• (bkz: ukte)
    robert philip hanssen. 1944 doğumlu sabık fbi ajanı. rusya'ya 1,4 milyon dolar karşılığında casusluk yaptığı gerekçesiyle 2001'de tutuklanmıştır.
  • (bkz: breach)
  • 1979'dan 2001'e kadar abd'ye karşı sovyet ve rus istihbarat servislerine casusluk yapan eski bir federal soruşturma bürosu ajanıdır. cıa'ye ait çok önemli bilgileri 22 yıl boyunca sovyet istihbaratına satmış ve karşılığında para ve elmas almıştır. ihaneti amerikan tarihinin en felaket casusluk olayı olarak bilinir.
  • fbi'ın, sovyetler birliği'nin gizli servisi kgb'deki köstebeklerinin yakalanmasının ardından kendi içindeki köstebekleri bulmakla görevlendirdiği fbi ajanı. kendisi de bir köstebekti ve 1979'dan beri kgb'ya çalışıyordu.
  • kral.
  • bugün itibarıyla hapiste ölmüş, eski bir fbi - kgb çifte ajanı.

    yaklaşık 22 yıllık uzun bir çifte ajanlık kariyeri vardır.
  • “benim delicesine cesur olduğumu ya da tamâmen deli olduğumu düşünebilirsiniz. ikisi de değilim. ben delicesine sâdığım. istediğinizi seçin, zîra bütün cevapların içinde ‘delilik’ var.”
    breach (2007) - fragman - imdb

    eric o'neill'ın 2020'de verdiği bir röportajı
  • hikayesi breach filmine konu olmuş çifte ajan.

    - uzmanlık alanı bilişim. asında muhasebe kökenli biri. fbi'ya katıldığı yıllarda bilişime merak sarıyor. bu konuda kendini çok geliştirmiş.

    - önemli bir sorunu egosu yüksek biri olması. yaklaşık 70.000 kişilik küçük bir şehirde çalışmaya başlıyor (indiana'da gary isimli bir yer). burada şartları zorlayıp ailesi ile new york'a transfer ettiriyor kendini. oradan da washington'da merkeze. e tabi o dönem bilgisayar meselelerinden anlayan çok kişi yok.

    - ancak hannsen her istediği projenin hayata geçmesini istiyor. aslında ona o fırsatı veriyorlar da ama ona yetmiyor. hep fazlasını istiyor. olmayınca kızıyor vesaire.

    - bu arada büyük şehirde 6 çocukla beraber yaşamak zor. aile koyu bir lüteryen. ama hannsen tabi en iyi şartlara layık olduğunu düşünüyor. koskoca bilişimi uzmanı(!) sonunda. öyle olunca 79'da sovyetlere yaklaşıyor. bu arada onu kafalalayan kurum kgb değil gru. kgb sonradan devreye girecek.

    - sonrası malum süreç. bu arada ilginç bir durum. abd'nin sovyetlerden kafaladıkları kişiler (başta dmitri polyakov) yakalanmaya başlayınca herkes suçu aldrich ames'te arıyor. (ames 94'te yakalandı) bir yere kadar da doğru bu. o kadar ki 2001'e kadar kimse hannsen'den şüphelenmiyor. adam koyu hristiyan, tipik bir sağcı.

    - hannsen'in en kritik hatası seksenlerin ortasında sızmaları araştırmak için getirildiği görevin başında iken (ne ironi ama) aslında suçlu olmayan birini suçlaması. bu bazı mesai arkadaşlarında bir soru işareti yaratıyor. ama işte yıllarca hakkında işlem yapılmıyor da.

    - sonuçta ames'in bilgisinin olmadığı bazı konularda da halen sızmaların olması, hannsen'in sürekli başka başka isimleri suçladığı halde bunların suçsuz çıkması derken takibe alınıyor ve yakalanıyor.

