• erkeklerin bakir dönemlerinde çok yaptığı ama bazılarının günde 5 kez yapması durumu.
  • (bkz: aşık memo)
  • hiç bir yan tesiri olmayan, tersine insana mutluluk ve huzur veren hoş bağımlılık türü. yeterki toplum içinde yapılmasın; bir de ortalık batırılmasın!

    20 yıldır hemen hergün yaparım, hiç bir sıkıntısını görmedim!
  • (bkz: due date)
  • tedavi edilmesi gereken bir bağımlılık türü.

    sanılanın aksine gün içinde çok sayıda masturbasyon yapan kişiler masturbasyon bağımlısı değildir. masturbasyon bağımlısı, masturbasyonu sekse tercih edecek derecede saplantı haline getiren kişidir.
  • ergenlik dönemi için bağımlılık değil zorunluk olarak görülebilir. mastürbasyon dışında cinsel haz almamak ve bunu günde defalarca gerçekleştirmek elbette patolojiktir. geriye tek bir figür kalıyor: cinsel anlamda sağlıklı fakat kadınlarca sevişilmeye "uygun" görülmeyen adam. en çekingen adam dahi kadınlara çeşitli "hamleler" yapar, fakat bu çiftleşme mücadelesinde hep "gele" der durur. mastürbasyon artık zorunlu istikamet haline dönüşür. ancak zamanla bir mutluluk kaynağından ziyade "görev" haline gelir. hatta kişi bu görevi abartıp, cinselliği her şeyin üstünde tutmaya bile başlayabilir. hayat boyu bu gayet "eğlenceli" aktiviteyle, yani seksle baş göz olmayacağının paniğini hisseder. her bağımlılık gibi sahibini yorar, sersemletir. pornografinin ücra köşelerinde turlamaya başlar. bu yüzden mastürbasyonu azaltmak elzemdir. bunu azaltmak için antrenmanlar yapılmalı ve bu infial halinden kurtulmak için çözüm yolları geliştirilmelidir. zihni başka mecralara kaydırmak her zaman en etkili yoldur. elbette "hobiler" sekse erişememekten kaynaklı huzursuzluğu gidermez. ama hayatın bu huzursuzluklara terk edilemeyecek kadar kısa olduğunu da kabul etmek zorundayız.
  • genç yaşta bu bataklığa düşen kardeşimizin vücudundaki şekil bozuklukları hayret verici.
  • bu entry okuyucuda kalıcı bir farkındalık yaratır, konuyu kafasına takanların da çözüm odaklı düşünmesini sağlar.

    partnerli cinsel ilişki yaşamayan veya yaşamak istemeyen insanların tatmin olmak için yaptıkları mastürbasyon, onların bedenlerini daha iyi tanıyıp haz noktalarını ve hoşa giden dokunuş biçimlerini anlamaları adına faydalıdır. birtakım insanların düşündüğünün aksine mastürbasyonun fiziksel bir zararı yoktur; ancak mastürbasyonun bağımlılık hali insanlarda ruhsal sıkıntılar doğurabilir.

    zira bağımlı kişi, toplumdan kendi kendini soyutlar. bir ilişkisi varsa ya da yoksa bile -tıpkı seks bağımlıları gibi- bir ilişkiye bağlanma problemi yaşar. bu nedenle farkındalık üzerinde duracağız; zira farkındalık, her türlü bağımlılığın kırılmasında mihenk taşıdır.

    farkındalığın duygu düzenleme üzerinde olumlu etkileri olduğu, dürtüsel davranışlar üzerinde iyileşme sağladığı bilinmektedir. farkındalık, kişinin herhangi bir yargıda bulunmadan içinde bulunduğu durumu kabul etmesi, duyulan şiddetli arzunun tetikleyicilerini fark etmesi, "neden böyle oluyorunu" sorgulaması, etkiye karşı verdiği alışılmış tepkinin yerine arzuyu durdurmak için alternatiflere yönelmesine yardımcı olur.

    çevresel uyarıcılar ve duyusal, metabolik sinirsel yollar zevk ihtiyacınızı tetiklemek için birlik olurlar, çevreniz ve beyniniz adeta size karşı birleşir ve beklenmedik bir anda arzunuz ortaya çıkar.

    bağımlılığı kırmak çok kolay değildir, bilhassa davranışınız olumlu bir hisle ilişkiliyse: mutluluk. mutluluk, mastürbasyonun kendisinde değil, dopamin salınımındadır ve bağımlılıkta rol oynayan da odur. mastürbasyon sırasında vücuda dopamin adlı "zevk" nörotransmitteri salınır. beyniniz mastürbasyon ile mutluluk arasındaki bu ilişkiyi hatırlar ve deneyimi tekrarlamanız için sizi teşvik eder.

