• bu mevzu yıllardır bitmedi ve en az bir bu kadar daha sürecek belli ki.

    bu sefer olay psikologların ruh sağlığı yasası için yapılan çalışmaları sallamadan kendi dertlerine düşmelerinden patladı. öyle aptalca argümanlar sunulup öyle boş tartışmalar yapılıyor ki. beş dakika okuyup neden bu ülkede üfürükçülerin de sahte psikologların da sonu gelmeyecek çok net anlayabilirsiniz. ağlanacak halimize gülüyorum artık.* etik bir şekilde kamu yararını gözeterek çalışmak varken asla dinmek bilmeyen bu kaos arzunuzu da asla anlamlandıramıyorum. belli ki bu alanda uzun yıllar daha hiçbir problem çözülemeyecek ve her türlü suistimal devam edecek. çok yazık.
  • devlet kadrolarına pdr ci olarak girip çatır çatır maaş alıp bir de ben psikoloji mezunuyum deyip pdrcileri beğenmeyen çok aptal gördü bu gözler. iş kendi alanlarına gelince de yoooo asla katiyen. gönül ister ki her meslek grubu hakkını alsın ama artık psikologların burnu havadalıkları, çalıştıkları alanı okulu küçümseyip çocuklara değer vermemeleri artık mide bulandırmaktadır. madem o kadar zekiydin kendi alanında kalsaydın bıraksaydın alanında istekli eğitimini almış bir pdr'ci gelseydi
  • bir psikolog olarak utandığım, usandığım, eğitim fakültesinden mezun pdr'cilerin hastanelerde istihdam hakkı istemesine dayanan tartışmalar silsilesi.
    pdr derneğinin başında oğuz özat denen seviyesiz insan olduğu sürece hiçbir tartışma amacına ulaşamayacaktır. bu şahsın tavrını şöyle özetleyebilirim. diyalog kurulacak, sonuca varılacak biri olmamakla beraber kendini psikolog camiasının karşında olmaya adayan zavallı biri imajı çiziyor bende, başka hiçbir çalışmasını da göremezsiniz zaten. bu lümpen tartışmaların kaynağı da mesleği için yaptığı uçuk ve komik talepler.
    çevremden ötürü sürekli maruz kaldığım, artık kusma isteği uyandıran, kimseye bir faydası olmayan, mesleki kimliğimizi zedeleyen şu saçmalığın hiçbir mantığı yok. o kadar işin gücün içinde buna zaman ayıran meslektaşlarıma da aşk olsun.
  • bu konunun nesi tartışılıyor anlamıyorum. tabii ki psikologlar haklı. bir cok pdr ci tanıyorum ki kıytırık bir üniversiteden yüksek lisans yapıp danışan almaya kalkıyor ve bu durumu onleyebilecek hicbirşey yok. resmen sistemin acığını bulmuşlar faydalanıyorlar.

    ayrıca maalesef kimse maval okumasın okullarda da ne iş yaptığı belli olmayan oğretmen kimdir diye sorun istisnasız herkes pdr cileri soyler ve yine maalesef coğu pdr ci de bu durumu suistimal eder, şahitlerim var :))

    herkes kendi coplüğünde otsün kardeşim. psikologlar danışan alsın, sizde okullarda ki işlerinizi iyi yapın. müdürlere dedikodu taşımaktan başka iş yaptığınızı gormedik, cünkü vaktiniz cok.

    halbuki pdr cilerde nasıl diğer oğretmenler derse giriyorsa her sınıfa haftada 1 ya da 2 saat olacak şekilde derse girmeleri gerekiyor. oğrencilerin sınıftaki davranışlarından bi haber oğrencilere velilerine danışan olmaya calışıyorlar.
    valla haftada en az 25 saat olacak şekilde sınıflara derse girsinler, bakın o zaman oğrencilerin tüm sıkıntılarına dertlerine vakıf oluyorlar mı olmuyorlar mı.