    - hannsen'in verdiği zararın boyutunu ölçmek çok zor. o kadar fazla teknik bilgi ve isim sızdırmış ki süreçte; "düşmanın olsa bunu yapmaz" derler ya o hesap.

    kendisinin yakalanmasını sağlayanlardan olan çömezi (dava sonunda fbi'dan ayrıldı) eric o'neil ile yapılmış bir röportaj : https://www.youtube.com/…boyw5zc2vuigrvy3vtzw50yxj5
  • fbi'da görev yaptığı 22 yıl boyunca ruslar'a bilgi sızdıran, hain ve sapık kişilik. kıymetli ağabeyim demirfelix'in yazdıklarına ek olarak aile hayatı, istihbarat kariyeri ve yakalanışına dair bazı bilgiler paylaşayım:

    - hanssen'in babası howard(ki kendisi sıkı da bir ganyancıymış. aile tatillerini bile at yarışı yapılan şehirlere göre ayarlıyormuş bahis yapmak için.) polis olduğu için o da başarısız birkaç kariyer girişiminin ardından(lisede kimya bölümünden mezun olmuş ama o alanda çalışmak istememiş(aynı lisede rusça da öğrenmiş.); askerden kaçmak için 3 yıl diş hekimliği okumuş, onu da yarım bırakmış. psikiyatri ile muhasebe arasında kalıp en sonunda muhasebe eğitiminde karar kılmış. babası howard'ın chicago polis departmanı'nda komünistleri takip eden ''kızıl ekip'' adlı bir birimde olması ve komünist bir grup hakkında yasadışı delil toplamaktan dolayı ceza alması yüzünden babasının haksızlığa uğradığını düşünen hanssen, babasının karşı çıkmasına da aldırmadan polisliği seçerek c-5 adlı polis yolsuzluklarını araştırmakla görevli gizli bir birimde görev yaptıktan sonra fbi'a geçmiş.

    - istihbarat jargonunda ''walk-in'' yani ''kendi gelen'' veya ''kendi ayağıyla gelen'' olarak adlandırılan tipte bir köstebek. ruslar bunlara ''dobrovoltsy''(tr. iyi niyetliler, gönüllüler) diyor. 1976 yılında girdiği fbi'da 3 yıl görev yaptıktan sonra 1979 yılında görevi dolayısıyla tanıdığı(hanssen'in fbi'daki görevi new york bölgesi ve new york'taki birleşmiş milletler misyonlarında çalışan sovyet casusu şüphelilerini listelemekmiş. ) bir gru(sovyet askeri istihbaratı) yetkilisi üzerinden ruslar'la temasa geçip(gru'nun paravan olarak kullandığı sovyet ticaret ajansı amtorg'un new york ofisine giderek ilk teması gerçekleştirmiş tam olarak. ilk bilgi olarak da new york'taki rus büyükelçiliği'ne fbi tarafından dinleme cihazları yerleştirildiğini iletmiş. yakalandığı zaman verdiği ifadede new york'ta 6 çocuklu bir ailenin fbi maaşıyla geçinmesinin zor olduğunu, biraz para kazanabilmek için ruslar'a gittiğini belirtiyor.) bilgi sızdırmaya başlıyor. 6000 civarı belgeyi ruslar'a ilettiği ve abd adına faaliyet yürüten bir çok ismi ifşa ettiği biliniyor ki; içlerinde en önemli olan hanssen tarafından ifşa edildikten sonra yakalanıp ihanetten suçlu bulunarak infaz edilen tümgeneral dmitri polyakov'dur.

    (yazar notu: modern istihbarat tarihine bakıldığında bu walk-in'lerin kanca atılanlara göre daha fazla fayda sağladığı görülmektedir. bunu bilen cia'in geçtiğimiz hafta içinde youtube hesabından ruslar'a yaptığı bu taze çağrı videosunu şuradan izleyebilirsiniz.)

    - on yıllar boyunca hanssen'i yöneten rus idarecilerinin hiçbiri hanssen'in gerçek kimliğini bilmiyor, onu ramon garcia adıyla tanıyorlar. (bu hususun inceliğine yakalanış kısmında değineceğim.)

