• viktor pelevin'in iş bankası kültür yayınları tarafından basılmış öykü kitabı...

    arka kapağından alıntılayalım kısaca;
    "yazar. bu öyküleriyle hayatın anlamı üzerine kafa yoran tavukların, ya da en büyük hayali bir bisiklete dönüşmek olan bir kulübenin ağzından insanlığımızı sorguluyor. öldükten sonra cennete değil izci kampına gittiğini zanneden bir grup insanın kampta vakit geçirmek için birbirlerine anlattıkları korku dolu hikayeleri, bir insanın bir kediye duyduğu sevginin sınırılarını anlatıyor."

    bilhassa tavuklarla ilgili olan "münzevi ve altıparmak" ile ölülerin kampından bahseden ve kitaba da ismini veren "mavi fener" hikayeleri pelevin'in dehasının parlak ipuçları...
  • (bkz: mavi fender)
  • viktor pelevin'in iş bankası kültür yayınları tarafından basılmış bu oyku kitabi sekiz hikayeden olusmakta:
    nepal'den haberler
    münzevi ile altıparmak (bu adam ucmus dedirten bir hikaye)
    kristal dünya
    nika (son cumleye kadar bir sey var ama ne dedirten. gercekten de her sey son cumlede sakli)
    oyunun ortası (agzinizin bi karis acik kalacagi bir oyku)
    kulübe no xii'nin hayati ve maceraları (mukemmel bir baslangic yapiyo)
    mavi fener (bu adam buyuk bi gelecek vadediyo)
    yukarı dünyanın tefi
  • bisiklet olmak isteyen bir kulübe vardır efendiler bu kitabın içinde.
  • çok başarılı bir kitap. biraz dikkat vererek okumak gerek zira. hikaye nasıl başladı nereye akıyor ucu kacabilir cünkü, okuduğun karakterler her zaman insan olmayabilir.
  • çanakkale assos'a yakın, sivrice koyu'nda konumlanmış cafe/restaurant ya da öyle birşey. eski bir köy kahvesi, sahibi olan sanat yönetmeni kardeşler tarafından tekrar dekore edilerek sıcak bir atmosfer oluşturulmuş. buraya sadece leziz elmalı/peynirli kurabiyelerinden yiyip çay içmek için de gidebilirsiniz, içinde köfte, saç kavurma, mantı ve diğer hamur işleri olan bir öğle yemeği menüsü için de, ya da rakılı, mezeli mükellef bir balık sofrası için de.
  • sekiz ayrı victor pelevin hikayesinden oluşan öykü kitabında
    münzevi ve altıparmak hikayesinde 'sevginin ne olduğu' na dair çok hoş şöyle bir cevap var :

    altıparmak :... bana sevginin ne olduğunu anlat.

    ....

    münzevi: ... suya düştüğünü ve boğulmak üzere olduğunu hayal et. hayal edebiliyor musun?

    altıparmak : hıhı!

    münzevi : şimdi bir an için başını suyun üstüne çıkardığını, ışığı gördüğünü, soluklandığını ve ellerinle bir şeye dokunduğunu, onu hissettiğini ve ona tutunduğunu, ona sarıldığını hayal et. hayatın boyunca boğulduğunu, yani hayat denen şeyin bundan ibaret olduğunu hayal edebiliyorsan - ki aslında bu, gerçeğin ta kendisi -, sevgi başını suyun üstünde tutmana yardımcı olan şeydir.
hesabın var mı? giriş yap