*

  • yahu oraya güvenlik olarak dahi alınsan mağazada çalınan bir ürünü kaçırabilirsin. yine sorumlusu olmazsın bu eksik ürünlerin. e satış görevlisisin, sana birisi "şu ürünün şu rengi var mı?" diye sorarken arkanda kalan kişiler neler neler yürütebilir hatta tüm mağazayı götürebilirler. bunun takibi nasıl mağaza çalışanın görevi olabilir? hele de hiçbir önlem alınmamışken.

    "her yerde bu şekilde zaten" söylemleri gereksiz. her yerde böyleyse bu şekilde olması buna topluca katlanılması gerekiyor demek değil. eğer bu ülkede kökten çözümler üretilmiyorsa çalışan hakları adına, bu şekilde gündeme getirilmesi bence çok gerekli. unutulup gidebilir ki gidecektir ama toplumun bardağını doldurur belki bir şekilde. bir gün "yeter!" noktasına ulaşmak adına böyle ufak görünen ses çıkarmalar gerekli. hoş bizim toplum bilincimiz belirgin zayıf; yılan bize dokunmayınca yıllanıyor.

    "dava aç hakkını savun!" olayı da hepimizin çoğu olayda dilinde ama dava açılınca süreç sonlanana kadar da belli bir para ve efor harcamak gerekeceğinden; bunca kesintiye rağmen bile çalışmaya devam etmeyi düşünebilen bir kişinin buna girişmesi, gerçekçi bakarsak, zor. ne yazık ki ülkede her hak arama konusunda, maddi güç ve sağlamca bir sabır elzem. buralardan yol gösteren, yardımcı olan birileri olursa onların rehberliğinde yapılabilir. belki de bu işe yarar bu tarz başlıklar. elbette büyük resme müdahale etmenin özellikle bireysel olarak gittikçe imkansızlaşması nedeniyle bu çözümü söylüyorum. yoksa birkaç kişinin birkaç mağazaya açtığı davayla dönecek devranlar değil bunlar.

    bir de ucuz iş gücü sağlayıp patronların elini güçlendiren, daha kötü koşullarda çalışmayı kabul eden kişilere de laf etmeyi doğru bulmuyorum; o çaresizliği yaşamadan. sadece kendini geliştirip alternatif yollara geçme konusunda haklı olunabilir. ama bunun için de yine zaman ve para gerekmekte. bu şartlarla çalışan kişiler akşam eve gelip hangi halde yeni adımlar atabilirler, yine bunu da tahayyül edemiyorum. döngüyü kırmak gün geçtikçe yaş ilerledikçe daha da zorlaşıyor. yine dönüyoruz dolaşıyoruz geliyoruz mahvolmuş, umut vadetmeyen, sindirilmiş eğitim sistemimize. e burada artık susuyorum ve kendi efsane döngüme dönüyorum.

    bu konudaki tanım da olsa olsa şu olur benim için: kronik mutsuzluk sebepleri
  • istanbul 7. sulh ceza hakimliği'nin deha mağazacılık ev teks. ür. san. ve tic. aş ile ilhan tanacı'nın talepleri üzerine verdiği 21.11.2018 tarih ve 2018/5589 d.iş sayılı kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
  • odatv tarafından hala yayında olan şartlardır.

    https://odatv4.com/…anlardan-dinleyin-21091841.html

    emekçinin hakkını gasp etmenin yanında, bir de erişim engeli kararı aldırmış olmanız zihniyetinizi açıkça belli ediyor.
  • 12 kasım 2018 tarihli indigo dergisi haberi.
  • hemen hemen ilk fitili ateşleyen sol haber yazısı.

    --- spoiler ---
    bir madame coco tezgahı: bedavaya işçi çalıştırmanın ilginç yöntemleri...
    madame coco mağazalarında çalışan emekçilerin yaşadıklarını biliyor musunuz? örneğin ay sonunda asgari ücret beklerken 200 lira ödenen emekçilerden söz ediyoruz. 'sayım açığı', 'kırılan ürünler', 'çalınan ürünler' adı altında tüm bu zararın bedelini, mağazalarda çalışan emekçilere ödeten bir tezgah işliyor madame coco mağazalarında... patron ilhan tanacı'nın 'kazan-kazan' yöntemiyle kurduğu bu emek hırsızlığı tezgahının iç yüzünü, madame coco emekçileri sol'a anlattı...
    --- spoiler ---

    ardından gelen madame coco işçilerinin örgütlenmesi ve yanyana geliyor olmalarıyla ilgili sol haber paylaşımı.

    --- spoiler ---
    farklı mağazalarda çalışan madam coco işçileri bugün bir açıklama yaparak ortak sorunlarının çözümü için birbirleriyle haberleşmeye ve yan yana gelmeye karar verdiklerini duyurdular.
    --- spoiler ---

    son olarak da madame coco'da işçiler kazanmaya başladı başlıklı sol haber paylaşımı.

    --- spoiler ---
    adını mobbingle, keyfi ve hukuksuz uygulamalarla, çeşitli hak gasplarıyla duyuran madame coco'da işçilerin bir komite kurarak örgütlenmesi, patronlara geri adım attırdı. bazı bölgelerde gelen bilgilere göre bugüne kadar fazla mesai ücreti ödenmeyen madame coco'da bu ücretler ödenmeye başlandı. ancak aynı patron, kamuoyunda bozulan imajını düzeltmek için çalışanlara 'sosyal medyada trollük' talimatı da verdi.
    --- spoiler ---

    son haberdeki sosyal medyada trollük talimatı yeterli gelmemiş olacak ki, artık mahkeme aracılığıyla erişim engeli kararı aldırmaya kadar gitmişler.

    (bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
  • hala google önbellekten ulaşılan ilk yazı şuradadır.

    yaptığı sömürüyü kabullenen bir firmanın aldığı erişim engelleme kararıdır.

    özetlemek gerekirse; ağır çalışma şartları olan firmanın bunlar yetmezmiş gibi bir de çalışanın emeğinin hakkını çalışana söz hakkı sunmadan kesmesi ve çalışanlarına mobbing uygulaması durumu.
  • kendisi ayrı silinmesi ayrı rezalet olan rezalet.
  • başlığı hakkında yanlış bir karar verilen şartlar.
  • beter olsunlar
hesabın var mı? giriş yap