    - evinin yakınlarındaki foxstone park'ın girişindeki park tabelasının üzerine beyaz bir bandı dikey şekilde yapıştırarak sovyet idarecilerine buluşma işareti veriyormuş. yine bir başka işaret olarak da dead drop (değiş tokuş noktası) olarak seçtikleri yerin girişindeki yaya geçidi tabelasına bant yapıştırıyor, paketleri de yeşil veya kahverengi poşetlere sararak kararlaştırılan yere bırakıyormuş.

    - diş hekimliği okurken * tanıştığı eşi bonnie ile ailesi koyu katolik ve opus dei tarikatına üyeler. hanssen de protestanlığı bırakıp eşi gibi katolik olarak sözümona dinine bağlı bir hayat yaşamaya çalışıyor. köstebekliğinin ilk dönemlerinde ruslar'a vermek üzere bir dosya hazırlarken eşine yakalanıyor. (eşine yakalanınca ''trash for cash'' diyerek verdiği bilgilerin değersiz olduğuna ve aslında ruslar'ı dolandırdığına inandırmaya çalışmış.) eşi ondan hemen tövbe edip bu işten elde ettiği haksız kazancı kiliseye bağışlamasını istiyor. bu beceriksizliği üzerine hanssen faaliyetlerine bir süre ara vermek zorunda kalıyor. daha sonraki yıllarda ise eşine yakalanmamak için kgb'ye sızdıracağı bilgileri arabasına götürdüğü laptop'unda yazmaya başlamış.

    - aynı hanssen karısının gizlice çektiği mahrem görüntülerini almanya'da yaşayan ve chicago'da lise okudukları dönemden beri en yakın arkadaşı olan jack ile paylaşıyor, eşi bonnie ile ilgili fantazilerini internetteki seks hikayeleri yayınlanan adult sitelere gönderiyor. (seks hikayeleri için iletişim olarak verdiği mail adresi: hanssen@nova.org)

    - ruslar'a verdiği bilgiler karşılığında para ve elmas olarak ödeme alıyor. bu paraları striptizci bir kıza yediriyor, kıza mercedes hediye ediyor. ancak hem hanssen hem de kız cinsel ilişki yaşamadıklarını iddia ediyorlar. kızın ifadesine göre, hanssen sürekli olarak kıza dini telkinlerde bulunmuş. bu kızla bağını kopartıktan sonra da ohio'daki eski sevgilisiyle birlikte olmaya başlamış.

    - cia ve kgb köstebek şüphesiyle soruşturma yaparken cia'de görev yapan brian kelley adlı bir ajanın üzerinde duruyorlarmış. (kelley aklandıktan sonra cia tarafından özür baabında bir de madalya verilmiş.) 2000 yılında eski bir kgb ajanı 7 milyon dolar karşılığında ruslar'a bilgi sızdıran köstebeğin bir ses kaydıyla birlikte yapılan fiziki takip sonucunda ele geçirilen parmak izinin bulunduğu plastik saklama poşetini amerikalılar'a satmış. kgb ajanı, köstebeğin adını bilmiyormuş ama tabii parmak izinden hanssen'e ulaşılması çok kolay olmuş.

    (yazar notu: ruslar'ın hanssen'in gerçek kimliğini bilmediği söyleniyor ama adam bütün gizli buluşmalarına kendi şahsi arabası ile gitmiş. sovyet tarafının da, diğer bütün gizli servisler gibi, o buluşmaları gözetleyen bir ekibi olduğuna göre aracın plakasını sorgulatarak kimliğine ulaşmaları gayet basit olurdu.)

