• olmadan...

    gece uyudum uyumasına ama eksik uyudum. bu sabah uyandığımda yorgan tamamen üstümdeydi, yatak sıcaktı. sarılacak bir beden, koklayacak karışmış saçlar, üstüme rastgele atılmış bir kol ve sabah şaşkınlıkla örtülenmiş gülümseme olmadan.

    alarm duyulmasın diye hızlı ama sessizce kalkışım olmadan.

    evet uykumu aldım, sabah dinç kalktım. yüzümde mutluluk ve "bi' yarım saat daha yanında yataydım" düşüncesi olmadan.

    bugün işe giderken kalktığım yatakta birinin uykusunu kıskanarak değil vernikli ahşap dolaba boş boş bakarak kıyafetlerimi giydim. hâlbuki ilk önce çoraplarımı giyerdim. çünkü sabah hafif terlemiş ayaklar yere yapışıp ses çıkarır. rahatsız etmeyeceğimi bilsem de uyanacak bir çift göz gezerdi yatakta. kalktım, bugün sessizce giyinmek gibi bir derdim olmadan.

    kaybetmişim hem sabah hem gece kapıyı kilitleme alışkanlığımı. gece benim yerime kilitlenirdi kapılar. sabah kilitlemeye gerek kalmadan evden çıkardım. şimdi öyle olur zannettim, olmadı.

    bak işte sadece geceden gündüze yaşadığım eksiklikleri. daha bunun gündüzden geceye yaşanacakları olmadan...
  • ölmeden olmakla, olmadan ölmek arasında sırattayız.

    ruhun aklındaki delik, delilik..
    delilik olmadan hayat tam tadında yaşanamaz. mutlak akıl akıllıca değil.

    "kendini kablolar ve tüplerle dolu bir salonda yapayalnız hissediyordu. bu bir kabus değildi: onu seven adamın, onu ölümden kurtardığı ve düşüncelerini yayınlayan bir makineye bağladığı kesindi. elena hem sonsuz hem de mutsuzdu. (biri olmadan öteki olmaz)." ricardo piglia - yok şehir

    (ilk giri tarihi: 18.5.2020)
hesabın var mı? giriş yap