• 1971'de isveçe goc eden ve 2001 senesinde, isveçte olen yazar.

    asırı derecede alkol kullandigi icin, vucudu alkole yenik dusmustur. bazı kitaplari hosuma gitmese de, yazilarini guzel yaziyordu... yılmaz guney icin, peygamber tabirini kullanarak, sinirlerimi alt- ust etmiştir...

    bazi kitaplari sunlardir.

    şıvan'ın sevdasi
    her kuş kendi surusuyle uçar
    roma yürüyüşü
    video gelin
  • kürt kızlarının çektikleri acıya rağmen, içlerinde büyüttükleri umutları eserlerinde romanlaştırdı. kürt diline hakimiyeti ve kendine özgü üslubuyla hacı zorav'ların kürt gençlerinin umut ve iradelerini nasıl da çıkarlarına alet etmek istediklerini yazdı ve aso'ların direncini destanlaştırdı. 1980 sonrasının o puslu ortamında, ilk "sınır ötesi operasyon" sonucu kamışlı'da cereyan eden olayları aktarmaya çalıştı.

    "avusturya gençlik, isviçre kobra ödülü" gibi pek çok ödül aldı. 2001 yılında öldü.
  • doğru mudur bilemem, bugünkü gazetelerde yaşar kemal'in nobel almasını engellediği yazıyor.

    http://www.radikal.com.tr/…ce_ne_yanit_aldi-1306512

    edit: sanıyorum aslı astarı yok böyle bir iddianın:

    http://t24.com.tr/…-iddiasina-isvecten-yanit,289796
  • isveç'in kucak açtığı kucağında hoptiri hoptiri hoplatıp beslediği bizimde gözümüzü oyan bi karga cinsidir. not:kargalardan özür dilerim
  • mahmut baksi (d. 1944, batman- ö. 19 aralık 2000, stockholm) kürt yazar ve gazeteci. gazeteci-yazar mahmut baksi, 1944 yılında batman’ın hezo (kozluk) ilçesine bağlı suphi köyünde doğdu. dicle öğretmen okulu’ndaki öğrenimini tamamlayamadan okulu terk etmek zorunda kaldı. gazeteciliğe 1967 yılında “batman gazetesi”nde başladı. 1968 yılında türkiye işçi partisi (tip) batman ilçe başkanı oldu. aynı sene disk’te aktif olarak sendikacılık yapmaya başladı. 1969 yılında “mezra botan” adlı ilk romanı çıktı. bir sene sonra da, bir yazısından dolayı 7,5 sene hapis cezasına çarptırılan türk komünist şadi akkılıç’la ilgili “şadi akkılıç davası” adlı kitabı yayınlandı. her iki kitap da yasaklandı. 1970’lerin başında siyasi çalışmalarından dolayı 15 yıl hapis cezası alan baksi, bu cezadan dolayı yurtdışına gider. baksi, 22 yıl boyunca aralıksız olarak isveç’in saygın gazetesi “aftonbladet”te gazetecilik ve köşe yazarlığı yaptı. aynı zamanda isveç’teki birçok gazete ve dergide haber, röportaj ve köşe yazarlığı yaptı.
  • ismi, doğduğu şehir olan batman’da yeni açılmış bir kütüphaneye verilememiş kürt yazar.

    ha ismi verilememiş de ne olmuş derseniz; kütüphane isimsiz açılmış.

    kaynak

    türkçe olarak bulabileceğiniz ve benim bildiğim tek kitabı dono’nun köyü isimli kitabıdır.
  • kürt gazeteci ve yazar. yıllar önce hêlîn romanıyla tanımıştım onu. kürtçesi oldukça anlaşılır ve anlatımı yalındı o dönem mehmed uzun'dan sonra kürtçe okuyabildiğim birkaç yazardan biriydi. ibrahim bulak onun anılarından oluşan kesitlerle çok güzel bir yazı hazırlamış. aynı zamanda bu sözlükçülerin çok sevdiği "kürtçülük" ile ilgili bir anıdır.

    sazcı ömer, tuncel kurtiz ve yılmaz güney ile ilgili bir anısını şöyle aktarıır, sazcı ömer'in kim olduğunu da yazıyı okuyunca anlayacaksınız heyecanı kaçmasın şimdi:

    "mahmut baksi’nin anıları oldukça dikkat çekici anektodlarla doludur, bunlardan biri de yılmaz güney ile ilgili olanıdır.

