• (bkz: geçen haftanın en kötü dokuzuncu nesili)
    (bkz: #12146176)

    silinen entry üzerine gelen edit: yukardakiler önemsizdir asıl önemli olan hoşgelmiş dokuzuncu nesil bir yazardır.
  • bilkent işletme starbucksın yaptığı gürültü kirliliğini ilginç* sebeplere bağlayan yazar.

    kendisine atma uğraşına gireceğim bir mesaj, şu entryniz şuradan şuraya taşındı mesajlarının arasında kaybolmasın diye, zaten yapmaya pek niyetli olmadığım bir işi bırakarak, burada entry formatında bir analiz yapmak istiyorum.

    #15816920 entrysinin ilk bölümü şu şekilde, çok etkileyici:
    "isletme fakultesinin giris katinda bulunan calisma odalarinda calismayi imkansiz hale getiren isletmedir. okulun genetik, fizik kimya, ogretmenlik vs gibi kel alaka bolumlerinde okuyan tipler " oglum isletmeye starbucks acilmis, hadi gidip bakalim" diyerekten isletme fakultesine akin etmislerdir. bu sayede binadaki gurultu dayanilmaz boyutlara ulasmistir."

    "genetik fizik kimya ögretmenlik vs" ilk olarak sunu söyleyeyim; bu ilk üçü bölümken, sonuncusu ne bir bölüm ne de bir fakültedir. bilkent için ilk üçü fen fakültesi kapsamındadır ve fen fakültesiyle öğretmenliğin hiç bir alakası yoktur, bir alaka kurulmamıs olabilir, tamam. diger bir kelime güruhu ise şu şekilde gelmiş "gibi kel alaka bolumlerinde okuyan tipler", "gibi" bizi şuna bağlıyor:
    "kel alaka bölümler", burayı gerçekten anlamadım. en kötü ihtimal bölümlere kel alaka bölümler demiş olması ki bunu demiş gözüküyor zaten, ama bunu anlatım, aslında aktarım bozukluğu yapılmış bir kısım olarak kabul edersek şu anlam çıkacaktır; "burada okuyan tiplerin starbucksa gelmeleri saçma çünkü o işletmeye açıldı." olabilir, böyle düşünülebilir, ya da ben bu şekilde yanlış anlıyor olabilirim.
    sonraki kısım bu bölümlerde okuyan tiplerin şu konuşmasını içeriyor:

    -oğlum isletmeye starbucks acilmis, hadi gidip bakalim
    +(koştur koştur koştur güruhlar halinde)

    şimdi bu konuşmanın olası bir versiyonunu bir fen fakültesi ögrencisi olarak aktarayım.

    -oğlum isletmeye starbucks acilmis, hadi gidip bakalim
    +oğlum en son t binasında türkçe dersi almıştık altında bir kafe vardı
    -hala var
    +var evet, orada bir kahvaltı yapmıştın hatırladın mı
    -hatırladım
    +gidelim mi?
    -yok ödev var
    +var dimi.

    yazının ilerleyen bölümlerinde bu sanal güruhun işletme fakültesine akın ettikleri söylenmektedir. bir akın vardır muhtemelen buna yürekten inanıyorum ama bunların genetik, fizik kimya, ogretmenlik vs gibi kel alaka bolumlerde okuyan tipler olduğu nereden anlaşılmıştır onu anlayamadım yine. ilk olarak şuna değineyim akın kelimesi şiirlerdeki gibi bin atlı kadar kalabalık olmayabilir ama bizim fen fakültesini toplasak ne bir akın, ne de başka bir şey olur. şöyle söyleyeyim bölümümün 3 dönemini tanıyorum ama lise sınıfım bu 3 dönemin toplamından daha kalabalıktı. akının fenciler tarafından olduğu konusuna dönecek olursak bu akının bir biletçisi mi var merak ederim.

    -gençler nereye?
    *akın var abi starbucksa akın, starbucksın zaptı yakın
    -tamam biletinizi alın da öyle gidin, bölüm neydi?
    *genetik, fizik kimya, ogretmenlik vs gibi kel alaka bolumler

    benim incelediğim kısmın son cümlesinde binadaki gürültü bu sayade inanılmaz boyutlara ulaşmıştır deniyor. buna pek yorum yapamayacağım çünkü karşıdaki binanın iktisat binası olduğunu biliyorum, işletme de orada kaynaşık mı yoksa ona da mı yeni bina yaptılar bilmiyorum. zaten starbucksın yerini de bilmiyorum. işletmenin ses miktarını da haliyle bilmiyorum ama arada fen fakültesi a binasında * etüd odasına gelen yabancıları 1 kilometreden tanıyorum. tanımak çok basit eğer yüzünü tanımıyorsam fen fakültesinden değildir. bunların içinden işletmecileri ise şu şekilde çıkarıyorum:
    türevden bahsederken eğim ya da m türü ifadeler kullanıyorlarsa aradan cımbızla o tipleri seçiyorum. sesleri pek bir gür olduğu için bunları duymakta hiç zorlanmıyorum ama çoğu kez duymamakta zorlanıyorum hatta duymamakta zorlanmak değil duymama işlemini hiç yapamıyorum. 2 days in paris te adamın metrodaki sapığa dik dik baktığı gibi bakıyorum ama sapığa nasıl işlemiyorsa bunlara da işlemiyor.
    bu konuda bölüme zamanında yapılmış şikayetler sonucu şu gibi bir karar çıkmış "fen fakültesi haricindekiler burayı kullanamaz, anlaşma sağlanamadığı durumlarda güvenlik kimlik kontrolü eşliğinde bu arkadaşları odadan cıkartacaktır" bu tam şekli olmayabilir ama içeriği aynen böyledir. bu içeriği etüdde sabahlayan tüm fenciler bilir, ama bugüne kadar ben kimse icin güvenlik çağırıldığını duymadım. ben de dahil birkac kişi bazı yabancılara sessiz olması yönünde sert uyarılarda bulunmuşuzdur fakat anladım ki bu sert uyarılar yerine direk yaptırıma geçmek gerekiyormuş.
    bunu mevzubahis yazar için söylemiyorum hakim görüş ortaya çıkmışken belirtmek istedim sadece.
    hiç görmemiş olmama rağmen istemeyerek şunu söylüyorum işletme fakültesinin çalışma odalarında çalışmayı ancak işletmeciler imkansız kılabilir.

    edit:
    kendisi entryi bölüme kızgınlığıyla yazdığını söylüyor ve bahsi geçen bölümlerin kasıt olmadan adlarının kullanıldığını belirtiyor.
    uğur dündar dan öğrenilen sorumlu gazetecilik anlayışına göre bu buraya yazılmalıdır ve yazılmıştır da.
hesabın var mı? giriş yap