niza
-
-
-
sulh yoluyla halledilemeyen uyuşmazlık, ihtilaf.
-
genel olarak bilinmeyen eski kelimelerden.
yaşlılardan duymuş olmam ve arada kullanmam sonucu karşı tarafı şaşırtanlardan.
edit: kavga, gürültü demek -
ör: estetik camiasının medar-ı iftiharı deniz akkaya, bedeniyle nizalı nice kadının neşter altına yatmasına sebep olması hasebiyle büyük birer günahkardır da aslında.
-
kavga, anlaşmazlık.
(ilk giri tarihi: 31.1.2016)
(bkz: münazaa)
(bkz: kavgacı), hatıldamak
(bkz: cedel), cebelleşmek
(bkz: mücadele), tartışma -
"cânı cânân dilemiş, vermemek olmaz, ey dil!
ne niza eyleyelim, ol ne senindir, ne menim" -
kavga, çekişme.
-
"benim babama zulüm,
ve bana zulüm ettiler.
yer nizası
dükkân nizası
emlak nizası...
kendi kendine konuşuyor raif ağa,
sağır, şaşı ve dişsiz.
dükkân aldım emlâki metrûkeden.
manifaturacı ısmail zulüm etti bize.
kolağası karısıydı rahmetli ablam.
ah, dedi bana,
çok felaketler gelecek senin başına, dedi bana."
nazım hikmet -
çekişme, bozuşma
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap