raw art ^*

• ing. ham sanat. art brut ve outsider art da deniliyormu$ kendisine. geleneksel sanatsal teknikleri takip etmeyen, profesyonel motivlere sahip olmayan, hatta kendisini sanatci olarak gormeyen ve bu sebepten siradi$i i$ler beceren amator sanatcilarin eserlerinin gruplandigi sanat dali.
  
  (bkz: sicsam sanat olur)
• lozan 'da inanilmaz dört katli bir binada en güzel örnekleri görülebilecek olan sanat eserlerinin icinde yer aldigi olusum. aslinda buna bir olusum ya da akim demek cok da dogru degil. sanatin ne oldugu, neden var oldugu, ona yükledigimiz anlamlar, aslinda olmayana övgülerin düzüldügü, etkilenip de kendimiz olmaktan cikildigi anlarin varligi zaman zaman hepimize görünmüstür. herhangi bir sanat eserini sahicilikten uzak bulmamiz, her akimin öncekinden etkilenip yeni bir seyler getirmesi, bir gün gelip sanat öldü diyenler...v.s.
  
  iste raw art denilen (ki fransizcasi de art brut 'dur) bu ortamda verilmis olan eserler de, diger akimlarda oldugu gibi eseri meydana getiren kisilerin birbirlerinden haberleri yok. birbirinden bagimsiz, ancak dikkat edildiginde genelde benzer kosullarda (farkli cografyalarda olsa bile) yasamis insanlarin meydana getirdigi genelde resim ve heykel az da olsa yazin eserlerinden meydana geliyor raw art eserleri.
  
  peki bu yaratilari meydana getirenler kim sorusu akliniza gelirse; bunlar genelde bir sekilde zor kosullarda yetismis kalabalik ailelerin cocuklari, akil sagligi cok yerinde olmayanlar, hic egitim almamis hayatinin cogunu avusturyanin daglarinda bir kulübede ya da japonya'da bir akil hastanesinde gecirmis sagir ve dilsiz insanlar, sizofrenler, körler, kaybetmisler...ama en cok da hepimizi süzgecinden geciren bu daha önceki yaratilarin yarattigi ortak begeni ve sinirlandirmalar dünyasindan gecmemis saf yetenekler...
  
  iste lozan'daki bu müzede de bu raw art'in en meshur sanatcilarinin eserleri var. müzede raw art su sekilde tanimlanmis:
  
  "raw art su ya da bu nedenle toplumsal ve kültürel standartlara göre yetismemis insanlarca meydana getirilen eserlerden olusur. genelde yalnizlar, bazen psikiyatri klinigindeki hastalar, mahkumlar, herhangi bir sekilde topluma entegre olamamis insanlardir. bu insanlar geleneklerden ya bihaber ya da bunlari önemsemiyorlar. bu nedenle isleri cok orijinal..."
  
  bende ne birakti bu raw art diye kendime sordugumda, bir sekilde yaratma eylemiyle icli disli olan herkesin zaman zaman kendine sordugu 'ne kadarini kendim icin yapiyorum bunlarin' sorusuyla karsilastim. baska kimse icin yapilmamis o islerdeki kendiligindenlik ve safiyetin etkisi cok güclü...
  
  umarim bu safiyete ulasabilmek icin deliligin sinirlarinda gezmek gerekmiyordur.
• http://www.kellymoore.net/
• diğer adı "art brut" olan bir resim tarzı.
  
  "... akıl hastaları, medyumlar, çocuk ve sanat eğitimi almamış kişilerce yapılan ve herhangi bir sanatsal eğilimi yansıtmayan eserler olarak değerlendiriliyor. klasik sanat anlayışının dışında kalan her türlü sanatsal eserleri kapsayan art brut tarzı resimler, geleneksel ve akademik anlamda sanattan uzak kalmış ham bir içgüdüyle yapılmaktadır. bu tarz resimlerin geleneksel sanat anlayışının ve estetik normlarının dışında kalan kendilerine özgü bir anlatım dili vardır."
  
  teorik açıklamasından da anlaşılacağı üzere, sanat cephesinde değişen bir şey yok. adamın biri anlaşılmaz/akıl almaz resimler yapacak. tablonun önünde "şaşı bak şaşır" oynayacağız. sonra insanoğlu fani... gün gelecek bir eleştirmen; ah şöyle badem gözlüydü, art brut tarzda içsel döngüler, kadın sorunlarına farklı analizler, hayatın anlamına nanik yapardı, büyük sanatkardı diyecek. "vauv" deyip bambaşka şeyler sanacağız...
  
  evet anahtar kelimeli vakıa; öldükten sonra...
• 'ham sanat' olarak bilinen 1947'de jean dubuffet'in akıl hastalarının, körlerin, dilsizlerin, mahkumların eserlerinden bir koleksiyon oluşturması ve buna 'art brut' ismini vermesiyle başlıyor. aslında bir akım bile sayılmıyor. burdaki kendiliğinden sanat oluşturma durumu, bir şekilde dışlanmış ya da bilinçli olarak kendini toplumdan soyutlamış insanların eserlerine yer veriyor. bir nevi 'öteki'nin sanatı' oluyor. kazanılmış kültürün ürünü olan sanat eserleri ve sanata tepki olarak doğduğunu söyleyebiliriz.
• (bkz: kamil gök)
• (bkz: https://www.youtube.com/user/taraspozdnyakov)
  
  -forget about circus.
• bu ne ki? diyenler için işte burada da http://www.outsiderartfair.com/ bir sergisi bulunmakta;
• outsider art.
  
  kabul edilen sanat kültürünün dışında gerçek bir birincil sürecin ortaya çıkması.
  
  ‘kendini yetiştiren ünsüz, mahpus yada ruh hastası kişilerin ürünleri ’
  
  https://g.co/kgs/px7jl2
• "outsider" sanatçıların resmi bir eğitimi yoktur - yani
  sanat okuluna gitmemişler veya akademik sanat eğitimi almamışlardır.
  bu sanatçıların çoğu, müzelerdeki veya sanat galerilerindeki sanat
  eserlerinden haberdar bile değildir.
  çalışmaları ana akım güzel sanatların dışında yaratılmıştır.
  "outsider" sanatçılar, deneyimlerini, ilgi alanlarını ve çevrelerindeki
  dünyayı anlamlandırmak için basitçe söylemiyle " kendileri için " yaratırlar bir izleyici vb için değil.
  "outsider" sanatçılar çevreleriyle kendi şartlarına göre ilişki kurarlar ve sanat dünyasının kurallarına uymazlar.
  eserlerini yaratırken geleneksel malzemeleri değil,geri dönüştürülmüş-atılmış vb malzemeleri kullanırlar.