*

  • sağlık bakanı recep akdağ beyefendinin beyanatına göre, başbakanımızın kararıymış. resmiyet çağırıştıran devlet isminin yerine millete sıcak gelen şehir getirilecekmiş. ne de olsa devleti özelleştirmek* zor ama şehir kolay satılır değil mi?

    (bkz: ince hesap)
  • hastane yapmayi gorev degil de reklam bilen, devleti aliyenin sahibi padisahimizin ismini bahsettigi ticaret merkezi. sehrimizde hastane yoktu zaten, doktorlar da çalışacak hastane bulamamaktan şikayetçiydi. iyi oldu. başak sehrimize hayirli olsun.
    ayrica;
    (bkz: merkezi hastane randevu sistemi)
    (bkz: onalti gun sonrasina randevu alamazsiniz)
  • şehir hastaneleri projelerinin ilki olan yozgat şehir hastanesi, 16 ocak pazartesi günü hasta kabulüne başlıyor. resmi açılışı ise ilerleyen bir tarihte yapılacak.
  • iyidir hoştur ama bu kadar şov amaçlı yeni hastane yapmak yerine daha optimal bir yer açıp, ya da açmayıp var olan içini bok götüren, aletleri dökülen hastanelere yeni aletler alınması daha mantıklı bir hamle olurdu.
  • özel sektör ve devletin ortak çalışmasının sonucu olacak hastane modelidir. toplamda 26 bin yatak kapasiteli 17 şehir hastanesinin her biri büyük avrupa ülkelerinindeki büyük hastanelerin 3-4 katı kapasiteye sahip olacaktır.
    >>mükemmel bir rant kapısıdır.

    sağlık sektöründeki biri olarak personel alımlarını bu işin içinde aktif bulunan yönetici pozisyonundaki bir doktora sorma fırsatı bulmuştum. söylediğine göre devlet+özel olacağı için çoğu birimine kpss ile atama olmayacak, bunun yerine özel sektörün insan kaynakları hizmetleri ve kamu atamaları birlikte çalışacak. yani ismi devlet hastaneleriyle anılacak ama personelinin çoğu özel sektör çalışanı muamelesi görecek.
    >> büyük bir istihdam kapısıdır.

    hastanenin içerisinde mikro bir şehir olacağı için özel sektör yatırımları aç kurtlar gibi nemalanmayı beklemektedir. çünkü berberinden pastanesine, restoranından hediyelik eşya dükkanına kadar pek çok işletme kurulması planlanan hastane projesinde çok büyük paralar dönecektir. denetim olmazsa vergisidir kirasıdır kaçak köçek işler hırla gider, devleti de soyup soğana çevirebilirler. (soyup soğana çevrilme riski, sektörü 20 yıldır takip eden bir akademisyen hocamın ifadesidir.)
    >> büyük bir ekonomik riski de beraberinde getirir.

    hastanedeki her şey yeni ve son teknoloji olacaktır. çevredeki hastanelerden hasta transfer edilebilir fakat eeg, mr cihazı gibi malzemeler özel sektör yatırımlarının da katkısıyla yeni gelecektir. 5-6 bina olacağı için binalar arası iletişim ve geçişler için de sağlam bir alt yapı hazırlanacaktır. bunun yanısıra sistem olarak bir inovasyon olduğu için araştırma ve geliştirme için yerli ve yabancı akademik çalışmalara da ev sahipliği yapacaktır. buradan bir gelir sağlaması da bence varsayılabilir.
    >> devasa bir teknoloji yatırımıdır.

    hastaneler 2000'den fazla hasta yatağına sahip. bu kadar insanın yakınları da hastanede olacağı için otelcilik hizmetini de etkili biçimde vermek durumundadır. yani ayaktan tedavi hizmetini ve personeli de hesaba katarsak hastane sınırları içinde günde 9-10 bin kişi bulunacaktır. bu kalabalık da büyük bir güvenlik gereksinimi doğuracaktır. avrupa'nın en büyük adalet sarayı olarak açılan çağlayan adliyesi'nde bıçaklı kavga olabiliyorsa böyle kalabalık bir hastanede ne tür bir güvenlik önlemi almak gerektiği de üzerine epeyce düşünülmesi gereken bir konudur. (ilgili haber: http://www.milliyet.com.tr/…-yarali-gundem-1446679/)
    >> büyük bir idari sorumluluktur.

    velhasıl, şehir hastaneleri ankara gibi büyük şehirlerde bir ihtiyaç olmakla birlikte çok büyük idari bir ihtiyacı beraberinde getiriyor. şimdi kimse demesin vay efendim o kadar hastayı nerden bulacak, niye bu kadar büyük diye. muhasebeki 252 binalar hesabına göre bir binanın ömrü 50 yıldır, ankara'da ömrünü dolduran veya doldurmaya yakın olan hastanelerde yatan hastalar şehir hastanelerine transfer edilecek şekilde bir planlama yapılmıştır. yani muhalif olmak için kuru kuruya eleştirmeyin. gelecekteki ihtiyaçları karşılaması açısından güzel bir proje, fakat milyarlarca dolar yatırım yapıp da kar etmeyecek, üstüne üstlük birilerini zengin edecekse işte o zaman eleştirme zamanı gelmiş demektir. çünkü hastanelerde ücretsiz tedavi gören suriyelilerin de parası bizden esad'dan değil, bizden çıkmaktadır.
  • bir hastanenin vatandaşa kaliteli sağlık hizmeti vermesi, aynı zamanda da ekonomik ve idari açıdan da sürdürülebilir olması gerekir.

    pubmedgibi saygınlığı tartışılmaz pek çok mecrada ideal hastane ölçülerinin nasıl olması gerektiği üzerine çok sayıda makale veya bilimsel çalışma bulunmaktadır.

    bir hastanenin büyük olması küçük hastanelere kıyasla ölçek ekonomisi bakımından daha fizibıl görülebilir. örneğin 50 yataklı bir hastane tanesi 5 liradan 100 adet enjektör alıyor ise 500 yataklı bir hastane tanesi 3 liradan 1000 adet enjektör alabilir gibi.

    bahsettiğim makalelerde konu enine boyuna tartışılmış. hastanelerin doktor kadro sayıları, idari kadrolar, güvenlik temizlik, yemek, elektrik,ısıtma,soğutma ihtiyaçları gibi yüzlerce kalemde konu incelenmiş.

    varılan sonuç: ideal hastane büyüklüğü 200-300 yatak sayısı olmalıdır.

    4.000 - 5.000 yataklı hastaneler bir başarı örneği gibi pompalanıyor ancak dünyada bu ölçekte hastanesi olan devlet sayısı yok denecek kadar az. olanlarda bu sistemden vazgeçiyorlar. çünkü çok maliyetli ve yönetmesi imkansız bir yapı ortaya çıkıyor.

    şehir hastanelerinin devasa bir rant projesi olduğu bilimsel yayınlarla da tespit edilmiş.
  • izmirde de yapılan ama bir türlü açılmayan hastanedir. sebebi nedir ki?
  • --spoiler--
    şehir hastanelerinin günlük maliyeti 2024’te 229 milyon liraya çıkacak. 2024 yılı bütçesinin yüzde 11’den fazlası yalnızca 18 şehir hastanesine ayrıldı.
    https://tinyurl.com/45fzmbny
    --spoiler--
hesabın var mı? giriş yap