    - 1985 yılında ruslar'ın abd adına köstebeklik yapan isimleri tek tek yakalayıp infaz etmeye başlamasının ardından 1986'da amerikan istihbarat kurumları içinde ruslar'a bu konuda bilgi sızdıran köstebek olduğu şüphesiyle fbi'da kurulan 6 ajanlık bir ekiple başlayan ve 2001'de 300 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilen operasyonla biten macerasının sonunda yakalanan hanssen'in ilk sözü: ''what took you so long?'' *

    - hem hanssen'in hem de ames'in uzun süre yakalanamamasının tarihsel boyutuna bakarsak; fbi'da j. edgar hoover'ın manyaklığının(özellikle de martin luther king takıntısının), cia tarafında ise ''mother'' lakaplı, kim philby'nin cia'deki kankası, paranoyaklığıyla meşhur karşı istihbarat şefi james jesus angleton'ın herkesi rus casusu olarak görmesi yüzünden yol açtığı tahribatın(sözde ilticacı anatoliy golitsin tarafından kandırılması, yuri nosenko olayı vs.) etkisi öne çıkıyor. öte yandan ''iran contra skandalı'' olarak da bilinen ''irangate'' olayı yüzünden kurumda yaşanan karışıklıkla birlikte hem ''fisa'' adlı dış istihbarat yasasının geniş çapta bir casus avı başlatılması için elverişli olmaması hem de bu çapta bir av için harekete geçildiği zaman köstebeğin delilleri yok edip ortadan kaybolma riski yüzünden beklenmiş. (cia'in o dönemki kontrespiyonaj bölümü şefi; ofisinin duvarına boynuna ip geçirdiği doldurulmuş bir köstebek asarak altına rusça olarak ''smert krotam''(tr. köstebeklere ölüm) yazdırmış ki; eğer hain o bölümden biriyse işin ciddiyetini anlasın.) şayet hanssen ve ames, sovyetler yıkıldığı zaman bu işe son verip kazandıkları ile yetinmiş olsalardı, philby gibi kapağı moskova'ya atabilerlermiş bana kalırsa.

    - sorgulanırken, kendisine yalan makinesi testleri yapılıyor olsaydı bu kadar uzun süre köstebeklik yapamayacağını söylüyor. burada ironik olansa hanssen'in bilişim uzmanlığının yanı sıra fbi'daki yalan makinesi testlerinde de görevli olarak çalışması ama kendisine hiç test uygulanmamış olması. daha da ilginci o dönem yalnızca şüpheli personellere uygulanan bu testin güvenilir olmadığı ve uygulanmaması gerektiği konusunda en çok ses çıkaran bizzat hanssen'miş.

    - mahkemede hanssen'i, bir başka meşhur hain olan aldrich ames ve monica lewinsky'nin de avukatlarından biri olan plato cacheris savundu.

    - fbi'da görev yaparken bilişim konusunda uzmanlaşan hanssen'in amirlerinden birinin bilgisayarını hack'lemesine ve kimberly lichtenberg adlı kadın bir meslektaşının saçını çekip darp etmesine rağmen paçayı kurtardığı; yine fbi'a girmeden önce, psikiyatriye merak sardığı dönemde ise hastanelere gidip kendisini psikiyatrist olarak tanıttığı ortaya çıkmasına rağmen herhangi bir cezai işlem uygulanmamış ve fbi'da çalışmaya devam edebilmiş.

    - hanssen'ın ruslar'dan ne kadar maddi menfaat elde ettiği net olarak bilinmiyor ama elmaslarla birlikte 1,4 milyon dolar civarı bir kazancı olduğu tahmin ediliyor. (600 bin doları elden veya elmas şeklinde almış, ayrıca adına 800 bin dolarlık bir de banka hesabı açıldığı tespit edilmiş. elmaslar ise genellikle buluşma noktası olarak seçilen virginia'daki bir köprünün altında, dönemin kgb şefi vladimir kryuchkov'un yazdığı teşekkür mektupları ile birlikte 20-25 bin dolar değerindeki paketler halinde veriliyormuş.) tabii en başta eşine yakalandığı için bir daha bu işlerden kazandığı parayı hiç çaktırmamış eşine ve 6 çocuğuna. striptizciye mercedes alan adam kendi çocuklarına belirli saatler dışında televizyon izlemeyi bile yasaklamış bu arada.

