neva bulvarı ^*

• bir nikolay vasilyevic gogol hikayesi.
  
  "neva bulvarı'ndan daha güzel bir yer yoktur. bu hiç değilse petersburg için böyledir. petersburg için herşeydir neva bulvarı. nasıl da pırıl pırıl parlar başkentimizin bu alımlı, fettan dilberi. şundan kesinlikle eminim ki, memur olsun sivil olsun petersburg'un hiç bir sakini bu caddeyi dünyaya değişmez. kaytan bıyıklı, sinekkaydı traşlı, birinci sınıf terzi elinden çıkmış takım elbiseli yirmibeşindeki genç takımı da, sakalına aklar düşmüş, tepesi gümüş tabak gibi parıldamaya başlamışlar takımı da hayrandırlar neva bulvarına.."
• iki kisinin ayrik hayat kesitlerini anlatan gogol 'un bu hikayesinde, ressam piskarev'in yasadigi buhranlar, kismen de olsa, dostoveyski 'nin suc ve ceza sindaki raskalnikov 'u oldukca hatirlatmaktadir.
• bir nikolay vasilyevic gogol kısa öyküsü. gogol, bulvarı etkileyici bir şekilde betimledikten sonra ressam ve teğmen olan iki arkadaşın başlarından geçenleri anlatmıştır.
  
  (bkz: petersburg öyküleri)
  
  (bkz: nevsky prospekt)
• aslında gerçek adı neva bulvarı olan gogol öyküsüdür. gogol‘dan aktarılan bilgiyle bu cadde oraların beyoğlu‘sudur. bu hikayede gogol‘un kadınlar üzerine çok ciddi ve ilgi çekici tespitleri vardır. “ey güzellik sen nelere kadirsin! ruhsal yetersizlikler? kusurlar güzel bir kadında iticilik yaratmak şöyle dursun? ona ayrı bir çekicilik kazandırıyor. ayıp diye nitelenen şey güzel bir kadında sevimli duruyor. kadından güzelliği alın? kendisine sevgi değilse de saygı duyulmasını sağlayabilmek için kadının erkekten yirmi kat daha akıllı olması gerekir“ der nikolay vasilyeviç gogol.
• az önce bitirdiğim gogol öyküsü. bana istiklal caddesini hatırlatmıştır
• kadıköy yeldeğirmeni semtinde bir kafe.
• genelin aksine bana kadıköy rıhtımını anımsatmıştı. lakin şimdi düşününce evet neva bulvarı gerçekten de istiklal caddesi gibi. muhtemelen kadıköyde fazla vakit geçirdiğim için bende öyle bir intiba uyandırdı. --- spoiler ---
  
  öyküde teğmen karaktersiz, can sıkıcı bir adam. lakin ressam öyle değil. ölümü beni gerçekten hayli şaşırttı. yukarıda da yazılmış zaten insan ressama kızsa mı acısa mı karar veremiyor. şahsen ben başlarda kızıyordum lakin kendini öldürünce yerini acımaya bıraktı. yine yukarıda yazıldığı gibi bir nevi kusurların güzel bir kadında nasıl durduğunu çok güzel anlatmış gogol. ha bir de ressam ve kadın arasındaki ilişki bana başlarda bizim şekerpare'yi anımsattı.
  --- spoiler ---
• bir gogol öyküsü. biri ressam diğeri subay olan iki arkadaşın, iki farklı kadının peşinden gittikleri farklı hayatlarıni anlatmakta. neva bulvarı harika şekilde betimlenmiş, kendinizi orada hissediyorsunuz.
  "ardından kimse ağlamadi, bu tür sahnelerin değişmez kişileri olan mahalle bekçisiyle, kayıtsız tavırlı hükümet tabibi dışında tabutun yanında kimseler görünmedi. cenaze otha mezarlığına götürüldü ve herhangi bir dinsel tören bile yapılmadan gömüldü. hayatı boyunca yüksek korumasını esirgemedigi teğmen pirogov bile zavallinin cenazesine gelmemişti".
• az önce bitirdiğim mini öykü. gogol sevdiğim bir yazar. bu hikayesinde iki ayrı karakter olan ressam piskarev ve teğmen pirogov'un başından geçenleri anlatmakta. hikayede kadın teması o kadar güzel işlenmiş ki karakterlerin kendi çekişmesini de kadın üzerinden şekillendiriyor. daha önceki yazılarda da bahsedilmiş ama ben ressam piskarev'e acıdım. karakterin tedirgin ve kalıp biri olması sonucu kendisine yaptığı final de gerçekten üzdü beni. böyle aşık olup kendini öldüren bir bihter var sanıyordum ama bihter'in şimdi konuyla alakası yok. burdaki karakterimiz hırsından değil, kendinden ödün veremediğinden öldürüyor kendini. diğer teğmen'e gelecek olursam günümüzde de hala üniformanın ve mesleğin altına gizlenerek bir sürü karaktersiz erkeğin kadınlar üzerinde hakimiyet kurabileceğini ve maalesef ki kadınlarında bu statüye aşık olup kendini ezdirdiğinin göstergesidir bu karakter. hiçbir şey değişmeden maalesef ilerliyor. ha neva bulvarı ha günümüz...
• en sevdigim, aklımda kalan iki cümlesi.
  
  --- spoiler ---
  
  demek iffet terk etti mi insanı, akıl da terk ediyordu.
  .
  .
  .
  ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca temizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur.
  
  --- spoiler ---