pastacılık ^*

• yapılması süslemesi ciddi bir sanat halini almış pasta yapım meslek^*
  (bkz: pasta)
  (bkz: pastacı)
• ölesiye öğrenesim olan zanaat. ama hepsini yerim 200 kilo olurum diye çok korkuyorum sözlük... ah o gatolar, kremalar, pandispanyalar...
• 45 yaşlarıma geldiğimde icra edeceğim sanat.
  butik pastalar yapan bir dükkanım olacak, etrafa mis gibi kokular yayan dükkanımın belki de üst katı evim olacak, belki de evimi de pasta ve kekten yaparım...
  çok güzel bir sanat, tanım.
• icra etmek istediğim meslek. şimdilik hazır şeker grazülü ile yazı yazmaktan öteye gidemiyorum^* ama gün gelecek idolümden^* övgüler alacağım. yurtdışı eğitim şansı yakalarsam zaten ilk iş olarak hobokende kurs almaya başlayacağım.
• aldığı kadar undan ötesiyle ilgilenmediğim meslek.
  yalnız, izlemek gerçekten çok zevkli. bir sürü tv programları var, çeşit çeşit pastalar filan yapıyorlar. işte onları izlemek cidden zevkli. ben tabii hayatta uğraşmam öyle şeylerle ama uğraşanlara çok saygı duyuyorum. bir bu meslek, bir de terzilik gerçekten bir beceri ve elbette gönül işi. birinden biri olmayınca olmuyor.
• obezitenin arttığı dünyada iyi bir meslektir.
  zenci mahallesinde uyuşturucu taciri olmak kadar mantıklıdır.
• sadece birkaç temel malzeme - şeker, yumurta, tereyağı, un - üzerine olmasına rağmen, sofistike yöntemlerinin karmaşıklığı ve ölçüye tam manasıyla itaat edilmesi zorunluluğu nedeniyle tuzlu mutfağa nazaran daha "kimyasal", hatta hatta simya gibi, "sihirli" bile denilebilecek gastronomi dalı. "göz kararı" denen pratikliğin kolay kolay geçmediği, görece zor ama son derece zevkli ve şefini manevi yönden fazlasıyla tatmin eden pastacılık ya da tatlı mutfak, gastronominin bana kalırsa en özel dalıdır.
• mühim meslektir.
  öyle her benim diyen icra edemez.
  çünkü bu meslekte gramlar ve ufacık dereceler çok büyük değişikliklere sebep olur.
  iyi bir pastacı mesleğinin inceliklerine hakimdir.