    örneğin, arzu duyduğunuz bir kadın/erkek gözünüzün önünüzden geçiyor. bu görüntü görsel sinirlerinizden beyninize yöneliyor ve hipokampüsünüzden deneyiminizi ya da porno anılarınızı geri getirerek onları işleyen hafızanıza taşıyor, böylece iyi hissettiren nörokimyasallar ödül odaklı alanlara sızmaya başlıyor ve mastürbasyon yapmak için coşuyorsunuz*. artan bu arzu coşkunluğuyla orbitofrontal korteksiniz devreye giriyor ve mastürbasyon yapma kararının size ne kadar iyi hissettireceği sonucuna varıyor. bu keyifli deneyimi tekrar etme dürtüsü daha da kuvvetleniyor ve sizi harekete geçirerek fiziksel hâle geliyor. fakat hemen bu isteğe karşı koyarsanız nefsinizi müdafaada başarılı olabilirsiniz.

    bağımlılığı bertaraf edici öneriler:

    1. tenin tene teması kanıtlanmış bir antidepresandır.

    insan doğası bunu ister; zira tenin tene değmesi tensel sinirlerin uyarılmasına neden olur, sinirler beyinle bağlantı kurarak endorfin ve oksitosin salgılatır ve insanı sakinleştirir. sevdiklerinizin olması ve onlara dokunmanızla/sarılamanızla oksitosin hormonu bağ kurma, güven duygusu ve sakinlik gibi bir dizi pozitif duygunuzu harekete geçirterek stres seviyenizi düşerecektir.

    "arkadaşlarına ve ailene mesafeli duruyorsan onlara biraz daha yaklaşmalısın!"

    2. sevgi her şeyin ilacıdır.

    duyguların bedende kimyasal karşılığı vardır. sevgi hissi ile birlikte ruha dolan yatışma, sakinleşme ve huzur hali stresi azaltıp dinginlik verir. stresli bir hayat süren insanlar ise daha az uyumaya meyillidir. bir insan kaliteli ve sağlıklı bir uyku alamıyorsa normal şekilde davranamaz, çalışamaz ve hayattan zevk alamaz. kötü uyku insana riskli, aceleci kararlar aldırır.

    "modunuzun yükselmesi için sevin ve sevginizi gösterin ve size sevildiğinizi hissettiren insanlarla bir arada olun."

    3. dengesiz uyku düzeni irade kuvvetinizi düşürür.

    sizin sayenizde veya yüzünüzden prefrontal korteksiniz devreye girecek ya da giremeyecektir; çünkü siz çok açsanız, uykusuzsanız veya stresliyseniz dürtülerinize boyun eğmeye daha meyilli olursunuz. yapılan araştırmalar uykusuz olmanın karar verme bölümü gibi beyin bölgesinde aktiviteyi körelttiğini, yorgunluğun beyindeki arzu mekanizmasını coşturduğunu ve bu nedenle de dürtüleri bastırmanın zorlaştığını söylemektedir.

    "geç yatmayı alışkanlık haline getirmeyin!"

    4. bir şeyin kolay ulaşılabilir olması size her zaman yardımıcı olmaz.

    zorlaştırın!.. bilgisayar kullanıyorsanız antiporn uygulamaları kullanabilirsiniz ve okuldan, işten eve dönerken ya da bir yere giderken daha tenha yolları seçebilir; belki bir süre caddeleri, plajları, sahilleri kullanmazsınız. böylece arzularınızın daha geç uyanmasını sağlayabilirsiniz.

    "kendiniz ile dürtüleriniz arasına fiziksel engeller koyun!"

    5. takıntılı insanlar gibi mastürbasyon yapmadığınız günleri saymayın.

    okb'si olan bireyler sayı sayar gibi mastürbasyon yapmadığı günleri sayar. vücutlarıyla ilgili takıntılı düşüncelere sahip olduklarından vücutlarına zarar verdiklerini düşünürler.

    mastürbasyon bağımlısı olan insanlar üzerinde yapılan araştırmalarda kişilerin negatif duygularını kontrol etmek, onları bastırmak ve sorunlarından kaçmak için mastürbasyona başvurdukları ortaya çıkmıştır.

    "dışarıdan bir gözle kendinizi inceleyin, aşırıya kaçmadan haftada 3-4 defa mastürbasyon yaptığınızda tatmin olmuş hissetmek yerine gergin ve sinirli hissetmeyeceğinizi kendinize hatırlatın!"

    nereden çıktı bu mastürbasyonun bünyeye zarar verdiği düşüncesi?