    aldrich ames, robert hanssen(hem hanssen'i hem de aldrich ames'i kgb adına idare eden kişi kgb'nin washington'daki işe alma* sorumlusu victor cherkashin'dir.) ve daha az bilinen ama en az onlar kadar önemli bir hasara neden olan harold james nicholson (bu adam da ''the farm'' * olarak bilinen camp peary'deki cia eğitim merkezi'nde eğitmen olarak görev yaparken bütün cia stajyerlerinin bilgilerini ruslar'a vermiş, yüzlerce ajanı daha işe başlamadan istihbarat jargonu ile söylemek gerekirse ''yakmış''tır.) hem soğuk savaş dönemi boyunca hem de sovyetler'in yıkılmasıyla birlikte artık biraz daha rahat nefes aldıklarını düşünen amerikan istihbarat dünyası için ibretlik örnekler olmuştur.

    hanssen özelinde ise ''kompartımantasyon'' yani bölümlendirme konusunda çok ilginç bir örnek görüyoruz. her pazar, 10 yıllık eski minibüsleriyle ailesini kiliseye götüren bir dindar, karısının özel görüntülerini çekip internette seks hikayeleri paylaşan bir sapık, çocuklarının tv izlemesini kısıtlarken bir striptizciye mercedes hediye eden aile babası ve en önemlisi de abd'ye tarihin en büyük zararlarından birini veren bir köstebek.

    öte yandan bu faaliyeti icra eden sovyetler tarafından bakıldığında 22 yıl gerçekten büyük bir başarı. faaliyeti sevk ve idare eden personelin yanı sıra uygulanan teknikler ve kullanılan ekipmanlar da iyi demek ki. aklınızda bulunsun, israilliler kısa vadede(eli cohen, wolfgang lotz), ruslar ve kübalılar ise uzun vadede bu tür operasyonları yürütmede başarılıdır. (kübalılar için de ana montes var mesela ilk akla gelen.)

    özellikle çevresine dindar bir görüntü çizmesi de ayrıca dikkat çekici. meslektaşları, hanssen'in fbi'daki odasında sürekli 2 incil bulundurduğunu ve odasını her ziyaret ettiklerinde mutlaka incillerden birinin masanın üzerinde açık vaziyette durduğunu, duvarda haç asılı olduğunu, ''dinsiz komünistler kaybetmeye mahkum! biz bir sorunla karşılaştığımızda tanrı'yı da denkleme ekliyoruz, o yüzden biz kazanacağız!'' diyerek onlara telkinde bulunduğunu aktarıyorlar.

    david wise'ın ''spy - the inside story of how the fbi's robert hanssen betrayed america'' adlı kitabından daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

    ekleme: kgb'nin hanssen'le gizli iletişim kurmak üzere kullandığı bir gazete ilanı örneği için: (bkz: şifreli mesaj/#162103722)
  • hanssen, 2001 yılında tutuklanmasından önce yıllarca rus istihbarat ajanlarına son derece gizli bilgiler veren eski bir fbi ajanı olarak görev yaptı. hanssen’ın durumu, amerika’nın en büyük istihbarat başarısızlıklarından biri olarak kabul edilir çünkü fbı’nın yabancı casusları takip etmekle görevli son derece hassas bölümü olan karşı istihbarat bölümünde bir köstebek olarak çalıştı.

    soğuk savaş döneminin casuslarına kıyasla, hanssen ülkesini satma konusunda hiçbir siyasi motivasyonu olmadığını iddia etti. işyerinde sık sık dini inancından ve muhafazakar değerlerinden bahsederdi, bu özellikleri onun rus casuslarıyla gizli iletişim kurduğu yıllarda şüphe çekmemesine yardımcı oldu.

