• gerekliliğini öğrencilerime anlatmaktan göbeğimi çatlatan bilgidir.

    toplumca şöyle bir kanı var;
    ilkokul-lise devresindeki talebe nota bilmeyi zor,imkansız olarak görür ve elbetteki gereksiz. onun için "olm daha kolayı var ama bu puşt hoca öğretmiyor" denklemi kafada döner durur.

    üniversite ve iş hayatına atılmış bireyler de ise konu daha dramatiktir; sürekli aile, arkadaş ortamında çalan biri varsa tez zamanda ona yetişmeyi ister bu tip öğrenci. öğrenci ise, üniversitede grup filan varsa onun için ortamdır önemli olan. sürekli parça ister, egzersizlerden sıkılır, çalışmamaya hep bir bahanesi vardır. çalışmadan motivasyon bekler.

    bir de aile boyutu var bu nota meselesinin; kısa ve özdür. daha ilk dersten çalmanızı beklerler, nota da neymiş derler. kime sorsanız şikayet eder. yakınır.

    uzun lafın kısası toplumdaki müzik bilgisinin seviyesi ne kadar düşer ve basitleşirse insanların sanatı ve beraberindeki disiplini anlaması o kadar zor olur. şimdi "iki nota bilmekle sanat icra mı edilir??" demeyin. klasik bir tanım olacak ama; nota müziğin dilidir. alfabe gibi. ingilizce'de ey bi si di i ef cii derken homurdanmıyorsan bu temel bilgiyi edinirken de homurdanmamalısın.

    şimdi arkadaşlar buraya ek bir şeyler daha yazmak istiyorum. öncelikle şu mevzuyu buraya anlattığımdan beridir mesaj kutuma "ya evet bizim de derdimiz bu nasıl yapalım, edelim" diyen insanlardan sualler geliyor ve sayı bir hayli fazla. tabii sanal ortamdan bir yere kadar yardımcı olabiliyoruz ama elimizden ne geliyorsa yapmanın derdindeyiz.
    neden mi? çünkü "olm kulağım var dünya yansa bir bardak su dökmem" temalı yazılarınıza bakıyorum ve ilerde hepinizin çocuk sahibi olmasanız bile dayı,kuzen,hala,teyze vb sıfatlara sahip olacaksınız. sonra yakınınız olan çocuk,genç ya da neyse gelip ben ve benim gibi eğitimli insanlardan ders almak isteyecek -bunun nedeni de basit çünkü ülkede müziği ciddiye alıp yapan insan sayısı az- biz derslerde canla başla kafayı kırarcasına ilgilenirken, siz bu çocuğun yeni bir dil öğrendiğini müziği bütün ciddiyetiyle yapıp yapmayacağını bile bilmeden daha ilk derste "eee çal da dinleyelim bakalım" gibi saçma sapan yorumlar yapıp, hobici olsun, aman mühendis olsun, benim kulağım vardı, şu sanatçı nota bilmeden nasıl da soloları atmış deyip bu mantığınızla belki de müzikte çok iyi bir yere gelecek olan o çocuğun hayatını karartacaksınız.

    takdir edersiniz ki ilk cümleye "öğrencilerime anlatamıyorum" diye girmişim yani akademik bir şeylerden bahsediyorum. güzel sanatlar lisesi, konservatuvar vs vs... bu konunun temeli; evde kendine kendine yeten veyahut çok iyi yerlerde konser veren müzisyenler değil, müzik denen sanatı ciddiyetle yapacak insanlara karşı duyduğum kaygıdan bahsetmek istediğim için yazdım. bir kişi bile "lan evet manyağın biri yazmış bu kadar haklı sanki" deyip etrafındaki enstrüman çalan kişiye yaklaşımını değiştirse bana faydalıdır arkadaş.

    uzun lafın kısası ve kaba tabiriyle; müziği bilen insanla bilmeyenin anlaşmasına yarar nota dediğiniz işaretler. yoksa kimsede oraya bas buraya bas, en son bastığında biraz uzun dur ama diğerine göre kısa olsun vs başlangıç teknik bilgileri anlatacak sabır yok. varsa da başarılar diliyorum. önümü ilikliyorum.

