*

  • o henry'nin en meşhur hikayelerinden birisi. genç bir çiftin, birbirlerine hediye almak için verdikleri ödünleri anlatır. her şeyin ölçüsü hıncal uluç bey yıllarca yılbaşlarında bu hikayeye köşesinde yer vermiştir.
  • o henry s short stories 'de üç numaralı kısa hikaye / film.
    yönetmen john driver 'dir.
    hikayeyi biliyoruz da; yahu insan isyan etmeden duramıyor; bir noel'de de hediye almayın be kardeşim, mutluluğunuzun o şaşalı resmi için bok mu var; sen en güzel saatini sen de o güzel saçlarını satıyorsun, tamam duygusallığınızın içine ettim, ama rica ediyorum lafımı dinleyiniz, biraz pragmatist olunuz ya, tabi hikayenin orjinaliyle filmleştirilmiş hikaye arasında zaman ve mekan farklılığı doğal olarak kocaman bir boşluk açmakta böğrümüzde.
    bir kere hatunun saçı tekrar uzar da, adam o saati bir daha nasıl geri alacak, baba yadigarı?
    bir de şey hususu var; yahu bu tarz küçük ama sevimli, sevgiliyle birlikte okunduğunda, izlendiğinde, dinlendiğinde insanın içini ısıtacak hikayeler insanı duygusallığa iterken, içimizdeki ayıyı da bastırmamıza sebep oluyor, daha sonra fırsatını bulduğu an tekrar peydah olacağı ana kadar tabi.

    hikayeyi sözlüğe uyarlarsak;
    diyelim ben mordeve 'nin başlığına girdiğim bir entirimi başka bir susere, mesela mijen'e satıyorum, ve elde ettiğim parayla mordeve'nin benim başlığım altına girdiği entiriye verilmesi üzerine 100 adet $ukela alıyorum. mordeve de benden habersiz, benim başlığıma girdiği entirisini satıp onun başlığına girmiş olduğum (sattığımdan haberi yok o entiriyi) entiriye vermek üzere 100 adet $ukela alıyor. ve birbirimize $ukela vermek için kimdir nedir butonuna basıyoruz aynı anda, oha o da nesi?

    dramatik son..

    not: bu entiri de mordeve 'ye tekrar aramıza hoşgeldin hediyesi olsun bakalım.
  • bilmeyenler için hikaye şöyle..

    birbirlerine aşırı derecede düşkün olan genç çift jim ve eşi della ekonomik durumlarının çok kötü olmasından dolayı bir odalı evlerinin parasını bile zar zor ödemektedirler, kaldıki birbirlerne noel için hediye almayı isterler.della jim'e babasından kalan saati için bir zincir almaya karar verir.jimde della'ya o güzel saçları için tosbağa kabuklarından yapılmış bi tarak seti almaya karar verir.ama ne yazık ki ikisininde yeterince parası yoktur.della o uzun saçlarını kestirip satar ve zinciri alır.jimde saatini satar ve dellaya o güzel ve uzun saçları için tarak setini alır.işin ironik kısmıda dellanın tarayacak saçları,jiminde zinciri takacak saati yoktur artık ama seçtikleri hediyelerin kullanışsız olduklarını görmelerine rağmen asıl almış oldukları hediyeler için ikiside mutludurlar..çünkü bu birbirlerine ne kadar aşık olduklarının kanıtıdır.
  • sevmek tanımını biraz olsun kavrayabilmek için okunması elzemdir.
  • oyun teorisindeki oyun halinin payoff ları şu şekildedir:

    agentların -yani jim ile della'nın- hediye almamayı seçmeleri durumunda (0,0), yalnızca jim'in hediye alması durumunda (1,-1), yalnızca della'nın hediye alması durumunda (-1,1), ikisinin de hediye alması durumunda (-2,-2)'dir. yani birbirleri için en kötü durumun ikisinin de hediye alması olduğunu söyler bize bu tablo. tabi bu tablo bize o hediyelerin manevi anlamını gösterebilir mi, aşklarının kanıtının payoffunu ölçebilir miyiz? haaayır. ruhsuz işidir yani bunun oyun hali. siz hikayeyi okuyun.
  • çok güzel bir aşk hikayesidir, her okuduğumda gözlerim nemlenir.. yok yok ağlamıyorum, gözüme birşey kaçtı..
  • mükemmel bir o henry klasiğidir. sanırım 5-6 yaşlarında ilk kez okumuştu ablam ya da annem. o zamandan beri en sevdiğim hikayelerdendir.

    mihrace yekenkülüğ youtube kanalında kısa hikayeler seslendiriyor. buna da hayat vermiş. dinlemenizi tavsiye ederim.

    tık
hesabın var mı? giriş yap