    danışan almaya da enerjiniz kalıyor mu...
  • üniversite giriş puanıyla ilgili durumdur. psikoloji okuyanların yüzde 90'ı aslında pdr okumak istemiş fakat puanı yetmemiştir. mezuniyet sonrasında pdr ekibinde bir küçümseme, psikoloji ekibinde bir öfke mevcuttur.
  • neyin tartışıldığını anlatmaya geldim. malum anlamlandıramayanlar varmış.
    öncelikle tartışma konusu psikologların rümeysa kodak isimli akp milletvekilinin desteğiyle psikolog kanunu çıkacağını duyurup, psikolojik danışmanlara yapılan gönderme ve okuldaki kadroları ellerinden alacakları iddiasıyla başladı.
    psikolojik danışmanların ve diğer ruh sağlığı uzmanlarının talebi ruh sağlığı yasasıyken bir mesleğin kendini ayırıp diğer meslek dallarını aşağılamasını kabul etmediler. bunun üzerine twitterda gündemler oluştu. arkadaş yasası değil ruh sağlığı yasası ile pdrciler seslerini duyurmaya çalıştı.
    işin sonra ulaştığı boyut hakkında herkesin az çok bilgisi vardır diye düşünüyorum. tahrikler, aşağılamalar daha neler neler...
    gel gelelim okuldaki rahat öğretmen sıfatının pdrcilere takılmasına. meslekte gizlilik ilkesi var. okuldaki psikolojik danışman size ne yaptığını anlatamaz. gelen cinsel istismar vakalarından, aile içi şiddetten, sevgi evlerinden gelen çocukların hikayelerinden size bahsedemez. belli konuları okul müdürüne açma zorunluluğu vardır ki bu zorunlulukların sınırını çağdaş eğitim sistemi belirlemiştir. bir okulda binbir çeşit renk vardır. psikolojik danışman bunların hepsini görür ama siz her şeyi siyah beyaz tanımlarsınız. aileden de sorumludur, öğrenciden de. sizin ruhunuz duymuyorken neler yaşandığına dair bir kaç örnek vermek isterdim ama bunu gereksiz görüyorum. doğuda yaşanan ensest vakaları ortaya çıkardığı için tehditler, şantajlara maruz kalanlar da yine pdrcilerdi. çevrenize biraz baksanız neler olabileceğini az çok tahmin edebilirsiniz.
    diğer bir konu yüksel lisans yapıp klinik psikolog olan pdr mezunları. şu an özel üniversiteler çok uçuk fiyatlara bu imkanı sunuyor. aileniz zengin değilse mümkün değil yapamazsınız. devlet üniversitelerinin şartları fazladır ayrıca hepsi pdr mezunu kabul etmez. peki sanıldığı gibi ilgi görüyor mu? hayır. klinik psikoloji alanında yeterince uzman var. iş alanında tutunmak zor. yani sanıldığı gibi bir talep yok.
    peki formasyon almak için çıldıran psikologlar? formasyon kaldırıldı haberi gelince ne kadar tepki koyduklarını da görmüştür umarım aynı gözler. özel okulların bir çoğunda psikoloji mezunları yer alıyor. e bu alan işgali değil de nedir?
    ayrıca pdr bölümü 4. sınıfta yarım dönem staj yarım dönem de danışan alma zorunluluğu olan bireyle psikolojik danışma dersini uygulamalı olarak alıyor. 2. sınıfta okullarda gözlem yapıyor. grupla psikolojik danışma dersi alıyor. seminer dersi alıyor. anormal psikoloji, davranış bozuklukları dersi alıyor. oyun terapisi, kısa süreli çözüm odaklı terapi gibi dersleri seçmeli olarak alıyor. yani danışan almaya değil okulda, meslekte aktifken öğrenciyken bile vakit bulabiliyor. dert etmeyin. peki psikoloji mezunlarının aldığı uygulama derslerinden bahsedelim. malesef yok. bunu üzülerek söylüyorum ama uygulama dersi almadan, danışan alamadan mezun oluyorlar. ruh sağlığını bir alanı kötüleyerek yukarı taşıyamazsınız. alanların birbirine saygı duyup alan işgali yapmaması umuduyla... ayrıca insanların daha çok farkındalık kazanmaları umuduyla...
  • pdrciler bu işe hiç bulasmamali. bunlarla tartışıp seviyenizi düşürmeyin. psikoloji okuyanlar fef mezunu olup, pratik olarak hiç birşey gormeden mezun olurlar. saglik lisansıyeri gibi bi unvan almak isterler fakat insan anatomisini ve fizyolojisini bir ehlieyet almis kisi kadar bile bilmezler çünkü oyle bir ders almamislardir. bir çoğu freud hayranidir fakat freud anlatilarinin uygulanabilir yani yoktur. zaten onun anlatilari bilinsel degildir. isin diger boyutunda psikolji veya psikoterapi oyle anlatilarak ogrenebilecek bisey degildir. teropatik iliski kurabilmek veya empati yapabilmek biraz da doğuştan gelen bir yetenektir. doğuştan boyle bi yaniniz yoksa milyonlar harcayın olmaz.