    edit:imla. bir takım açıklamalar.
  • buyuk bir hata yapan kisidir. nota bilmek istediginiz her parcayi enstrumaninizla yorumlayabilmek demek. nota bilgisiz bir yere kadar ilerleniyor cunku. bir parcayi calmadan once onu analiz edebilmek ve solfej yapabilmek parcayi daha rahat ve dogru calmanizi saglar ki nota ogrenmek oldukca kolay bir sey bence.
  • enstrümanına ve icra etmek istediği müzik türüne göre değerlendirilmesi gereken kişi.
  • müzik kulağı diye bir şey var. isteyen istediği kadar nota bilsin, müzik kulağı ya da ritm duygusu yoksa, at çöpe. hiç "ama sanat" filan diye gelmesin o insan.
    şimdi diyeceksiniz "kesin nota bilmiyo ondan böyle konuşuyo ibiş" diye. gayet de biliyorum canım, hiç yanaşma.
    eğer bir orkestrada çalmıyorsanız, nota bilmeniz şart değildir. ben nota biliyorum da her parçayı notasıyla öğrenmiyor ya da çalmıyorum, gayet de müzik kulağımı kullanarak öğreniyor ya da çalıyorum. bahsettiğim parçalar "küçük kurbağa" tadında şeyler değil tabi.
    müziğin içine fazlaca matematik karıştırırsan, repertuar sanatçısı olursun. doğaçlama yeteneğini ve amatör ruhunu kaybedersin. bunu savunurken tabiki de notaları bir kenara bırak demiyorum, o da olur, öbürü de olur. ikisi bir arada olursa, daha iyi olur yani.
  • nota bilmekte ne var ayol?
    do dediğin bir külah dondurma
    re, masmavi bir dere
    mi, denizde bir gemi
    fa, gemide bir tayfa
    sol, papatyalı bir yol
    la, güneşten bir damla
    si, ayşenin kedisi
    sonra yine sol, mi, do

    evet şimdi gitarı elimize alıyoruuuuğz...
  • benim bu.

    çaldığım enstrüman akordeon, yorumlamaya çalıştığım parçalar da genellikle valsler, klasik müzik eserleri, dünya folk müziği, soundtrackler vs.
    tek başıma çalıyorum, o yüzden de nota öğrenmeye pek ihtiyaç duymadım. çoğu parçayı kulaktan çıkarabiliyorum. sıkışınca youtube tutorial'ları ya da guitar pro gibi programlar işimi görüyor.
    ama başkalarıyla çalışırken kesinlikle ortak bir dil bilmek lazım, o ayrı.

    tıkandığım doğru, tekniğim ilerlemiyor ama şimdilik bana fazlasıyla yetiyor. hatta geçenlerde beethoven'ın 7. senfonisini yorumladım, bence çok da güzel oldu.

    hedefim piyanoda da nota öğrenmeden ilerlemek. bence piyanoda nota bilmeden parça öğrenmek akordeonda olduğundan daha kolay çünkü akordeon için ne tutorial var ne de guitar pro; bass ve akorları hep kendim buluyorum.

    peki neden öğrenmiyorum notayı, armoniyi?
    üşeniyorum çünkü.

    ileride bir gün kesin öğreneceğim. nota okuyabilmenin faydasını göreceğim de kesin ama o "bir gün" halen gelemedi.
    çünkü üşeniyorum.
  • mikael akerfeldt bu kendini bilmezlerden biridir. oglum sen kimsin sarki, album filan yapip dunyayi turluyorsun? once karmento'dan nota ogren.
  • imkanı varken bu eğitimi almıyorsa yanlışlarda olan insandır. notalar sesleri tanımlamak için bir anlaşma bir nevi alfabe. güzel konuşmak için yazabilmek şart değil ama yazılı eserleri tek tek defalarca dinlemek yerine okuyabilmek işleri kolaylaştıracaktır. bizim gibi pozcular tabii ki "usta notayla ritmle vakit kaybetmesek olmaz mı" deyip ilk günden enstrümanın gerektirdiği disiplinli çalışmadan uzaklaşır eve mobilya kazandırmış olur.
  • (bkz: jimi hendrix)
  • müzikle eğer profesyonel düzeyde uğraşmayacaksa doğru yolda olan kişidir.

    kim ne derse desin nota bilmeyen müzisyenlerin duygularını daha yoğun kattığına inanıyorum ben. istisnaları mutlaka vardır, amacım tartışma çıkarmak değil. sadece bir görüş.

    rock müzik dünyasında da nota bilmeyen nice gitarist var, jimi hendrix benim bildiğim sadece bir örnek.

    nota bilmek kötüdür demek haddime değil, profesyonel anlamda müzikle uğraşmıyorum. ama bir amatör olarak; nota bilmek müzikle uğraşmanın tek yoludur demek bana göre yanlıştır. müzik notasyondan ziyade duygu işi. notalar harftir bir anlamda. müzik dilinin alfabesidir.

    önce ifade edeceğimiz kelimeleri ve tümceleri yaratmamız gerekir ki bunları yazıya dökebilelim.

    eyyorlamam bu kadar.
hesabın var mı? giriş yap