• ümit özdağ ın babası.1958 yılında harp akademisine girdi. cumhuriyet döneminin üsteğmen rütbesiyle, kurmay sınıfına katılan en genç subayı olarak mezun oldu. 27 mayıs ihtilali 'nden sonramilli birlik komitesinde görev alan özdağ,mbk `basın sözcülüğü görevini yerine getirdi. 13 kasım 1960'ta, mbk tarafından görevlerinden affedilen ve basında 14ler olarak adlandırılanlardan biri olarak tokyo ya devlet müşaviri olarak gönderildi. 1971 yılında aktif politikadan çekildi, serbest avukat olarak çalışmaya başladı. aynı dönemde, fikri çalışmalara ağırlık verdi. tarih, milli güvenlik, strateji ve jeopolitik konularını türk milliyetçiliği açısından inceledi, tebliğler sundu, makaleler yazdı, konferanslar verdi. 1990 yılında türkiye-azerbaycan dostluk derneği ni kurdu ve vefat ettiği 5 şubat 2002 ye kadar genel başkanlığını yaptı.
  • sağlam dayanakları olan şah ismail eleştirisinin üzerine durulması gereken merhum fikir insanı.

    "... şah ismail'in bir hanedan kurucusu olarak 850 yıl önce arap kavmi içinde abdimenaf oğullarının dalları olan haşimi ve emevi aileleri arasındaki çekişmede emevilerin saltanat hırsı ile iktidarı ele geçirmek ve elden bırakmamak için işledikleri seri cinayetlerin 850 yıl sonra davacısı olmasının, kan bedelini ve olaylarla hiçbir ilgisi olmayan, sorumluluğu bulunmayan türk toplumundan istemesinin bu sebeple yüz binlerce masum türk'ün kanının dökülmesine, ocağının sönmesine yol açmasının makul, makbul ve haklı görülecek bir yanı yoktur.

    tohm-ı meren'in yezit'ten kökünü min akıbet
    yer yüzünden kaldıran al-i aba aşkına
    ey mevaliler bilin sahip zamanın devridir
    çalaram kılıncı ben sahip zamanın aşkına

    diyen şah ismail'in geçmişte arap ırkçılığının mevali seviyesine indirdiği toplumların onur ve hukukunun davacısı ise mervan'ın tohumunu, yezid'in kökünü niye arap ülkelerinde aramayıp zulüm ve baskı ile mevali kılınanların kanını döktüğü de izahsız kalmaktadır.

    açık olan şudur ki, ateşli nefesleriyle gönüllere anlamsız, icapsız bir kin akıtarak tutuşturduğu masum kitleleri, hasan sabbah fedailerine dönüştürdüğü müritlerini islam düşmanı ülkelere değil, islam ülkelerine karşı harekete geçirerek türk islam alemine, öz varlıklarına hasar ve zarar vermişlerdir."

    ("türk aleviliğinin yükselişi", istanbul, 1998, s: 45-46)

    küçük hacimli çalışmanın sunuşunu yazan prof. dr. orhan türkdoğan'ın belirttiğine göre rahmetli özdağ yüz otuz üç kaynaktan yararlanmış. aslında kitap adındaki alevilikle sınırlı değil, genel bir türk-islam tarihi özeti.
  • yazar halit kakinc kendisini ile anisini kösesine tasimis.

    --- spoiler ---

    gazeteciliğe yeni başlamıştım. bir gün muzaffer özdağ, çalıştığım gazetenin patronunu ziyaret etti. cıkışta yanına yaklaşıp sordum. “siz ve rıfat baykal, mhp’den neden ayrıldınız?”

    bir an sustu ve gülümsedi: “söyle özetleyeyim, genç adam. amacımız, chp’nin yerini almak ve atatürk’ün yarım kalan devrimlerini tamamlamaktı. ne var ki adana kongresi’nde (1969), chp’nin değil, merkez sağın üzerine oynanması tercih edildi. bize de bu partide yapacak bir şey kalmadı.”

    o tarihten sonra mhp’nin sloganları değişti. tanrı dağı kadar türk (bu dağ 5000 metredir) sözcüklerinin yanına hira dağı kadar müslümanız (bu dağ ise 500 metredir) sözcükleri eklendi.

    mhp, bir başka parti haline geldi. türkeş, bir süre dengeleri korumaya çalıştı. ölümünden sonra ise renk değişti. mhp, her dönemeçte, akp’ye destek çıktı. payandası oldu.

    --- spoiler ---
  • enver altaylı ile yakın dost.