    hazir para demisken bu kavganın esas kismina gelelim. psikoloji bölümü okuyanlar acayip şekilde sömüruluyor. lisans döneminde bir cok seminer duzenlenir ve karsiliginda para alinir ve hepsi boştur. bu bölümü okuyanlarin büyük kısmı stajini bile para vererek yapar. düşünün staj yapicaksiniz ve para veriyorsunuz:)))). sonra egitim adi altında servet harcamaları gerekir. bide klinik psikoloji denen bir sömürü yöntemi vardir ki akillara zarar. devlet bu bolume az kontenjan açar. bor çoğu ozele gitmek zorunda kalir. hatta yakın doğu üniversitesinin klinik paketi bile vardir. sınavlara gidip geleceginiz ucak biletini falan içerir:). he bide klinik yl yapicam diye dış ulkere gidenler vardir ki onlara bende kızgınım. yerli ve milli kerizlerimizin eurolarin baska ulkerede kaptiriyoruz. daha cok kontenjan açın icerde kalsin döviz zaten cope atilan bir para. neyse sonuç olarak bu psikoloji mezunlarını salin kendi kendilerine oynasınlar. bir sorununuz olursa once psikiyatra sonrada güvenliğiniz daha once danışan görmüş bir psikolojik danismana gidin. tedaviniz psikiyatrla koordine yurutmesini isteyin. huzura erin.
  • bir alt alanın üst alanla çapsız bir şekilde atışmasıdır.

    link

    öncelikle psikolog kimdir? oxfordun sözlüğüne göre "psikoloji çalışan ve bu konuda eğitim görmüş bilim insanları"na psikolog denir. örnek olarak da "eğitim psikoloğu" ve "klinik psikolog" verilmiş. pdr de psikolojiden türemiş bir alan. dünyanın bir çok yerinde lisans olarak değil, psikoloji lisansı sonrası uzmanlık olarak devam edilen bir alan ve bunun da bir nedeni var. bu nedenle psikoloji mezunu herkes (eğer düzgün bir lisansa devam etti ise) 1-2 yıllık bir uzmanlık eğitimi ile pdrci olabilir. ancak bunun tam tersi pek mümkün değildir. çünkü bir alt alandan yan alana geçmek, temel alandaki bilgileri ve uzmanlığı gerektirir.

    pdrci arkadaşlar kendilerine "rehber" ya da "terapist" demeleri farketmez. ama psikolog diyemezler. klinik psikoloji okudularsa da ben psikoterapistim derler. psikolog olmak için psikoloji okunur.

    ayrıca pdrnin türkiyenin her yerinde bölüm olarak kurulması kamu kaynağı israfıdır. bu lisans bölümleri kapatılmalı, akademik kadronun bir kısmı psikoloji bünyesinde ana dal altında hayatına devam etmelidir. pdr yaygın bir ihtiyaç ise insanlar psikoloji lisansı sorası bu alanda uzmanlaşarak çalışmalarına devam edebilir. türkiyede psikoloji biliminin gelişmesi, büyük enstitülerin oluşabilmesi için pdrnin eski günlerdeki gibi psikolojinin çatısı altında hayatına devam etmesi gerekir.

    psikolog olmayan herkes ben psikologum diyebilme peşine düşmüş. psikoloji lisans/master/doktorası yapan ben, toplumun bu "psikolog=terapist" yanılgısı sebebiyle psikologum diyemez oldum.

    not: psikoloji alanı meslek yasası olmadığından dolayı sosyoloji, felsefe, hemşirelik, pdr gibi alanlar tarafından talan edilmiş, yıllardır insandan bihaber uzmanlar toplum ruh sağlığı ile oynamaktadır. #psikologlarkanunu

    edit: nottan pdr çıkartıldı.
    edit 2: pdr nota geri eklendi. ben pdrnin psikolojinin tanimini bile bilemeyip, psikoloji meslek yasasinin ustune cokmeye calisan egitimcilerden olustugunu unutmusum.
  • pdr'ciler bu dünyanın en boş insanlarıdır. kürek mahkumu bile yapılmayacak insanlar kalkmış kendilerini psikologlarla bir tutuyor. benim oğlum üniversite tercih döneminde pdr yazmak istediği için kemerle dövüp vazgeçirmiştim. siz siz olun çocuğunuzu pdr'ye göndermeyin.

    not: hukukçuyum.
  • bu kavgadan da anlaşılacağı üzere herhangi bir sorununuz olduğunda kapısını çalacağınız ilk kişi mümkünse terapi yapan bir psikiyatrist olmalı.. bu kavganın birbirine çarpan iki boş tenekeden farkı yoktur.. özel üniler sayesinde bir sürü boş beyin psikoloğum diye ortada geziyor..
hesabın var mı? giriş yap