    gençliği ve kariyeri

    robert phillip hanssen, 18 nisan 1944 tarihinde chicago, illinois’de doğdu. babası, chicago’daki polis teşkilatında görev yapıyordu ve hanssen doğduğunda ikinci dünya savaşı sırasında abd deniz kuvvetleri’nde görev yapmaya devam etmekteydi. hanssen ise bir devlet lisesinden mezun olduktan sonra ıllinois'deki knox koleji'ne giderek kimya ve rusça okudu. bir süre diş hekimi olmayı planladı, ancak sonunda mba derecesi alarak muhasebeci oldu. 1968'de bernadette wauck ile evlendi ve dindar katolik karısından etkilenerek katolikliğe geçti.

    birkaç yıl muhasebeci olarak çalıştıktan sonra, emniyet teşkilatına girmeye karar verdi. üç yıl boyunca chicago’da polis olarak çalıştı ve yolsuzluğu araştıran seçkin bir birime atandı. daha sonra fbı’a başvurdu ve kabul edildi. 1976 yılında ajan oldu ve iki yıl boyunca indianapolis’deki saha ofisinde çalıştı.

    ilk ihanet

    1978 yılında, hanssen, new york city’deki fbı ofisine transfer edildi ve karşı istihbarat görevine atandı. görevi, new york’ta görev yapan, diplomat olarak görünse de aslında amerika’ya karşı casusluk yapan yabancı yetkililerin bir veritabanını oluşturmaya yardımcı olmaktı. bunların birçoğu sovyet istihbarat ajansı kgb veya askeri muadili gru’nun ajanlarıydı.

    1979 yılında, hanssen, amerikan sırlarını sovyetlere satma kararı aldı. rus hükümetinin ticaret şirketinin bir ofisini ziyaret etti ve casusluk yapmayı teklif etti. hanssen daha sonra amacının sadece biraz ekstra para kazanmak olduğunu iddia edecekti, çünkü new york’ta yaşamak büyüyen ailesini maddi olarak zorluyordu.

    sovyetlere son derece değerli malzeme sağlamaya başladı. hanssen, amerikalılara bilgi sağlayan rus generali dimitri polyakov’un adını verdi. polyakov o andan itibaren ruslar tarafından dikkatle izlendi ve sonunda casus olarak tutuklandı ve 1988 yılında idam edildi.

    1980 yılında, sovyetlerle ilk etkileşimlerinden sonra, hanssen eşine yaptıklarını anlattı ve eşi bir katolik rahibiyle görüşmesini önerdi. rahip, hanssen’a yasa dışı faaliyetlerini durdurmasını ve ruslardan aldığı parayı hayır kurumuna bağışlamasını söyledi. hanssen, bu parayı rahibe teresa’ya bağlı bir hayır kurumuna bağışladı ve birkaç yıl boyunca sovyetlerle iletişimini kesti.

    casusluğa dönme

    1980’lerin başında, hanssen, washington, d.c.'deki fbı merkezine transfer edildi ve ailesini virginia bölgesine taşıdı. bürodaki meslektaşlarına örnek bir ajan gibi görünüyordu. sık sık din ve son derece muhafazakar değerler hakkında konuşmalarıyla yönlendirirdi ve bu değerler, son derece muhafazakar katolik örgütü opus dei ile uyumluydu.

    gizli dinleme cihazları geliştiren fbı bölümünde çalıştıktan sonra, hanssen tekrar abd’de faaliyet gösteren rus ajanlarını takip etme pozisyonuna yerleştirildi. 1985 yılında sovyetlere tekrar yaklaştı ve önemli bilgiler verdi.

    rus ajanlarıyla yaptığı ikinci görüşmesinde hanssen çok daha dikkatliydi. onlara anonim olarak yazdı. kendini tanıtmadan, başlangıçta sovyetlere hem inandırıcı hem de değerli bulduğu bilgiler sağlayarak güvenlerini kazanmayı başardı.
    sovyetler, bir tuzak içine çekilmekten şüphelenerek onunla buluşmayı talep etti. hanssen reddetti. ruslarla iletişiminde (tutuklandıktan sonra bazıları kamuoyuna açıklandı) iletişim kurma, bilgi aktarma ve para almanın koşullarını belirlemekte ısrar etti.

    rus temasları ve hanssen, casusluk teknikleri konusunda oldukça eğitimliydi ve hiçbir zaman buluşma sağlanmadan birlikte çalışabiliyorlardı. bir noktada hanssen, bir rus ajanıyla telefon kulübesinde konuştu, ancak genellikle işaretleri halka açık yerlere yerleştirmeye güveniyorlardı.

