• öncelikle belirtmek isterim ki serginin gerçekleştiği sakıp sabancı müzesi, yarın 19 mayıs nedeni ile ücretsiz.

    sergi kronolojik bir çizgiyi takip ediyor. öncelikle napolyon döneminde mısıra gönderilen bir bilim ordusunun araştırmaları olan 23 ciltlik ansiklopediler ile başlıyor(büyük kısmı berlin arkeoloji müzesinden). sonra, bir kısmı istanbul arkeoloji müzesinden heykeller ve arkeolojik kalıntıları inceliyorsunuz (eğer gitmeden biraz araştırma yaparsanız hermes'in kafasındaki iki kanat'ı simgesel olarak yorumlayarak prim yapabilirsiniz). antik dönem doğu mimarisine dair hipotetik çizimler ve yine bir sürü kitaplar arasından geçip, 19. yüzyılda batıda yapılan doğu sergileri ile ilgili bölüme geliyorsunuz. devamında ise avrupadaki doğu mimari örnekleri mevcut.

    binbir gece masalları için ayrı, küçük bir bölüm açmışlar. fransızca ve almanca, baya eski kitaplar vardı. cilt süslemelerini gördükten sonra tekrar anlıyoruz ki kitap kapakları çok önemli. ayrıca, çok ilginç bir şekilde, günümüz teknolojisi ile basılmasına rağmen türkçe basımlarda ne bu kadar resim var, ne de bu kadar kaliteli resimler var. kitaplardaki resimleri büyütüp duvara asmışlar, insan hayran kalıyor. bizimkilerse cin aliden hallice, maalesef. oysa böylesine derin bir fantazi dünyasının hakkını vererek resmetmek gerekiyormuş.

    itiraf etmek gerekirse alt kat daha ilgi çekiciydi. şark ekspresi ve o döneme ait oryantalist süslemelere sahip tütün kutuları, aynalar, giysiler (oryantal temalı eski sahne kıyafetleri de olmasına karşın biraz yetersiz buldum maalesef) sergileniyor. ileride sizi endülüs oryantalizmine alan alhambra saray süslemeleri ve avrupa mimarisinde oryantalizmin etkilerini gösteren fotoğraflar mevcut. siz henüz alhambranın büyüsünden çıkamadan, iç mimaride oryantalizmin etkilerini işleyen bir bölüme geliyorsunuz. işte bu bölümde kandil ve candle'ın kelime benzerliğini keşfettik biz, evet, hı hı. bir de pierre lotti'nin oryantalist bir abimiz olduğunu. son darbe de büyük, kırmızı odada sergilenen oryantalist resimlerden geliyor. pek çok rudolf ernst tablosu vardı ve hepsi bir türkün koleksiyonundandı, kıskanmadım diyemem. ancak gözlerim bir frederıck arthur brıdgman, bir fabio fabbi aramadı desem yalan olur. velhasıl, sunumun mükemmel olduğunu söyleyebilirim.

    son olarak da modern zamanlara geliyor ve oryantalizmin fotoğraf, sinema ve tiyatro üzerindeki etkilerini inceliyoruz. küçük ekranlarda film gösterimi yapılıyor ve o dönemde çekilen fotoğraflar sergileniyor (her bir fotoyu çekmek 20-30 dk sürüyormuş ve fazla çıplaklık olduğu için istanbulun batakhanelerinden bulabiliyorlarmış kadınları).

    ha şimdi diyeceksin ki malmazel sen naptın, bi sergi için değer miydi bunca entry. değerdi abi, değerdi. hatta keşke müzik kısmı açsalar ve orda arabeskten bahsetseler (gerçi hediyelik bölümüne gidip baktım, azam ali vardı, tebrik ediyorum kendilerini). benim gibi ilginiz varsa, gidin görün. sonra da lütfen doğu kültürünü, arap kültürünü hafife almayın, yakarım. *
  • 11 ağustos'a kadar gidilip görülesi sergi.

    oryantalizmin doğuşu, mimariden moda'ya kadar yaşamın her alanındaki etkileri üzerine pek faydalı ve ilgili çekici bir çalışma olmuş.

    bu arada haftasonları saat 11 ve 14'te sabancı üniversitesi öğrencileri eşliğinde ücretsiz rehberli turlar düzenleniyor, gidecekseniz mutlaka bu saatlere denk getirin derim.
hesabın var mı? giriş yap