• doğrudur.
    özellikle küçük şehir vekillerinin başına gelen olaydır...
    ufak bir şehirde 2 vekilden biriysen bütün şehir tarafından tanınıyor ve seviliyorsun demektir
    düğünü, sünneti , yemeği, ihtiyaç sahibi derken paranın gitmesi çok normal..
    büyük şehir vekillerini seçmen tanımıyor bile, onlar rahat ama küçük şehir vekilleri için durum gerçekten böyle..
    hatta çoğu eskiden zengin olduğu için rahatlar ama muharrem ince gibi öğretmenlikten gelen, vekillikten önce pek birikimi olmayan insanlar için 15 binin yetmemesi normal. muharrem ince bir örnek, daha önce öğretmenlik yaptığını bildiğim için söyledim. tanımam etmem kendisini...
    ha durum akp vekillerinde biraz daha farklı işliyor... onlar zaten ihale ot bok çoluk çocuk zengin ettikleri için, o paranın hayli hayli fazlasını kazanıyorlar ama yine de böyle saçma açıklamalar yapmasına gerek yok eren erdem’in... özgür özel’in onun bunun..
    herkes bilmez durumun ne olduğunu, tek tek anlatamazsın, böyle gelir göt ederler işte adamı;” vah canım kıyamam aç mınkaldın 15 bin tl ile sen” diye...
  • doğru bir yaklaşımdır.
    türkiye şartlarında 15 000 tl iyi bir paradır. fakat her ay yüzlerce kişiye yiyecek-içecek ikram etmek zorunda kalan hiç kimse için bu maaş yeterli olmaz.

    ayrıca, bir vekil ile bir ekşicinin yaşam standartlarının paralellik göstermesi de beklenemez, değil mi ?
  • asgari ücretle geçinmeye çalışan garibanlar ne yapsın dedirten duydukça sövdüren başlıktır
  • 1- milletvekilleri 15 bin lira ile geçinemiyorsa;

    - çocuğunun okul masraflarını,
    - evinin ihtiyaçlarını,
    - faturalarını,
    - eşinin ve kendisinin ihtiyaçlarını (giyim-kuşam vs),
    - yeme-içme masraflarını,
    - vergileri,
    - borcunu-harcını,
    - ulaşım masraflarını,

    ve diğer ihtiyaçlarını, asgari ücretle çalışan bir işçi nasıl karşılayabilir?

    2- milletvekili 15 bin lira ile geçinemiyorsa, bunun %10'u kadar bir ücret alan bir adam nasıl geçinebilir?

    3- ulaşımından iletişimine, bir sürü masrafını meclisin (pardon, halkın) karşıladığı bir milletvekili, 15 bin lira ile geçinemiyorsa, her türlü masrafını asgari ücretle karşılayan bir işçi nasıl geçinebilir?

    4- hayatını idame ettirebilmek için sabahtan akşama eşşek gibi çalışan; patronundan, meslektaşından, müşterisinden azar yiyen, işine gidip evine dönene kadar canı çıkan bir işçinin suçu nedir?

    5- 15 bin lira gibi bir ücretle aylarca yaşayabilecek insanlar varken, mecliste kavga etmek dışında hiçbir vasfı olmayan milletvekillerinin maaşını vergisiyle ödeyen işçinin suçu nedir?

    6- sırf meclise girdi diye altına son model araba ve şoför verilen, buradaki masrafları da halktan alınan vergilerle karşılanan milletvekilleri varken, geçeceği yollarda trafiğe kalmasın diye yol kapattırılan milletvekilleri varken; işe gidip gelmek için otobüse binen ve kol gibi akbil parası ödeyen, üstüne de saatlerce trafik işkencesi çekmek zorunda kalan işçinin suçu nedir?

    7- telefon faturaları bile meclise havale ettirilen milletvekilleri varken, sikimsonik tarifelere tonla para bayılmak zorunda kalan işçinin suçu nedir?

    hadi bunlara da cevap versinler, tabi yürekleri varsa...

    tanım: asgari ücretin kat kat fazlası kadar maaş alıp da bunla yetinemeyen bir zatın hezeyanı.
  • man adasında şirket kur, oğluna gemicik satın al, reza gibi bi tüccar bul kaçakçılık yap, ne bileyim bi hoca efendi bul. yardım iste, bağış yaptır, milleti dolandır, çal çırp bul bişeyler işte. olmaz öyle sadece vekil parasıyla yattığın yerden ohhh ne ala... karın mı doyar lan o parayla....

    akpli çomarlar bu yüzden sizden bir beklenti içinde değiller. bu yüzden 16 senedir iktidara gelemiyorsunuz. çünkü pasifsiniz. ne istediğinizi bilmiyorsunuz. bak işini bilen çomarım damlamış hemen ikiyüzlülüğe vurmuş olayı. biz yapıyoruz kızıyorsunuz siz de yapın biz de size kızalım diyor. olayları bu. az örnek alın.
  • 10 sene önce 14.000 dolar ederken bugün yalnızca 3.500 dolar ettiğindendir.
  • şunun şurasında öğrenciyim, maddi açıdan tamamen aileme bağlıyım. her ay ne alırsam onunla idare edip üstüne hayallerim için para biriktirmeye çalışıyorum. kıçı kırık birkaç yüz lirayı harcarken bile oturup beş yıllık kalkınma planı hazırlarcasına taslak çiziyorum kafamda. "bu ay şunu alırım, şu kadar kez dışarı çıkarım, o kitabı da öbür ay alırım artık." diye. ben şu yaşımda sonunu hiç düşünmeden parayı har vurup harman savurmak tabi ki isterdim, bayıla bayıla düşünüp taşınmıyorum. ama ben bile bu yaşta para yönetimi nasıl olur, nasıl harcanır bunu öğrenip uygulamaya çalışırken sözde milletin vekilinin aldığı hayvan gibi paraya rağmen bu sözleri söylemesi, meclisin ve insanların ne kadar yozlaştığını gösteriyor. gerçekten halkı, milleti için çalışan adam 15 değil 115.000 lira maaş alsın; hiç gocunmam. yeter ki insan gibi yaşanacak bir ülke yaratsın. ne diyebilirim ki şu durumda başka, bilmiyorum. bir tarafta iki milyon lira mal varlığı açıklayan gariban fizik öğretmeni!, bir tarafta aldığı on on beş bin liracık parayla dört yaşındaki kızının boğazına bakmakta zorlanan zavallı milletvekili.

    allah önce insanın gözünü doyursun gerçekten. gönül zenginliği zor zanaat.
  • bir bu milletvekillerine iki de imamların aldığı maaşa tavım. hiç birşey yapmayıp üzerine gelir elde edilen iki garip şeydir. hadi imamlardan ses çıkmıyor da vekillere ne oluyor arkadaş.
  • kendi açtığı başlığa ilk sayfada 4 entry giren çalışkan trol güzellemeleri barındıran başlık. amaç entryi canlı tutmak. halk tv izlerkenmiş ahah. tabi ki kaynak ise
    (bkz: götüm)
  • beter olsunlar dedirten durum.
hesabın var mı? giriş yap