subjektif milliyetçilik ^*

• bir kişinin, belirli bir milletin ferdi sayılmasında, esas olarak kişinin iç dünyasına bakılan milliyetçilik anlayışıdır. kişi kendisini nasıl hissederi ve nereye ait olduğunu düşünürse o milletten sayılır görüşüdür. ataturk milliyetciligi bu tür bir milliyetçiliktir. ırkcılığı reddeden, insancıl, barışcıl, birleştirici, bütünleştirici bir milliyetçiliktir.
• temelleri fransız düşünür ernest renan tarafından 1882 yılında yazdığı "millet nedir" kitabında atılmış kavram. milleti oluşturan insanları birbirine bağlayan bağların ırk dil gibi objektif unsurlardan değil mazi, amaç, ideal, istikbal gibi subjektif unsurlardan oluştuğunu ileri sürmüştür.
  
  atatürk'ü de epey etkileyen bu görüşler, ulus devletin altın çağlarında geçer akçeyken; '80 sonrasının hızla küreselleşen/bireyselleşen dünyasında epey kan kaybetmiştir. insanların paylaştığı "ortak" özelliklerin neredeyse sonunun tükendiği bir çağda pek şaşırtıcı değildir bu değişim.
• kimilerinin deliler gibi korktuğu milliyetçilik türüdür.
  
  bu ülke için bir kaç numara büyüktür. çünkü idrak edildiğinde bütünleştirici bir profil çizer. bu yüzdendir ki ülkesini ve milletini sevmeyi faşizm olarak adlandırıp insanların algılarıyla oynayarak bu durumdan nemalanmak, tüm bölücülerin kullandığı klişe bir yöntemdir.
  
  subjektif milliyetçilik, türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olma esasına dayanır. herhangi bir ırkı, grubu, dini ön plana çıkarmadan ülkesinin geleceği için çalışan, ortak değerlere sahip olan herkesin sahip çıkması gereken milliyetçiliktir.
  
  bize fazla gelen atatürk milliyetçiliği böyle bir anlayışla şekillenmiştir. geçmişte yaşanılan ortak acılar, birlikte kazanılan başarılar, ortak amaca varmak için mücadeleler, ortak tehlikelere karşı birlikte karşı koyma isteği gibi insanları birbirine bağlayan temel unsurları içselleştirmiş ve aynı ırka ait olmadıkları halde kendilerini millet olarak gören toplumlar dünyamızda mevcuttur ve pekala azcık bir araştırmayla öğrenilebilir. şu anda ülkemizde yaşanan bu karmaşaya, verilen tavizlere, insanların sevinç ve üzüntüleri arasındaki zıtlıklara baktığımızda bizim hiçbir zaman tam olarak bir millet olmadığımız ve olamayacağımız ise maalesef üzücü ve bölücü bir gerçektir.
• ernest renan tarafından 11 mart 1882 tarihinde sorbone'da verdiği qu'est-ce qu'une nation (millet nedir) isimli konferansta ortaya atılmıştır. bu anlayışa göre, milleti oluşturan insanları birbirine bağlayan bağlar: mazi, hatıra, amaç, ideal gibi hususlara dayandırılır. geçmişte yaşanılan ortak acılar veya birlikte kazanılan başarılar, ortak amaca varmak için mücadeleler, ortak tehlikelere karşı koyma isteği gibi faktörler insanları birbirine bağlar ve milleti oluşturur.
• (bkz: mustafa kemal atatürk) ün benimsemiş olduğu ve bizi gerçek anlamda bir arada tutan, bu coğrafyaya en uygun en iyi milliyetçilik anlayışıdır.
  
  bunu anlayamayıp olayı ırka döken tipler (ki bahsettikleri ırkları da varsa) onun bunun maşası olup savrulup gidecektir.