• son durum: yaşadıklarımla ilgili mesaj atan, bilgilendiren, destek veren herkese çok teşekkür ederim. saçma da olsa bu olay sonrası yaşadığım yere karşı olan bütün sevgim gitti, ekonomik olarak zorlanmama sebep olacak bir karar da olsa avrupa yakasına taşındım. geçtiğimiz ay savcının dosyayı bir uzlaştırmacıya verdiğini öğrendim. avukat bana ulaşamadığı için annemle kardeşimi aramış.

    şikayetçi olduğum kişi savcılığa verdiği ifadede, o sırada kulaklıkla müzik dinlediğini beni duymadığını söylemiş. ifadesine göre ben bir anda bağırmaya başlamışım, bunun üzerine kendisi kızım noldu, geç içeri otur sana birşey söylemedim demiş. bunun üzerine ben adamın sakalı olduğu için (daha önce de belirtmiştim, hatta bir kadın polis adamın tipi nasıldı diye sorduğunda da söyledim sakallı falan olduğunu bile hatırlamıyorum) kavga etmeye başlamışım, o da benden şikayetçiymiş. savcılık ifadesinde bana böyle iftira atan adam, avukata çok pişman olduğunu, özür dilemek istediğini uzlaşmak istediğini söylüyor ama.

    uzlaştırmacı olarak atanan avukat da annemi arayıp, bakın kızınız okuyormuş geleceğini karartmasın diye korkutmaya çalışmış üç kuruş para için. beni en çok şaşırtan bu. kendisiyle bugün de konuştum aileme nasıl böyle şeyler söyleyebiliyorsunuz bir insan, bir kadın, bir avukat olarak diye ben gerçeği söylüyorum öyle bir ihtimal var sonuçta o da hakaret ettiğinizi iddia ediyor diyor.

    ben kamera kayıtlarına güvenerek bir kelime bile fazla söylemedim ifademde, hatta hatırlayamadığım bir sürü hareketi polise yazdırmadım kamera kayıtları çıkınca iftiracı durumuna düşmeyeyim diye. adam resmen hiç korkusuz iftira atıyor. ortada tanık yok, kamera kayıtlarını dava açılmadığı için mi incelemediler bilmiyorum. bugün uzlaştırmacı olarak atanan avukatla tartıştım siz nasıl beni tehdit edebiliyorsunuz diye, hala kadın ortada şahit yok, o da sizden şikayetçi hayatınız kararır diyor.

    o kadar üzgün, o kadar şaşkın ve sinirliyim ki. cesaret edip şikayetçi olabilen kadınları da bu şekilde korkutmaya, vazgeçirmeye çalışıyorlar. karakolda asla böyle bir davranışla karşılaşmadım, aksine polisler her açıdan destekçi olmuşlardı. avukat arkadaşlarım uzlaşma sağlanırsa avukatın para aldığını ve bu uzlaştırmada başarılı olursa daha çok uzlaştırma işi alabileceğini söylediler. bir kadın olarak gerçekten de üç kuruş para için nasıl mesleğini bu şekilde kullanabilirsin aklım almıyor.

    bir yandan bu olayı bir daha duymak, muhattap olmak istemiyorum bir yandan da bu tavırlar yüzünden pes etmek istemiyorum. bu avukatı da şikayet etmeyi düşünüyorum baroya, ama bunu değerlendirecek olanlar da aynı kafadalar mı hiç insani hassasiyetleri var mu hiç emin değilim. sırf bu olay yüzünden şikayet-dava döngüsüne de girmek istemiyorum. kafam çok karışık.

    --------------------

    edit: uzun oldu, farkındayım ama kafamda toparlayamıyorum hiçbirşeyi, anlamlandıramıyorum da. olayın özeti ne zaman kalkacağını sorduğum şöförün gözlerini taytıma dikerek şu kılığa bak tövbe est. diyip kafasını çevirmesi bunu bir kaç kez tekrarlaması, ardından nasıl bu şekilde davranabilirsiniz dediğimde, olayın üstüne gittiğimde ne mal olduğun belli sus git işine diyerek hakaret etmeye devam etmesi ve araçtan inmem.

