üzere altın ve gümüş malzemelerdi. ne kadar saguntumlunun şehri savunduğu ve öldüğü hiçbir zaman keain olarak bilinememiştir, fakat hannibal'in ele geçirdiği ganimet göz önünde bulundurulduğunda, şimdi köle yapılan diğer saguntunlularla birlikte ölü sayısı en azından yedi bin kadar olmalıydı. hannibal'ın ordusu ganimeti bölüştü, kendisi de bir açıdan şahsına yönlendirilecek suçlamaları rüşvetle defetmek için kartarca'ya gönderilmek üzere değerli eşyaların çok büyük kısmını ayırdı. görünüşe göre kendi kişisel serveti için ganimetten hiç nemalanmamıştı, bunun yerine şimdi açıkca planladığı roma'ya karşı bir sefer yapmak için hatırı sayılır meblağda parayı kenara koymuştu. paralı askerleri, sadık askerleri ve görevlileri, büyük miktarlarda ganimetten ötürü mutlulardı, gelecekte daha çok şey kazanma sözüyle de sefere devam edeceklerdi.

    saguntum'un sonuna dair korkunç haberler hızlıca ispanya'nın ötesine, pirenelerden galya'ya oradan da kısa süre içerisinde roma'yı yayıldı.

    alıntı:hannibal roma'nın büyük düşmanı
    yazan:patrick n. hunt
  • güçsüz rakibe karşı kazanılmış anladığım kadarıyla.
  • hannibal henüz 26 yaşındayken iberya üst komutanlığı'na atanmıştı. iki yıl boyunca akdeniz'de kartaca gücünü güven altına almanın planlarını olgunlaştırmış ve hazırlıklarını ilerletmişti. saguntum'u almak hannibal'in ana planı için hayati önem taşıyordu. bölgedeki en önemli kale olan saguntum'u bu haliyle düşman elinde bırakmak çok büyük bir hata olacaktı.

    dahası, saguntum o tarihlerde roma cumhuriyeti'nin bir müttefikiydi. bu nedenle roma açısından, ileride desteklenecek konumdaydı. ayrıca çoğunluğu kuzey afrikalı, iberyalı, galyalı ve italyan paralı askerlerden oluşan ordusunun çapul ve talan yapmasına fırsat sağlamalıydı. şehri almakla sağlayacağı ganimet, hem kartaca'daki politik rakiplerini etkisiz kılmak için hem de bir sonraki sene planladığı sefer için ordusunu donatmak yönünden gerekliydi. bütün bunlar hannibal için saguntum'un ne kadar önemli olduğunu göstermek bakımından yeterliydi.

    hannibal'in aklındaki asıl gerçek hedef italya'da savaşmaktı. bu açıdan bakınca da saguntum'yu almalıydı ve roma'nın savaşı ispanya'ya kaydırma umutlarını söndürmeliydi.

    hannibal'in bu kuşatma hakkındaki hazırlıkları konusunda roma'ya pek çok istihbarat ulaştı tabii, ama roma cumhuriyeti bu konuda hiçbir şey yapmadı. hannibal'in istedikleri an üstesinden gelinebileceğini, bunun için özel bir çaba harcamaya gerek olmadığını düşünmüşlerdi. hatta, o sırada illiryalılar'ın başlattığı ayaklanma üzerine hannibal,ı çok önemsememişlerdi bile. bu nedenle, hannibal'in ispanya'nın (hispanya) güneydoğusundaki saguntum'u kuşattığı haberleri ulaştığında bile roma etkili bir tepki gösterememişti. sadece hannibal'in birinci pön savaşı sonrasında yapılan antlaşmayı çiğnemiş olması nedeniyle huzursuzdular, o kadar.

    tarihteki bu önemli kuşatmanın sonundaki dehşet olayların bazıları bu başlık altında anlatılmış. o yüzden tekrar etmenin manası yok.
    kuşatma, sonraki yıllarda patlak veren 2. pön savaşına hazırlıktır. o yıllarda, kartacadan habersiz roma denizde elini yıkayamaz denirken, bu savaşların sonunda, roma yenile yenile deniz gücünü geliştirmeyi öğrenmiştir.

    debe editi: sokak hayvanlarını hatırlatmak isterim.
hesabın var mı? giriş yap