perçin

• percinin her yondeki dayaniminin en az birlestirdigi metal elemanlar kadar olmasi gerekir. bi de nereye cakilcaa da onemlidir bunun. yok profil eknarindan bilmemkac a diger percinden bilmemkac r falan filan. (bkz: bulon)
• saglam olmuş mu, güzel oturmuş mu anlamak için çekiçle vurulup çıkan sese bakılır.
• (bkz: sıcak perçinleme)
• turkiyede genelde bayanlara verilen bir isim.ilginc tabii.
• (bkz: piercing)
  
  ayrıca doğumlarıyla sorunlu bir evliliği ayakta tutmuş çocuklara verilir bu isim kimi zaman, "evliliğimizi perçinledi" manasında.
• herhalde gülçin, ayçin, burçin gibi bir tınısı olduğu için kızlara bu ismi koyuyorlar..
  gördüğün en orijinal kız ismi..
  
  ciddi ciddi oğlumun adını civata koymayı dü$ünüyorum, cevat'a da benziyor..
• perçin, pürüzsüz silindirik bir şaft ve her iki ucunda kafadan meydana gelen mekanik bir bağlayıcıdır. kafa kısmı çap olarak deliğe nazaran daha geniştir. kafanın bir tanesi imal edilirken oluşturulur, diğer kafa ise perçin yerleştirildikten sonra bir kuvvet uygulanarak oluşturulur.
  
  (bkz: perçinlemek)
• büyük çaplı perçinler pres ve şahmerdan gibi dövme ve basma makinaları ile sıcak olarak yığma yöntemiyle, küçük perçinler ise çivi makinalarında yine aynı yöntemle soğuk olarak imal edilebilmektedir.
• bir perçinin malzeme analizi
  
  c - 0.105
  mn - 0.433
  si - 0.066
  s - 0.01
  p - 0.009
  al - 0.038
  cr - 0.026
  ni - 0.021
  cu - 0.067
  pb - 0.002
  mo - 0.004
  n - 0.004
  ti - 0.001
• geçen haftalarda evimize gelip pencerelere sineklik montajı yapan ekip, pencerelerdeki mıknatıslı mekanizmanın bazı parçalarını profile perçinlemişler. ben de bu sabah mutfakta birşeyler ararken üç parça buldum. parçalardan iki tanesi iki ucu kesilmiş çivi görünümlü çubuklardı. bir tarafları kesilmiş, diğer tarafları kopmuş gibi duruyordu. parçaların üçüncüsü ise perçinin dışarıdan görünen kafası ve uzunca bir gövdesi idi. ve bu kafanın içinden, bahsettiğim ilk iki parçadan üçüncü bir tane geçip, ucu çıkmıştı... ayrıca perçin gövdesinin içinden çıkan bu çivinin diğer tarafında kafası da duruyordu.
  
  10-12 yıl önce iett'nin ilk camlı durakları monte edilirken millet bahçesi durağında delikli oturak zemininin durak gövdesine perçinlenişini izlemiştim. havalı bir tabanca ile perçinlemeyi her yaptıklarında yere başsız çiviler düşüyordu.
  
  bir otobüs tutacağı gibi, önden vidayı takıp da arkadan somun koymanın mümkün olmadığı kapalı ortamlara birşey monte ederken vida dişi açıp vida takmak yerine perçin kullanılması oldukça mantıklıydı.
  
  peki bu perçin nasıl çalışıyordu...
  
  perçin gövdesi, ilk başta mevcut olan kafası dışarıda kalacak şekilde içinden geçen çiviyle birlikte deliğe sokuluyor. çivinin başı da perçin gövdesi ile içeride kalıyor. havalı tabanca ile perçinin dışarıda kalan kafasından çıkan çivi ucu kavranarak tazyikle dışarı çekiliyor. çivinin başı, perçinin gövdesinin içine girerek gövdeyi genişletiyor ve perçinlenen malzemenin üzerindeki delikte perçin gövdesinin genişlememesi sonucu koparak içeride kalıyor. böylece bir ucu kesilmiş, diğer ucu kopmuş çivi dışarı atılıyor. perçinin içindeki görüntü dışarıdaki kafa ile aynı mı oluyor bilemiyorum ama bence çivi başından o kadar esaslı bir performans beklemek hayalcilik olur.
  
  bu arada küçüklüğümde perçin ile reçineyi birbirlerine karıştırdığımı da eklemeliyim.