    edit 2:hikaye diyenlerle empati yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. isteyenlere şikayet dilekçemi gönderebilirim kişisel bilgiler dışında. plakayı ekledim. kabataş mevzusu yazanlar olmuş, umarım yaşamazsınız yaşadığımı. ayrıca bu olayın politik bi yanı olduğunu düşünmüyorum, hiç bir görüşe mal edilemez bu olanlar. politik olan bu olanlar karşısında dayanışma göstermek yerine parti ismi telaffuz etmek.

    edit 3: şov yapma, giymeseymişsin, ne olmuş hakaret ettiyse diye mesaj atanlar var. nasıl bu kadar kötü oldunuz anlayamıyorum, sonuna kadar gitmek istememde ne kadar haklı olduğumu görüyorum sayenizde.

    edit 4: gelen mesajların hepsine yazıcam, çok ama çok teşekkür ederim. buraya yazmadan önce korkuyodum, polise giderken korkuyodum ama hem yetkililerin tavrı hem de burada yazılanlar, gelen mesajlar sayesinde daha iyi ve güçlü hissediyorum. bu arada araçta çalışan tek bir şöför yok, üç farklı şöför çalışıyormuş diğer şöförleri zan altında bırakmak istemem. canım çok acısa da bu kişinin canının acımasını değil, sadece bu görevden uzaklaştırılarak başka insanlara zarar verememesini istiyorum bu yüzden isim paylaşmayacağım asla.
    --------------------

    dün akşam üstü saatlerinde üsküdar merkezde 34 dp 2211 plakalı iett'ye ait otobüsün şöförüne kibar ve gülümseyen bir şekilde merhaba ne zaman kalkacaksınız diye sordum. ( bu olayda hiçbir detay belirtmeme gerek yok, çünkü yapılanların bir bahanesi ve açıklaması asla olamaz ama olayın boyutunun anlaşılması için diğer detayları da vermek istiyorum ifademde de verdiğim gibi. tanıdığım tanımadığım herkese birşey sormadan önce merhaba diyip gülümseyen, otobüsten inerken teşekkür ederim kolay gelsin diyen bi insanım, şöförle aramda geçen hiçbir şey kişisel bir tavrın sonucu değil)

    soru sormamla birlikte gözlerini taytıma dikip duyabileceğim bir şekilde tövbe estağfurullah şu kılığa bak dedi elini sallayarak kafasını çevirdi. o kadar şaşırdım ki yanına gidip bir daha sordum, acaba dakika sormama mı sinirlendi diye. aynı şekilde suratıma hiçbir şekilde bakmadan sadece gözlerini taytıma dikip tövbe estağfurullah demeye devam etti. ( bu arada açıklamam çok saçma biliyorum, şort da olabilirdi üstümde çıplak da olabilirdim bir önemi yok ama 1.60 boyunda bir insanım altımda spor taytı ve neredeyse dizime kadar inen kapşonlu var)

    beyfendi napıyorsunuz nasıl bu şekilde davranabilirsiniz diye sesimi bile yükseltemeden sordum, o kadar şaşırdım ki olay süresince sinirlenemedim bağıramadım. sus işine bak diyerek cevap verdi yine gözleri sadece taytımda ve aşağılan bakışlarla elini sallamaya devam ederek. bu arada otobüste yaşlı bir amca dışında kimseden tepki yok. inanamıyorum nasıl bu şekilde davranabiliyorsunuz nasıl bu kadar kötü olabilirsiniz dedim, bi yandan ağlıyorum ve titriyorum. bakış ve el hareketlerini değiştirmeden sus git senin ne mal olduğun belli git hadi dedi. fiziksel bir müdahale yok ama o bakışlar hiç değişmedi, bir kere bile suratıma bakmadı sadece taytıma bakıp tövbe tövbe demeye ve hatırlamadım başka şeylerle hakaret etmeye devam etti. ben o arada yolculara bakıp bir tepki bekliyorum arkadan bir adam gelip işimiz gücümüz var kardeşim git şikayet edersin diyerek inmem konusunda üsteledi, indim otobüsten ama yürüyemedim bile durdum ağladım sadece bi süre.

    nasıl gittiğimi bilmiyorum ama bir şekilde karakola gittim, ifade verecek duruma gelmem 45 dakika sürdü. polislerin hepsi çok ilgili ve çok yardımcıydı, zaten bu şekilde ilgilenmeseler aynı tavrı görsem toparlayamazdım heralde.

