mark fisher

• sahne tasarımcısı. sanatçıyı devleştiren insan. konserden çok sahneyi izlemeye sebebiyet veren aynı zamanda.
  
  (bkz: www.stufish.com)
• dunyanın sonunu hayal etmek bile kapitalizmin sonunu hayal etmekten daha kolay diyerek bana kapitalizmin kucağında oldugumu bir kez daha hatırlatmış yazar,doçent.
• pink floyd ve roger waters'ın the wall konserlerinin sahne tasarımcısıdır. onun dışında, u2 ve the rolling stones'un büyük sahnelerini de kendisi tasarlamıştır.
• 13 ocak'ta intihar ederek bu diyardan göcmüstür.
• metallica through the never filmi kendisine adanmıştır.
• mikemmel düşünür. kapitalist gerçekçilik kavramıyla beni benden almıştır. bunu okuyorsanız, bir göz atmanızı tavsiye ederim.
• fisher'dan bir pasaj
  
  ı challenged one student about why he always
  wore headphones in class. he replied that it didn't matter,
  because he wasn't actually playing any music. ın another lesson,
  he was playing music at very low volume through the
  headphones, without wearing them. when ı asked him to switch
  it off, he replied that even he couldn't hear it. why wear the
  headphones without playing music or play music without
  wearing the headphones? because the presence of the phones on
  the ears or the knowledge that the music is playing (even if he
  couldn't hear it) was a reassurance that the matrix was still there,
  within reach. besides, in a classic example of interpassivity, if the
  music was still playing, even if he couldn't hear it, then the player
  could still enjoy it on his behalf. the use of headphones is significant here - pop is experienced not as something which could
  have impacts upon public space, but as a retreat into private
  'oedlpod' consumer bliss, a walling up against the social.
• ccru üyesi, o zamanlar doktorasını yapmakta olan ingiliz bir felsefeci. (1999 tarihli doktora tezi: "flatline constructs: gothic materialism and cybernetic theory-fiction") tariq goddard ile birlikte önce zer0 books yayınevini, daha sonra da repeater books'u kurmuşlardır. k-punk isimli blogunun bir kısmı öldükten sonra kitaplaştırılmıştır.
  
  internetin derinliklerinde genellikle land ile karşılaştırılır ve kendisi yerine niçin land ölmedi hüznüne konu olur.
  
  bugün depresyon ile ilgili türkçeye çevrilmiş şöyle bir yazısı ile karşılaştım, intiharına bir kez daha üzüldüm.
• it is easier to imagine an end to the world than an end to capitalism
• işe yaramaz