• bir şey anlatılırken, söylenirken araya giren kişi, şey, olay ya da zaman sonrası, kaldığı yerden devam etmeye cihetle sözüne tekrardan başlamayı göze almış kişinin başlamadan evvel, birileri dinlesin ya da dinlemesin, dinlemekte ve dinlemeye niyet etmiş bulunmakta olanlar için, başlamadan evvel, kullandığı bir prolog olarak tercih edilir: ne diyordum.

    çoğu zaman kişi ne demekte olduğunu hatırlasa da, etraftan bu soruya bir cevap bekleyerek birilerinin dinleyip dinlemediğini, önemseyip önemsemediğini anlamak için bilâvasıta kullanır bu girişi. bazen gerçekten araya giren şeyler ne dediğini unutturduğu için söylenir. bazen de dediğimiz üzere anlatma gayretinde iddialı olduğunu perçinler böyle söyleyerek.

    - ne diyordum?
    - abi dört kişi geliyorlardı biri silahlı, ikisinin elinde bıçak.
    - kesin dövmüşümdür di mi lan? bayat hikayeymiş. salla.
  • (bkz: ne diyorduk)
  • herhangi bir nedenden dolayı konsantrasyonu fena halde bozuk insanın cümlenin ortasında söylemek istediği şeyi birden unutmasıyla gelen kısa süreli aradan sonra sorduğu soru. genelde konuşurken başka bişeylerin düşünülmesiyle, kafada dolaşan bin tane tilkinin sonunda kalabalık yüzünden birbirine çarpmasıyla oluşur. normal insanlara çok acaip gelir, ama tanıyan, bilen anlar, kalınan yeri hatırlatır.
  • (bkz: hah)
  • - yezs beybi, ijte ondan zsonra gyelsin yaz ayları, byitmesin gyüneşlıer…

    şu rusçanın bulaştığı dilden de rusça kolay çıkmıyor galiba. sen bir kelime öğren, o seni gelir yine bulur.

    rusça kanalların saatlerce kulağımda yankılandığı salonda da birkaç sonbaharı, birkaç kışı, yazı ve ilkbaharı bıraktığımı hatırladım. telefon hatırlattı; işgüzar şey. sanki ben ona sormuşum gibi, diyor ki, “al sana anı!” anılar anlardan oluşuyorsa al, bak, şimdi de yapıyorum ben onları; geçmişe gitmeye gerek yok. şimdi çok güzel. biz çok güzeliz.

    ne diyordum?… nerd’ler ve mahalle teyzeleri arasına sıkıştırılmış hayatlarımızda itidal ve istikrar sağladığımız için gurur duymalıyız.
hesabın var mı? giriş yap