poisonblue

• 6. nesil taze yazar, zirvelerde yüzünü göstermeye başlamış, sözlük havasını solumuş, iyi arkadas.!
• türk gelenek ve görenekleri gereği, adeta ağırlanmış misafire bir iade-i ziyaret yapma güdüsünün fotokopisi şeklinde, iade i entry edesim gelen şirin şey. üstüne üstlük, pek bi yetenek diyarından fırlama bir tiyatoracı,dekor çızıktırıcı. ne de güzel etmiş sözlük alemlerine yatay geçiş yapmış. umuyoruz ki; bari o unutmaz ve hatırlar beni süslü çamlar zamanında.
• karanligin en dibinde bi yer. kendini ifade etmekten aciz canlı türleri arasında en korkak olanı. boyundan buyuk beklentilere sıkışmış mikroorganizma. küçük. küçücük. bi rüzgar esse beklenmedik iklimlerden, devriliverecek. bulutunda yagmur olsa, ona bile gulumseyecek gözleri, ama öyle bir boşluk hali. obsesif. dünyanın tüm dillerinde aynı anlama gelen. kibirli, soguk, ukala. bırak konuşsun insanlar, diledikleri gibi. vazgeçmenin en yalın hali. zehirlimavi. sen kendi yolundan sapma demiş sanki birileri ona. ya da bi filmde görmüş. öyle kör, öyle burnu havada, bildigini okur gibi. cümlelerin en yarım kalmışına verilen isim. ne kadar anlatsa da eksik kalan. uzak ülkelerde bi karnaval. ve o karnavalın bi çeşit maskesi. venedik. olur olmadık ateşlerle oynayıp, neden yandı ki şimdi ellerim diye sorgulayan aptal. düpedüz aptal. her su veren ele acan kolay çiçek. şarkılardaki gibi. ama değil işte. masal tadinda bi alice. salaklıkta sınır tanımayan. yabancı. laşma. verdigi en kendinden emin kararlarda bile bi sonraki adımı hesaplayamayan. sarsak, suursuz bi ruh hali. halsizligi. dön kendi kozana. ve duvar olsun hayalkırıkların. yara-bere içinde kalsa bile kafası, aynı duvara carpmaktan vazgecmeyen. şartsız refleks. bilimin tüm teorilerine karşı gelebilecek kararlar verip, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacagı bi düzen yaratabilecegini sanan gerzek. üstelik te hayatın tam ortasında bu denli savunmasız durmuşken. ironi. eskiden okudugum bir kitap. tam da hayallerimi, beklentilerimi, korkularımı sakladıgım o sapasaglam insanın ölümüne denk gelmişken. hicbir şey eskisi gibi degil gercekten. bir sabah uyanıyorsun. ve tüm gazeteler sevdigin insanın bir cinayet işledigini yazıyor. içsavaş hiç bitmiyor. adatunaaras. tüm pervasızlıgıyla aklına geleni söyleyebilecegini sanan bir cahil cesareti. umarsızca konuşup duran bi kız çocugu. ve söylenebilecek pek te önemli birşey kalmadıgında, sahibinin şimdi -ve eger varsa- meleklerle yazdıgı bir şiir.
  
  ...
  gece agaclarına
  yagmur çiseliyorum
  cam tozu su beyazı
  yalnızlıgını mutlaka degistirecegim
  bir yaprak halinde süzülüp saclarına
  eski teşrinlerden
  kederli kırmızı
  zeynep beni bekle mutlaka dönecegim
  soyle kim onleyebilir buluşmamızı
  ......
• aynı ruh halindeyken yıllar önce farkedilen, sonra aklın derinliklerinde yitip giden ama ufak bir tesadüf ile yeniden bulunan..
  
  "yaslanıp ağladığım, saf buzdan duvarlar, dokununca yandığım ateşle erir mi,
  bıraksam hüzünleri ıssız uzaklara, inat bir kedi gibi peşimden gelir mi.
  çöle dönmüş ruhumu toprakla besleyip, yağmursuz bulutlardan damlalar dilensem,
  gözyaşımda boğulmak bu kadar kolayken, gece ağaçlarıma yağmur çiseler mi.."
• hayatımın poison'ı. hatta overdose'u. şu saatten sonra bir kelebek yoktur ki, poison'sız iki adım atabilsin. muhabbetine doyum olmayan, konuştukça konuşulası, fikrimin ince blue. kaybedersem bilmem ne yaparım.
  
  buradan kendisine her okuduğunda selam eder, bir mesaj atmasını dilerim. (mübarek kandil sonrası duaları)
• kendisine laflar hazırladım. bir tanesi "get" ile başlıyor.
• "saat sekizi on geçmek üzere, küçük çekiç sesleri duyulmaya başlamış usulca..
  tedirgin bir bekleyiş karışıyor tiktaklara..
  ya küçük bir mekanik problem olduysa son 12 saatte? ya kapak açılmazsa?, ya kapak açılır ama orada olmazsa?.. ya da orada olur ama yüzünden süzülen yaşlarla karşılarsa?
  
  tamir edebilir belki herşeyi, çözüm bulabilir gücünün yettiğince.. ama korkmaktan kendini alamaz, ya dökülen gözyaşlarına çare bulamazsa diye..
  
  biliyordur belki çoğu şeyi, hello world demenin onlarca yolunu biliyordur mesela..
  hatta ve hatta fasulyanın neden bir türlü pişmediğini bile..
  ama bilmediği bir şey varsa hangi sözcüğü ekrana yazdırmak istediği..
  gözlerini kapatıp okyanusa doğru yürürken ayaklarına değecek suyu beklemenin huzuruna hala erişip erişemediği..
  
  bilmiyordur belki de çoğu şeyi, anlıyordur sadece, kendi hislerini biliyordur mesela,
  biliyordur neyi yapıp neyi yapamayacağını.. ve karşındakinin aslında ne kadar kendisine benzediğini..
  
  ve hiç bir şeyi bilmemek, anlamını kimsenin bilmeyeceği rand() harflerle konuşmak istese de,
  kurduğu her cümlede kendisinden çok karşısındakini düşünmekten vazgeçemediğini..
  
  belki de biliyordur çoğu şeyi,
  ama
  saat sekizi on geçiyor, ve konuşmak kifayetsiz kalıyordur.."
• şimdi benim 2 tane star wars bilmeyen arkadaşım var. bu aklı başında olan star wars bilmeyen arkadaşım.
  
  diğer saykodelik insan için (bkz: #18960736)
• pek sıcak, pek tatlı, bıcır bıcır hatun.. çok sevdim, kendime çok yakın buldum kendisini, böyle kocaman sıcacık bakan gözleri, kızıl saçları var. ^**
  sayesinde biralarımızı da boş içmedik, karşı masadakilerin ellerinde mısırları, cipsleri var; birbirlerine şakalar yapıyorlar, bizim de mısırımız olsa, bizim de cipsimiz olsa, poisonblue bizde niye yok? dedirtmedi, teşekkürü borç biliriz ehe
• birlikte cemkirmekten acayip keyif aldigim insandir. ıcımızden biri sikayet etmeye basladı mı nokta virgul birbirimizi tamamlayıp sinir stresten arınıyoruz. bir de beyler, kadın güzel.