• the blair witch project bünyesinde yer alan bir şahıs...

    rustin parr, 1903 yılında doğar. rustin 9 yaşındayken, kardeşi dale bir av kazasında ölür ve ailesi, olaylardan ve ortamdan uzaklaşmak amacıyla burkittsville'ye taşınır.

    parr ailesi'nin 1913 yılında kasabaya taşınmasının ardından rustin parr, 1925 yılında ormanın içlerinde bir ev inşa eder. nehrin kıyısında bulunan 3 katlı ev, kasabadan 4 saatlik yürüyüş mesafesi uzaklığındadır. rustin, amcasının dükkanında çalışmaya birkaç sene daha devam eder, ancak zaman geçtikçe, kasabaya daha az gelmeye başlar. teyzesinin ölmesi ve amcasının baltimore'a taşınması üzerine, insanlardan zatep çok hoşlanmayan rustin'in kasabaya gelmek için pek sebebi kalmaz.

    rustin, o günden itibaren tüm zamanını ormandaki evinde geçirmeye başlar. ormanın ve hayvanların arasında huzurlu bir yaşam sürmeye devam eder. sadece yılda 2 kez, erzak almak üzere kasabaya inmektedir.

    rustin, iletişim kurmaya rüyalarında başladığı ve daha sonra evine kadar gelen yaşlı bir kadının kontrolü altına girer ve olaylar evinde 7 çocuğu öldürmesiyle son bulur. bu çocuklar, emily hollands, terra shelly, steven thompson, michael guidry, eric norris, julie forsyth ve margaret lowelldır...kyle brody ise kaçarak kurtulabilen tek çocuktur...

    25 mayıs 1941 tarihinde rustin parr, beklenmedik bir anda kasaba meydanına gelir ve "i'm finally finished!" diye bağırır. yakalanan rustin parr, gözaltına alınır. bu sırada, kaybolan 2. çocuk olan kyle brody ortaya çıkar. verdiği ifadeyi gözönüne alan polis, rustin parr'ın evine girer ve bodrum katında diğer 7 çocuğun cesedini bulur. cesetler, bağırsakları deşilmiş ve vücutlarına çeşitli ritüalistik desenler kazınmış haldedir. benzer desenler, evin duvarlarında da yer almaktadır...

    17 temmuz 1941 tarihinde, rustin parr'ın mahkemesi gerçekleştirilmiştir. kyle brody'nin mahkemede verdiği ifade, rustin parr'ın suçlu bulunması ve idam edilmesinin temelini teşkil etmiştir...

    rustin parr, suçunu inkar etmek bir yana, şöyle bir açıklama getirmiştir:

    "bir süredir evimde yalnız kalıyordum. zaman içinde, rüyalarımda yaşlı bir kadının hayaleti belirmeye başladı. bana bazen anladığım, bazen de anlamadığım bir dilde birşeyler söyleyip duruyordu. bir süre sonra, yaşlı kadının silüetini ormanda görmeye başladım. evimin penceresinden baktığımda onu görüyordum. dışarı çıkıp peşinden koştuğumdaysa ortadan kaybolmuş olduğunu görüyordum.

    yaşlı kadın hayaleti, bana gittikçe daha da yaklaşmaya başladı. artık gündüz veya gece, evimin içinde ve etrafımda geziniyor, benimle sürekli konuşuyordu - anladığım veya anlamadığım dillerde. bir süre sonra, bana bir takım emirler vermeye başladı. kafamın içindeki sesi o kadar dominanttı ki, karşı koymak mümkün değildi. verdiği emirler, en başta bir hafta mahzende uyumak gibi aptalca şeylerdi. zaman geçtikçe başka şeyler istemeye başladı - tanımadığım bir alfabede duvarlara birşeyler yazmak gibi.

    biraz daha zaman geçtikten sonra hayalet, benden çocuk kaçırmamı istedi. bunu yapmak istemedim. çocukları severim ve onlara zarar vermek istemiyordum. kadın, bana dediklerini yapmazsam peşimi hayatım boyunca bırakmayacağını ve kafamın içini o korkunç sesiyle dolduracağını söyledi. bana hiçbir şans bırakmadı. dediklerini yaptım. çocukları kaçırdım. mahzende, vücutlarına bana yapmamı söylediği şeyleri yaptım.

    çok, çok pişmanım. çok üzgünüm. ama, en sonunda bu kabus ve kafamın içini dolduran o korkunç ses bittiği için huzurluyum."

    rustin parr, 22 kasım 1941 tarihinde asılarak idam edilir. evi ise, kızgın kasaba halkı tarafından yakılarak yerle bir edilir.
hesabın var mı? giriş yap