murder at the gallop

• 1963 yapımı margaret rutherford un başrolde oynadığı agatha christie filmi... miss marple yardım kurumu için bağış toplarken cinayete tanık olur ve olayların akışı gallop otelinde devam eder...
  ilginçlik şu ki; marple filmin bir kesitinde, polislerin agatha christie okumamasından dolayı serzenişte bulunur ve her polise şart koşulmasını önerir... her kitabın ve filmin sonunda marple'in evlenme teklifi alması ve redetmesi ayrı bir tat bırakır...
• --- spoiler ---
  
  agatha christie romanlarına herzaman hayran olmuşumdur. günümüzde bu tarz hiçbir film çekilmiyor. woke kültürünün etkisiyle deli saçması sikko diziler filmler etrafımızı sarmış. biz film izlemek istiyoruz. film de filme benzemeli.
  şimdiki incir çekirdeğini doldurmayan filmlere bakınca, ne boktan bir dönem.
  
  film zamanına göre değil, günümüze göre de muazzam güzel.
  o retro tarzına birden çekiyor sizi. oyunculuklara laf söylenemez zaten. harikulade. marple herzamanki gibi çok tatlı.
  
  yalnız filme ufak 2 eleştirim var. ya da anlamadığım için kaçırdım.
  1- ilk cinayette bulunan çamur kalıbın hikayeye hiçbir etkisi olmadı. hangi çizmeye ait olduğu bulundu ama neden o çizmeden çıktığı hakkında bir açıklama gelmedi. gelgelelim zaten çizmenin sahibi katil de değildi.
  
  2- tablonun peşindeki kadın mirasçıları öldürerek kendine almak istiyordu ama burada da bir mantık hatası var. kadın tabloyu çalmaya çalışmıyordu. almaya çalışıyordu. bütün mirasçıları öldürse dahi tablo ona kalamazdı ki. yani katilin tabloyu almaya değil çalmaya çalışması lazımdı. tabloyu nasıl bir mantıkla alacağını film bize açıklamadı.
  
  ayrıca zırt pırt londraya giden adam
  çizmesinin kalıbı cinayet evinde çıkan adam
  buhran kadın ya da hara sahibi ve agresif yardımcısı hakkında çok çok az şeyler öğrendik. film soru işaretleriyle dolu bitti benim için.
  
  yine de sikko marvel filmleri kore dizileri izlemekten 10 kat daha iyidir bu film.
  kişisel puanım : 7.2
  
  polisiye severler için, iyi seyirler!
  --- spoiler ---
• agatha christie'nin meşhur ve efsanevi miss marple serisinin ikinci filmi. meraklı, komik ve bir dedektiften daha hafiye olan bayan marple'ımıza bir kez daha margaret rutherford hayat veriyor ve onu izlemesi çok keyifli; karakteri yaşıyor adeta.
  
  peki bu defa neler oluyor derseniz: oldukça zengin bir adam olan bay enderby, bir kalp krizi sonucunda ölüyor ve cesedi tesadüfen bulan bayan marple, yaşlı adamın ölümünün doğal yollardan olmadığı şüphesine kapılıyor. bayan jane marple adamın mirasçısı olan dört akrabasından birinin cinayeti işlediğinden emin olurcasına bunu kanıtlamak için her yolu deniyor.
  
  agatha christie romanlarını sevenlerin kitap okurmuş tadında ki bu klasik filmi kaçırmamasını tavsiye ederim.