    şöyle ki, toplumsal olarak cinselliğe yüklediğimiz olumsuz duygu ve düşüncelerle bireylerin cinselliği ayıp, yasak ve utanç üçgeninde yaşamak zorunda kalması; ailelerin cinselliğin konuşulmasını engellemesi ve bu konuda yeterince bilgi vermemesi insanlarda mastürbasyonun zararlı olduğu düşüncesine neden oldu. halbuki aşırıya kaçmayan ve sevişmek yerine tercih edilmeyen mastürbasyon bağımlılık oluşturmamıştır. bu entrym ile önyargının ve bağımlılığın kırılmasına yardımcı olduğumu düşünüyorum. aşağıdaki entryler de konuyla alakalı faydalı bilgiler içerir.

    (bkz: nofap/@strong) bu başlıkta konuyla ilgili bir şeyler anlattık.
    (bkz: porno bağımlılığı/@strong) burada ana sebepler üzerine eğildik.
  • hem sigara içiyorum hep 31 çekiyorum ikisinin bağımlısıyım. bok gibi bir hayatım var. her şeye üzülüyorum bazen bir arkadaşıma kullandığım bir kelimeye bile takılıyorum. annem büyük ihtimalle bir orospu fakat bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. babam çok iyi bir insan ve kendi hayatını yaşayan bir abim var sanırım bu onun kaçmış olması ve geçmişle bağını koparma isteğinden kaynaklanıyor. pek çok şeyi yapmak istiyorum ama hep yapamıyorum. kitap okumak spora devam etmek gibi. koşu yaptığım zamanlarda çok iyi idim günde 7km koşardım. sonra perikardit oldum ve 2 yıldır doğru düzgün koşulara başlayamadım. omuzumda çıkan rahatsızlık yüzünden fitnessı da bıraktım. kitap okumak çok hoşuma gitmeye başlamıştı ders çalışıyordum fakültemi biraz olsun sevmiştim 5 yıl okuduktan sonra ama sonra bir gece eve yürürken gözüme bir şey kaçtı 5 farklı doktora göründüm bir şey yok demelerine rağmen 1 yıldır gözümün içinde bir şey ile yaşıyorum. kaşınıyor, batıyor ve bir şey okuduğumda izlediğimde acı veriyor bu yüzden hayatta zevk alabileceğim ve hiçbir şey yapamıyorum . tüm bunlara rağmen sadece bir şeyden eminim bu hayatta o da allahın var olduğu. gerçekten emin misiniz diye soranlar için açıklayayım.(bu bölümde bahsedilmeyen ama bana 10 yıl gibi bir süredir her gün fiziksel acı yaşatan rahatsızlıklar var vücudumda)
    bundan 10 yıl kadar önce ağlayarak ve yalvararak allahtan af dilemiştim yaptığım bir şeyi yapmayacağım üzere ve kimseye değil bakın burası önemli. allaha eğer bu eylem içinde bulunursam (31 değil) bedenimi harap etmesi yönünde yalvarmıştım ve af dilemiştim. dostlar 10 yıldır sayısız kere bozdum yeminimi. 10 yıldır yaşadığım tek şey yıkım bedenim ile ilgili bir ölüm yok oluş değil daha ziyade bir mahvolma hali hakim. işte bu yüzden allahın varlığından eminim bu kadar şey tesadüf olamaz. tesadüf ise dünyadaki en şansız insanlardan biriyim demektir.
    10 yıl süreyle başıma gelenler genellikle 1 yıl ara ile olmuşlardır;
    sağ ayak baş parmağı bazen yürümeyi zorlaştıracak kadar ağrı yapan bir çıkıntısı var
    sağ diz kapağı büyük ihtimalle 5-10 yıl içinde menüsküse neden olacak
    bel fıtığı
    boyun fıtığı
    perikardit
    sağ omuzda ve sol omuzda (geçmeyen doktora gittim) sakatlanma
    göze bir cisim kaçması nerdeyse kör olma durumu
    kulağıma sapladığım kulak çubuğu yüzünden duyma kaybı ve 3 yıldır ağrı yaşıyorum
    en ilginç tarafı 1 kaçı hariç hiç birinde kesin bir teşhis ve tedavi yok. işte bu çok ilginç.
    yaşımın daha yirmilerimin başında olması dolayısı ile size belki derdimi şey edecek sabrı taşıttırır ama velakin beni fıttırttı.
    en kötü yanı da biri nasılsın deyince tüm bunları anlatamıyorsun.
    şimdiye kadar intihar etmeyi çok düşündüm ta ki tanrının gerçekten var olduğunu fark edinceye kadar. sanırım bu benim lanetim.
  • erkeklerin gizli düşmanı. şeytan gibi bir şey. seni bu dertten kurtarırım ama bedel olarak bitmez bir pişmanlık ve utanma hissi veririm diyor. birçok erkek aslında bağımlı falan değil ama kendisine bu etiketi yapıştırmış durumda. ben de onlardan birisi olarak psikiyatriste gittim ve adamın karşısına geçip içimde yıllardır taşıdığım ama kimseye söyleyemediğim suçluluğu söyledim. ben bir masturbasyon bağımlısıyım. benim “bağımlılık” hikayemin ardında yatan olaylar ve hisler ise bambaşkaydı.