    üçüncü bir ihanet dönemi

    sovyetler birliği 1991’de çöktüğünde, hanssen çok daha dikkatli hale geldi. 1990’ların başlarında kgb emeklileri batılı istihbarat ajanslarına yaklaşmaya ve bilgi vermeye başladı. hanssen, faaliyetlerinden haberdar olan bir rus’un amerikalılara, fbı içinde yüksek bir konumda casusun çalıştığını ihbar edeceğinden endişe etti ve sonucunda yapılan soruşturmanın kendisine ulaşacağını düşündü.

    yıllarca hanssen, ruslarla iletişimi kesti. ancak 1999’da dışişleri bakanlığı’nda fbı temsilcisi olarak görev yaparken, tekrar amerikan sırlarını satmaya başladı.

    hanssen sonunda eski bir kgb ajanı, amerikan istihbarat ajanlarıyla iletişime geçtiğinde ortaya çıktı. ruslar, hanssen’in kgb dosyasını ele geçirmişti. materyalin önemini fark eden amerika, bunun için 7 milyon dolar ödedi. dosyada adı özel olarak geçmese de, deliller hanssen’i işaret ediyordu ve onun yakın gözetim altına alınmasına neden oldu

    18 şubat 2001’de hanssen, bir paketi ölü bir teslim noktasına bıraktıktan sonra kuzey virginia’daki bir parkta tutuklandı. ona karşı olan deliller çok büyüktü idam cezasından kaçınmak için hanssen itiraf etmek durumunda kaldı ve amerikan istihbarat yetkilileri tarafından sorgulanmayı kabul etti.
    müfettişlerle yaptığı oturumlarda hanssen, motivasyonunun her zaman finansal olduğunu iddia etti. ancak bazı müfettişler babasının ona çocukken nasıl davrandığına duyduğu öfkenin, otoriteye karşı isyan etme ihtiyacını tetiklediğine inanıyordu.

    mayıs 2002’de hanssen, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. cezalandırılma zamanında yapılan haber raporları, amerikan istihbarat kurumlarının işbirliği düzeyinden tamamen memnun olmadığını ve hanssen’in bilgiyi sakladığına inandığını açıkladı. ancak hükümet onun yalan söylediğini kanıtlayamadı ve kamuya açık bir duruşmadan kaçınmak istediği için hükümet onun anlaşmasını iptal etmedi.

    hanssen davasının etkisi

    hanssen davası, özellikle hanssen’in bu kadar güvenilir olduğu ve yıllarca böyle ihanetlerde bulunduğu için fbı adına düşük bir nokta olarak kabul edildi. mahkeme sürecinde hükümet, hanssen’in casusluk kariyeri boyunca 1.4 milyon doların üzerinde ödeme aldığını, ancak bunun çoğunu aslında almadığını, çünkü bu paranın onun için bir rus bankasında tutulduğunu belirtti.

    hanssen’ın verdiği hasar oldukça büyüktü. tespit ettiği en az üç rus ajanı idam edilmişti ve onun düzinelerce istihbarat operasyonunu tehlikeye attığından şüpheleniyordu. amerikalıların washington’daki rus büyükelçiliğinin altına dinleme cihazları yerleştirmek için bir tünel kazdığı bilgisi de dikkate değer bir örnekti.
    hanssen, colorado'da, boston maratonu bombacılarından biri olan unabomber ve bir dizi organize suç figürü de dahil olmak üzere diğer kötü şöhretli mahkumları da barındıran supermax isimli bir federal hapishaneye hapsedildi.
hesabın var mı? giriş yap