    1979 yılında isveçli bir kadın gazeteci dönemin başbakanı bülent ecevit ile ilişkilerini kullanarak yılmaz güney ile cezaevinde bir röportaj yapar. isveç televizyonunda gösterilen röportajda yılmaz güney ‘türk sinemacı’ olarak tanıtılır. o dönemde isveç gazetesi aftonladet’de köşe yazarlığı yapan mahmut baksi ‘isveç televizyonu, kürtler yokmuş gibi davranıyor’ başlıklı yazısıyla duruma tepki gösterir. yazı o yıllarda isveç’te bulunan bazı türk solcuların hoşuna gitmez. bunlardan ikisi de sazcı ömer ve tuncel kurtiz’dir. bundan sonrasını baksi’nin kaleminden okuyalım:

    ‘’sazcı ömer konuyu açtı. belleğimde kaldığı kadarıyla:
    -baksi, dedi. hepimiz seni seviyoruz. biz etle tırnağız. senin isveç’teki başarıların hepimizin başarısıdır.
    -sağol ömer, dedim. ben ortada herhangi bir başarı görmüyorum.
    -yok, yok… sen gerçekten çok başarılı işler yapıyorsun isveç’te. ama ne yazık ki yanlış yoldasın.
    -neden?
    -kürtçülük yapıyorsun. bana göre yumurtalık olayından sonra, yılmaz güney’e en büyük darbeyi sen vurdun o yazınla. ama sen bizim bu uğraşlarımızı gölgeledin, olayı proveke ettin…
    -provokatör sensin. ne dediğini kulağın duyuyor mu senin?
    - elbette duyuyor. o aftonbladet’teki yazın neydi öyle? sen kalkıp orada, o yazıda yılmaz güney’i kürt olarak gösteriyorsun. peki, yılmaz güney’e, türkiye’de kim sahip çıkacak? oysa biz bülent ecevit ile anlaşıp, o’nu kurtaracaktık. ama işin içine kürtçülük girince iş değişti… aklı başında hiç kimse bu olayla ilgilenmez artık. yılmaz’ı kürtler kurtarsın, görelim.
    o ana kadar sessiz ve suskun olan tuncel kurtiz, hışımla bana döndü:
    -senin yaptıkların bini geçti. sana türkiye’yi böldürtmeyceğiz. kürtçülüğe geçit yok.
    -seni yılmaz güney’e şikayet edeceğim. yılmaz hiçbir zaman kürt sorununu savunmadı. yılmaz için önemli olan sınıfsal mücadeleydi. yılmaz bir türktür ve türk olarak kalacaktır.
    -o halde bunu kanıtla. ben tüm bunları yılmaz güney’den duymak istiyorum.
    - yakında film ekibiyle türkiye’ye gidiyoruz. yılmaz güney ile yeniden bir söyleşi yapacağız. yılmaz seni utandıracak. ondan sonra senin isveç’i terk etmen gerekecek… ‘’

    yazının tamamı:
    https://justpaste.it/8o224

    sazcı ömer notu:
    öte yandan ömer adının türkiye’deki alevileri kızdıracağını düşündüğü için, plak ve kasetlerine ‘’zülfü livaneli’’ yazmıştı.’’

    mahmut baksi, kürt gözüyle yılmaz güney, zêl yayınları,1994, istanbul.
hesabın var mı? giriş yap