sıracalı

• "hastalıklı" anlamına gelen bir söz. iç anadolu tarafında, özellikle kırşehir'de kullanılır.
  
  bazen eşe dosta da, "sıracalı" sıfatıyla seslenilir.
• tehlikeli anlamında da kullanılır.
• sıraca deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türüdür.
  
  ancak iç anadoluda -özellikle sivas'ta- sıracalı kelimesi gıcık ile eş anlamlı olarak kullanılır.
• ananem sinirlendiğinde "sus gız sıracalı" derdi. sıracalı kötü birşey.
• batı karadeniz'de huysuz ve gıcık anlamlarında kullanılır.
• babaannem tarafından çok sinirlendiğinde "sıracalı it" kombinasyonu ile kullanılırdı.
• dizi izleyen anneme kime kızdın bu kadar diye sorduğumda "şu pis sıracalıya" şeklinde cevap alıp daha sonra anlamını öğrendiğim sözdür.
  gerçek anlamı bulaşıcı hastalığı olan demek ama daha çok sevilmeyen kişiye hitabedilirken kullanılır. kırşehirin yanında yozgat ve kayseri taraflarında da yaygındır.
• "siracali" badim olur kendisi. inşallah tez zamanda çaykaklıktan kurtulur. sevgilerimle.
• istisnasız tüm yazılarını okuduğum badim. takipteyim.
• yeni yılın kendisine sağlık getirmesini diliyorum tüm kalbimle. her şey gönlünce olsun tez zamanda.