• (bkz: gary willis)
    (bkz: jamaaladeen tacuma)
    (bkz: les claypool)
    (bkz: flea)
  • "seçme şansın olsa ne olmak isterdin?" diye sorulsa tereddütsüz seçeceğim meslek olurdu.

    sadece çalmak istediği müziğe odaklanmak yerine önüne gelen "iş"in gerektirdiği role bürünebilen ve bunu zengin bir armoni ve ritim duygusu ile birleştirebilen stüdyo basçılarından biri olmak, gerçekten "daha ne isterim ki" diyeceğim türden bir yetenek.

    daha önce yabancı basçı örnekleri verilmiş, ben de birkaç bizden isim vereyim. geçen sene kaybettiğimiz ismail soyberk bu alanda bir numaraydı.

    alana çok hakim olmasam da bazı popüler isimlerin yanı sıra youtubeda takılırken keşfettiğim birkaç kişi de ekleyerek bir giriş yapayım. yeni isimler tanıdıkça eklerim.

    stüdyo basçısı diyemeyeceğim ama yine de çok albümde çalan eylem pelit bir başka kaliteyi temsil ediyor.

    nurhat şensesli: zaten laço tayfa performansı ile gönüllerde taht kurmuştu ama youtube'daki stüdyo kayıtları bir başka güzel.

    yine stüdyo basçısı desem mi bilemediğim ama pek çok albümde çaldığı için eklemek istediğim bir başka isim de eser ünsalan.

    savaş akbaba: şöyle bir güzelliği bırakayım: https://www.youtube.com/shorts/kffhfkyde4q

    kemal büyük: tarz olarak nurhat şensesli'ye benziyor. çaldığı bir kayda yapılan yorumda "çok geveze çalmış" denmiş. kısmen haklılık payı olsa da bu gevezelik öyle pek rahatsız edici boyutta değil. hatta gevezelikten çok bir tekerleme diyebilirim. youtube'da bolca videosu mevcut.

    sergen güzelel: yine kemal büyük gibi nurhat şensesli izleri güçlü ama bu biraz da kaçınılmaz. balkan-çingene-roman müziğinde çok seri şekilde kullanılıyor bas. sergen güzelel de bunun iyi örneklerinden biri kanımca. nihayetinde düz melodiyi takip etmek yerine armonik zenginlik katması beklenen bir enstrümanı "öttürmek" her yiğidin harcı değil.

    not: ben şimdilik bu kadar yazmış oldum ama bu başlık başka katkılarla da zenginleşse ve izlemeye-dinleye doyamasak ne güzel olur.
hesabın var mı? giriş yap