    ümit özdağ'ın buğra kavuncu hakkında söylediklerinin (işte enver altaylı senin dayın, siz yakın olmayabilirsiniz ama sonuçta dayın) biraz kendisini de vurmasına sebep oldu.

    enver altaylı ile bir ilişkisi olmamasına rağmen, sırf dayısı diye bunu diyen ümit özdağ, babasının enver altaylı ile yakın dostluğunun olması konusunda biri sorsa ne cevap verir merak ediyorum.

    türkiye'de sağ taraf gerçekten çok iç içe. kimin eli kimin cebinde belli değil.
  • oğlu ümit özdağ’ın bu derece radikal olmasının sebebi kişi. siz ümit özdağ’ın ülkenin sorunlarından dolayı mı bu kadar gürültülü konuştuğunu sanıyorsunuz?
  • üç iktidar üç hayal kırıklığı adlı kitaptan :

    ama türk basını büyük çoğunluğu ile 27 mayıs hareketini sonuna kadar desteklemiştir. buna karşılık mbk üyelerinden yüzbaşı muzaffer özdağ, "beyazıt'ta yaptığı bir konuşmada "gerekirse babıali'den de geçeriz" diyebilmiştir.

    sayfa 264.
  • "...son gelişmeler üzerinde tartışırken büronun kapısı açıldı. karşımızda en mağrur haliyle mbk'nin en genç üyesi yüzbaşı muzaffer özdağ vardı .' yanında da emir subayı görünümünde mikail adlı genç bir teğmen. özdağ küçük dağları ben yarattım diyen napolyon havasındaydı. selam sabahtan sonra elindeki kırbacı koltuğunun altına kıstırmış salonun ortasında sert adımlarla volta atarken bir soru patlattı:

    - aydınlar, biz 27 mayıs'ı neden yaptık biliyor musunuz?

    muzaffer aşkın son derece sakin:

    - yüzbaşım, bugüne kadar bir sürü neden sayıldı. acaba hangisi? diye karşı soruyla yanıtladı.

    - biz 27 mayıs'ı doğu anadolu'da hazırlanan bir kürt isyanı 'nı önlemek için yaptık. yoksa vatan bölünecekti. biliyor musunuz ki, dp liderlerinden önce biz kürt ağalarını tutukladık?

    gerçekten de darbe olur olmaz doğuda 55 kürt ağası tutuklanmış, bu olay milli birlik komitesi 'nin feodaliteye ilerici bir darbesi olarak sunulmuştu.

    özdağ şimdi gerçek nedeni açıklıyordu. hemen ekledi:
    - babıali basını tabii ki bunları yazmaz. işte bunun için basın düzenini kökten değiştirmemiz gerekiyor. yarınki toplantıda bunları da tartışacağız.

    daha önceleri "basında reform" hazırlıkları yapılırken bir ara yüzbaşı özdağ, "gerekirse babıali ' den de geçeriz" diye medya patronlarına meydan okumuştu.

    - yüzbaşım, dedim. biz sendika olarak basın reformu çalışmalarını sonuna kadar destekliyoruz. ama
    babıali' den geçmek, o nasıl olacak? babıali, hürriyet' iyle milliyet'iyle o denli güçlü ki, sakın onlar ankara' dan geçmesin !

    - el mi yaman bey mi yaman, yakında görürsünüz, diyerek geldiği gibi aynı azametli tavırlarla çıkıp gitti.

    aşkın' a sordum:

    - bunun da türkeşçi olduğu söyleniyor. yoksa patron adına gazeteyi teftişe mi gelmiş?
    güldü:
    - belli ki teftişe de değil, tehdide ...

    kaldığım otelde sabah erken kalkıp aşağıdaki salonda radyodan sabah haberlerini dinlemeye indim. mbk'nin bildirisi okunuyordu. komitenin 38 üyesinden alparslan türkeş ve muzaffer özdağ da dahil 14 üyesi gözaltına alınıp emekliye sevkedilmişlerdi. tasfiye edilenler arasında, basın reformunu
    hazırlamakla görevli olan diğer mbk üyelerinden orhan erkanlı, orhan kabibay ve nurnan esin de vardı. her biri dış misyonlarda görevli olarak yurt dışına gönderiliyordu."

    doğan özgüden(2010) vatansız gazeteci, cit1:sürgün öncesi, belge yay., s.243-244
  • adamın eğitim hayatı başarılarla dolu:

    https://twitter.com/…rihi/status/960949175717330946
  • yeni neslin ümit özdağ'ın babası olması olarak tanıdığı merhum subay.
    azerbaycan'in bağımsızlığından sonra bakü devlet üniversitesi'nde yaptığı bir konuşma sırasında kendisini sıkıştırmak için çaldıran savaşı ile ilgili bir soru sorulmuştur.
    cevap olarak azerbaycanlı şair mirza aliakber sâbir'in fahriye şiirini ezberden okuyunca ukalalık eden hocalar dahil bütün salon kendisini ağlayarak alkışlamıştır.

    "ahsen bize! hem tirzeniz hem hedefiz biz!"
  • 27 mayıs sonrası devletçi ve planlı ekonominin uygulanması safhasında önemli girişimlere sahip; ihtilal sonrası ordunun idareyi teslim etmemesini ve baas partisi örneğinden hareketle totaliter bir idare kurulmasını savunan 14'ler grubu içerisinde yer alan bir türk subayı, avukat ve yazardır. bir sol kemalist olarak, kendisinin belli başlı ekonomik ve siyasi tespitlerini büyük oranda beğendiğimi söyleyebilirim. kendisinin kültürel bir araştırması olan, türk aleviliğinin yükselişi adlı eserini, yeniden basımı olduğu takdirde ilk fırsatta edinmeyi düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap