sukut
-
sükût yani sessizlik kelimesiyle karıştırılmaması gereken sözcük.
sükut ve sukut farklı anlamlardadır aslında.
sükut veya sükût, sessizlik anlamındayken, "sukut", 'ıskat'tan, sakıt olmaktan gelir, düşmek, yığılmak, çökmek anlamındadır. hukukta da, borç sakıt olur...
mesela, "sükût-u hayal"e değil, "sukut-u hayal"e uğranılır. hayal kırıklığı yani... -
çoğunlukla sükût ile karıştırılan sözcük.
sükût, susma, sessizlik, konuşmama anlamı taşırken, sukut (ikinci u bir parça uzun) düşme, devrilme, sarkma anlamı taşımaktadır. dolayısıyla sükût-u hayal, hayal sessizliği; sukut-u hayal ise hayal yıkılması anlamına gelir. -
farsça düşme anlamına gelen bu sözcük aynı zamanda sonbahar mevsimini karşılar. nitekim ingiliz dilinde de fall kelimesi hem düşmek anlamına gelir, hem de sonbaharı karşılar.
fakat bizde bu kelimenin sonbahar anlamında kullanıldığını hiç görmedim.
ek: şöyle birkaç ekleme yapalım. kelimenin ikinci hecesindeki "u" uzun okunmaz. her ikisi de kısadır. dümdüz "sukut" okunur yani, hiçbir uzatma yok. ikincisi, o "sukut-u hayal" değil, "sukut-ı hayâl"dir. -
-
şöyle diyelim: sükût, sukuttan sonra gelir.
-
şöyle de diyebiliriz: sükûttan önce sukut vardı(r).
-
şoyle de diyebiliriz; sukutun sesi sükûttur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap