otuz yaş *
-
guzelim bir metin celal $iiri.
-otuz ya$-
hep soruyorum
bir insanin kac hayat hikayesi vardir
ve yalan olan hangisidir
unutup yillarca sicak kalan duygulari
nasildir bir $ehri yeniden du$unmek
denizin kizarmasini
i$kencede kaybolanlari
kazikli yollari
ba$ka ve ayni olan kimligimizi
$ehir yikilirken ustumuze
tum caddeleri ve sokaklariyla
yutarken ali$kanliklar insani
ve degi$irken sokak adlari
kim guvenir buyuye
su falina, vadeli mevduata
tabii ki yalniz kendime inaniyorum
inanclarin en degi$mez olanina
jestler ve baki$larla olu$an dile
on emrin sonuncusuna
kamuya ili$kin ehliyetim yok
kollarim arkadan bagli
uydurma a$klar ve mutlu evlilikler
bana yaki$ir
hayatin sakin sularinda beklerken
mudur cocuklari nasil sinif gecer
budur benim merakim
burnumu kari$tirmak
ve doktorculuk oynamak
yanilmadiniz, coktandir yalnizim.
metin celal
ic. "cumhuriyet donemi cagda$ turk $iiri antolojisi", haz. metin celal, papirus yayinlari, 1.b., istanbul-$ubat 1998, s. 474-475.
---
bu $iirin, metin celal'in kendi antolojisine almi$ oldugu iki $iirden biri oldugu ayrica notlanmali.
digeri icin (bkz: aidse $ans tanima)
---
ingilizcesi:
-the age of 30-
i always ask
how many life stories does a man have
and which one is the fake
how would it be to think of a city again,
forgetting those feelings that have remained cozy for years,
of a sea that turned scarlet
of those who got missing while being tortured
of roads built on stakes
of our identity that is different and the same
while the city collapsing down upon us
with all its avenues and streets
while habits swallowing people
and while the street names being changed
who could believe in magic,
or fortune-telling by water or time deposit
surely i believe in myself,
the most constant of all beliefs
the language consisting of gestures and looks
the last of the ten commandments
i have no license regarding the society
my arms are tied behind my back
fake loves and happy marriages
just become me
while waiting in the still waters of life
the following is the thing that keeps my mind busy
how do managers' kids pass their class
picking my nose
playing doctor
you got it, i have been so lonely for ages
translated by zeynep akkus
http://www.geocities.com/metincelal/metineng.htm -
(bkz: ingeborg bachmann)
-
-
ayni zamanda bir murathan mungan siiri;
" daha vakit var diye
yazmadığımız
şiirlerdi
kaldılar
yüzümüzden gelip geçti
ilk gençliğin fener alayları
yeniyetme arkadaş çetesi dağıldı artık
büyümenin konaklama yerlerinde
nice ihanete uğradık
ayrıldı yollar
ömrümüzü koyduğumuz şeylerdi ki
dört yöne dağıldılar
daha vakit var diye
dönüp de bir gün
kaldığımız yerden,hepsini birden
yaşarız sandık
oysa emanetmiş bizim sandıklarımız
içlerinde kilitli kalmış onca şeyle
günü geldi
aldılar
nasıl kullanılacağı bilinmeyen anlardı
sonuna dek yaşamaktan korkup da kaçtığımız
yerini ve anlamını bulmayı beklerken
çürüdü gitti içimizde
saklı duygularımız
şimdi yabancı bakışlara bir şey söylemeyen
karalama defterleri,bulanık anılar
rüzgara,ateşe,suya yazılmış
gençliğin solgun güncesi
biz ne zaman büyüdük
onlar ne zaman yetim kaldılar
tutulan güneşlerin altında
yollar geçildi
dönüş yok artık o duyarlığa
yaşarken ve yazarken
yarım kalmış şiirler
yarım kaldılar " -
(bkz: logans run)
-
-
kimisi hadi evlen artik evde kaldin diye baski yapmaktadir. kimiside bu devirde bu islerin zor oldugunu soylediginizde
tabi tabi acele etme daha gencsin seklinde cevap vermektedir. bu ikilem arasinda gitgeller yasana bir yastir. -
hayatin zannedildiginden cok ogrenilmis olunmasina ragmen, baskalarina bir sey ogretilemeyecek kadar tecrubesiz olunan yastir.
50 yaşına girdikten sonra gelen edit:
entry'nin düzeltilmiş hali böyle olmalı,
hayat hakkında düşündüğünden daha çok şey öğrenmene rağmen, başkalarına bir şey öğretemeyecek kadar tecrübesiz olduğun yaştır. -
gecmeyecek bir sikinti bu
geri gelemeyecek olanlara uzulmek
hicbir seyin eskisi gibi olmayacagini bilmenin verdigi bir karabulut sikintisi
masumiyetin kaybolusu
iki elle hortuma kapilani sikica tutmaya calismak gibi bir sey -
bilimsel olarak;
artık hücre yenilenmesinin durduğunu, eldeki hücrelerle devam etmek zorunda kaldığınızı anladığınız,
şiirsel olarak;
yolun yarısına yaklaştığınızı idrak ettiğiniz,
duygusal olarak;
içinizdeki küçük kızı -yaş kaç olursa olsun- bir daha hiç üzmeyeceğinize dair tutulmayacak sözler verdiğiniz yaştır.
olsundur. güzeldir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap