*

  • yillarin tiyatro toplulugu cok basarili bir gecmisleri vardir, repertuarlarinda bulunan oyunlar hatirladigim kadariyla buyuk romulus veat dir. bu sene de sevil berberini oynamaktadirlar, genelde ssaltt diye çağırılırlar, en önemli özellikleri reji grubunun sürekli mezun olan öğrencilerle yenilenmesidir.
  • iki kalas bir hevesin kardes gruplarindandir.
  • lise tiyatrosunun en başarılı gruplarından biriyken, bazı sebeplerden ötürü var olmayan (bkz: ne yazık ki) oluşum.
    hatırladığım oyunları:
    rumuz goncagül
    oyunlarla yaşayanlar
    dün akşam yolda giderken çok komik bir şey oldu
    eşeğin gölgesi davası
    büyük romulus
    at
    hastane
    sevil berberi
  • oynalılan oyunlarından birinin ismi hatırlananın aksine yasayan olulerdir.
  • lise hayatım boyunca yeni oyunlarını izlemeyi hep sabırsızlıkla beklediğim grup. okulda bulunduğum yılların birinde katıldıkları istanbul çapında liseler arası bir tiyatro yarışmasında 8 ödülden yedisini almışlardı. alamadıkları ödül ise teşvik ödülüydü zaten. bu tiyatrodan çıkan isimlerden en ünlüsü okan yalabık sanırım. grubun başarısının sırrı ise grubun topluluğa katılmak isteyen herkesi herhangi bir yetenek aramaksızın kabul etmesidir. çok sıkı çalışırlar. zaten bu tempoda ayakta kalabilenler de iyi oyuncu olurlar.
  • bir zamanlar içinde bulunduğum için kendimi çok şanslı hissettiğim, lise yıllarında sosyal ve kültürel anlamda bana birçok şey kazandırmış tiyatro topluluğudur. eşeğin gölgesi davası christoph martin wieland ın aynı adlı romanından,mezun olan öğrencilerden oluşan reji grubu tarafından uyarlanmıştır.
    dün akşam yolda giderken çok komik bir şey oldu oyunuyla, şişli terakki lisesinin her sene geleneksel olarak düzenlediği liselerarası tiyatro festivalinde, 8 ödülden mansiyon ödülü hariç 7 sini alarak rekor kırmıştır.
  • 1993 te kurulup bir lise tiyatrosu olmasina ragmen bugune kadar varligini sürdürebilmis olmasinin sirri grup olarak tiyatroyu algilama bicimleridir.

    tiyatroyu belli basli yetenekli kisilerin yapabilecegi elitist bir sanat dali olarak degil, beceriyle de götürülebilecek, herkese acik, insanlarin kendilerini ifade ederek kendilerini bulacaklari bir platform, bilimsel bir sanat dali olarak görürler. bu yuzden secme yapilmaz.

    amatör bir zihniyetle profesyonel isler yapilir. örnegin christoph martin wieland `in "esegin gölgesi davasi" adli romani ikinci defa oyunlastirilmak istenir (ilki haldun taner - "esegin gölgesi") hatta bunun yaninda profesyonel bir ekiple oyunda yabancilastirma efekti olarak projeksiyonla gosterilmek uzere, mahkeme sahnesinde taraflarin bakis acilarini yansitan 35 lik bir kisa film cekilir.

    usta cirak iliskisiyle calisirlar. ilk zamanlarini yogun bir sekilde oyunculuk, diksiyon ve vucut calismalariyla geciren, kuram arastirmalari yapan ögrenciler, ilerleyen zamanlarda oyun grubuna dahil olurlar. oyunculukta pisenler ise yeni gelenlere ögrendiklerini aktarmak icin calistiricilik yapmak, reji grubuna yardimci olmak, daha sonra oyun yönetmek, arastirma yapmak gibi islere girisirler. ssaltt de tiyatronun cesitli fonksiyonlari ve bu fonksiyonlarin islerligini saglayacak sorumlulari vardir. sahne amiri, koreografi sorumlusu, müzik sorumlusu, isik sorumlusu, dramaturji grubu vs...

    18-19 yaslarinda biri icin bir oyunun yönetmen grubunda bulunmak, farkli fikirleri tek bir potada eritebilmeyi, takim calismasini ögrenmek, bu kisinin yalnizca seyirciye aktarabilecegi bir derdinin olmasi gerektigini hissetmesi bile bugunun sunulan özgürlüklerinin disina cikabilmesi ve bagimsiz dusunebilen bir "birey" olmaya baslamasi demektir. bu yuzden de oyuncu olsun olmasin bu gruba dahil olmus insanlar bugun bulunduklari yerlerde ekseri guzel isler yapmaktadirlar, guzel insanlardir ve pek cogunun birbirleriyle iletisimi hala sürmektedir.

    ssaltt nin yapilanmasi ve calisma teknikleri lise tiyatrolarinda ornek alinabilir.
  • bugün saat 14.00'de savaş babayı profilo alışveriş merkezinde sahneleyecek olan başarılı topluluk.

    bayinizden ısrarla isteyiniz.
  • rumuz goncagül bu topluluğun sahnelediği ilk oyundur. kuruldukları yıllarda her ne olursa olsun gösteri devam etmeli gibi tekinsiz ve manasız bir anlayışla çalıştıkları için tiyatro sevgisinden öte haset duygularının ağır bastığı bir yapılanma olarak aklımda kaldılar. cengiz deveci o zamanlar bu topluluğun eğitmeni ve tiyatronun da yönetmeniydi. sayesinde 1993 ve 1994 yıllarında kürt böreği denen harikulade güzel ve ucuz yiyecekle ve bgst ile tanıştım. (bkz: galip sokaklara talip) (bkz: kerem karaboğa)
    hırsları, insanı kendilerinden uzaklaştıran ukalalıkları, kendilerine benzemeyen ya da benzetemedikleri herkesi reddetme potansiyelleri ve kalıplaşmış davranışları nedeniyle grubun üyeleri biz diğerleri tarafından pek sevilmeseler de sahneledikleri oyunlarla bir lise tiyatrosunun yorum gücünü ortaya çıkarmışlardır. 1993 yılında kurulan "efsane" topluluğun heyecanlı ilk üyelerinden yalnızca bir kişinin (bkz: okan yalabık) oyunculuk okuması da ilginçtir; aforoz ettikleri şahsiyetlerden birkaçı ise dramaturji okumuşlardır, bu da çok ilginçtir.
  • dün akşam profilo avm'de ilk defa seyretme fırsatım oldu. magriso'yu daha fazla kıramadık, selam olsun kendisine. oyun seçimi çok güzeldi, müzikler ve ışıklar eldeki imkanlara göre hayli başarılı kullanılmıştı. ama bütün bunların ve diğer tüm dış unsurların bir işe yaramasını sağlayan şey, ekipteki "geleceğin oyuncuları"nın her birinin çok hevesli, çok heyecanlı oluşuydu.

    sezuan'ın iyi insanı'nı gayet hakkını vererek, güldürerek, iç gıcıklatarak ve bazı yerlerde keşke şu tiyatronun bir repeat tuşu olsa dedirterek oynadılar. hele o wang'ı oynayan kızcağızın tatlılığı, enerjisi, ses tonu cidden takdire şayandı.

    ilk fırsatta tekrar izlemeye çalışacağım ekiptir, tebriklere gark olması gerekendir.
hesabın var mı? giriş yap