    babamın telaşeli, panik, çokça anlamsız hareketler yapan ama sevgi dolu ve eve para getiren, anneninse güçlü ve anlayışlı, ailedeki dengeyi koruyan karakterlerini benimsemiş benden yakışıklı ve kat kat özgüvenli bir abimin olduğu bir ailede doğdum. bu ailenin en küçük evladı olarak epilepsi, zayıf ve kısa boylu, etrafında sevilen ama kızlar tarafından “arkadaş” olarak görülen bir karakterim vardı. bana yapıştırılan bu karakter annemin sürekli ailenin dominant(kontrolde) gücü olması ile ergenlik ve ileride genç yetişkinlik çağlarıma kadar gayet sağlam bir şekilde perçinlendi. kafamda ilk cinsel görüntü olarak ailemden gördüğüm kadın güçlüdür ve kontroldedir imgesi istem dışı oluştu. bu süre içerisinde bilgisayarda abimin girdiği bir porno sitesine tesadüfen denk gelmem ile ilk defa cinsel birleşme, porno, kadınlar ve vücutları hakkında tüm çıplaklığıyla bir şeyler görmüştüm. ilk boşalmam ile ve ergenliğin bastırmasıyla aklım başımdan gitmişti. içimde bastırılan erkeklik her boşalmamda erkek lanetini yüzüme vuruyordu. utanç... sanki yanlış bir şey yapıyor ya da boşalma sonrası “aferin oğlum ulaştın hedefine noldu yani şimdi?” falan diye düşünüyordum. yıllar yılları kovaladı ve her gün günde 3-4 kere masturbasyon yapıyor her yaptığımda nasıl bağımlı bir sapık olduğumu düşünüp kendi kendime gizli utançlar yaşıyordum. her türden porno izlemişimdir ancak o dönemde ailenin bilinçaltına yerleştirdiği cinsellik statüsü ile genelde bdsm izliyordum. kadın dominant. gece çalıştığımda iş yerinde masturbasyon yapıyordum, üniversitede okul tuvaletinde, eve geldiysem ilk elime geçen fırsatta. yıllar yıllar böyle geçti ve 26 yaşıma geldiğimde(geçen sene) gidip profesyonel bir yardım almam gerektiğini düşündüm. koca prof doktor adamın karşısına geçip hocam benim içkim sigaram yoktur ama bende masturbasyon bağımlısıyım dedim. işte o gün, yıllardır içimde tuttuğum ben bağımlıyım lafını söylediğim gün aslında bir bağımlı olmadığımı öğrendim. hocam bana günde kaç kere masturbasyon yaptığının bağımlılık göstergesi olmadığını söyledi. bağımlılık karşı koyamamaktır. bir sürü şey konuştuk. üniversite sınavı stresi ile günde 7 kere masturbasyon yapan öğrenci, utandığı için evli barklı adamların eşlerine ellerini sürememesi, penis ve vajina kelimelerini ilk defa duyanlar... hala seanslarıma devam ediyorum çünkü anksiyete hastalığından muzdarip olduğumu öğrendim. konu dağılıyor ama burada 1 senelik psikoterapi seanslarını toplamak biraz zor oluyor. utanç duygusunun içeride oluşturulan “o iyi çocuktur yapmaz öyle şeyler” baskısından geldiğini öğrendim. hep annesinin iyi ve uslu çocuğu olmaya çalışan valdamir bilinçaltında “uslu” kavramı ile kendisine bir hapishane çizmiş. günde yapılan 3-5-7 falan masturbasyonlar da gayet normal sayılar. sağlıklı bir erkeğin canının istemesinde kendini bu yolla mutlu etmesi gayet normal bir olay. ne ayıp, ne de yanlış. kısacası kendinize bu konuda “bağımlı” damgası yapıştırmak için acele etmeyin. benim gibi siz de yanılıyor, geçmişin baskıları ile suçlanıyor, başkalarının olmayan düşünceleriyle kendi kendinize ceza kesiyor olabilirsiniz. ben artık boşalma sonrası utanç ya da sıkkınlık hissetmiyorum. kaç kere yaptığım da benim için önemsizleşti, sayılara anlamlar yüklemiyorum.

    bu konuda bir şeyler sormak isterseniz, danışmak, konuşmak isterseniz ben her zaman buradayım. profesyonel yardım alarak paraya kıymaktan çekinmeyin. bu bir sağlık meselesi. kendinize iyi bakın ve iyi davranın. emin olun bunları yaşayan ve hisseden dışarıda milyonlar var.
hesabın var mı? giriş yap