    şikayetimi yaptıktan sonra üsküdar iett merkezine gittim.görevli kişiyle şöförü teşhis ettik. baya uzun konuştuktan sonra şikayetinizi almayın ama gelip sizden özür dilesin ben şimdi konuşurum dedi yetkili. ben de tamam dedim, çünkü hayatımda böyle bi kötülük böyle bi insanla karşılaşmadım aklımdaki tek şey kendimi bi kenara bırakıp adamla konuşmak, yaptığının nasıl bir şey olduğunu anlamasını, utanmasını, pişman olmasını sağlamaktı. telefonda epey uzun konuştuktan sonra şöförün kendini savunduğunu, sakallı olduğu için ona iftira attığımı söylediğini öğrendim. karakolda bir polis nasıl biri diye sorunca adamı tarif ederken aklıma gelen tek şey serseri tipli oluşuydu, sakalını görmemişim bile. bunları duyduktan sonra olayın şokunu attım üstünden ve hiçbir şekilde özür istemediğimi olayı sonuna kadar takip edeceğimi, ulaşabildiğim her yere şikayet edeceğimi söyledim.

    ev arkadaşım avukat, dün yeni bir dilekçe yazdık birlikte ama ben bir türlü tatmin olamıyorum, yapılanı anlatamıyorum çünkü. olaydaki en önemli suç unsuru senin ne mal olduğun belli cümlesi ve nefret söylemleri gibi duruyor ama değil. büyükşehir belediyesinin vereceği 500 bilet cezası da umrumda değil, mahkemeden ne çıkar emin değilim ama bu adam cezasını ve dersini alana kadar devam etmek istiyorum. olayın öncesinde başka bir konu nedeniyle tartışma olsaydı ve devamında bunlar gelişseydi yine şikayet ederdim ama adamın içindeki çirkinliği ifade etmesi için itici bi güç olmuş olurdu, hala yaşadıklarımı olayı anlayamıyorum. resmen ben o otobüse binemedim, hakarete uğradım, koca bi otobüs insan susmaya devam ettikçe hayatımda hiç utanmadığım kadar utandım. olayın üstünden 24 saat geçti yazarken hala ellerim titriyor.

    umarım karşılıksız kalmaz, umarım kimsenin başına gelmez. bunu sadece kendim için değil aynı şekilde davranacağı diğer kadınlar için de istiyorum. daha da iğrenç olan bu cüreti küçük olduğumu düşündüğü için bulmuş olması. 17-18 yaşında bir genç kızın bu adamla karşılaştığını böyle bir küfüre, hakarete maruz kaldığını hayal ettikçe daha da sinirleniyorum, kim bilir kaç kişiye bunu yaptı diye düşünüyorum dünden beri. farklı yollar ve başvurabileceğim farklı kurumlar hakkında bilgilendirebilecek yazar arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.
  • saf kötülük
    midemiz kaldirmiyor artik bu tarz insanlari.
  • böyle insanların hala var olabilmesi canımı yakıyor. nasıl oluyor da hiçkimse tepki vermiyor. hatta mağdur ve haklı olan insanı ''işimiz gücümüz var.'' diyerek neredeyse suçlu hissettirecek bir tutum sergileyebiliyor.

    insanların bu denli duyarsız oluşu yüzünden şöför gibilerinin sayısı her geçen gün artıyor.
  • bunu biri yazıcaktı ama (bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)
  • okudum.
    hukukçu degilim yardımcı olamam ama inşallah sonuna kadar gidersin ve bu edepsizler bir şekilde korkup davranışlarına çeki düzen verirler.
  • yeni türkiye'de her gün şahit olduğumuz sıradanlaşan bi olay.

    hergün türk kadınını aşağılayan başlıklar açılıyor sözlükte ancak kadınlarımız çok zor hayatlar yaşıyorlar. sadece taytına bakarak tövbe ediyor ya aslında o anda aklından geçenler tamamen cinsel dürtüler. heriflerin beyni sadece cinsellik düşünmek için kafataslarının içinde duruyor.

    umarım bi ceza verilir ve diğerlerine ders olur ama hiçbir ceza alacağını sanmıyorum ne yazıkki.
  • (bkz: caps or it didn't happen)

    edit: mağdurun özel mesajı üzerine olayın gerçek olduğuna ikna oldum. şu olanlar medeni bir ülkede yaşansa bırakın otobüs şoförlüğünden atılmayı, muhtemelen bu adamın herhangi bir okula 200 metreden fazla yaklaşmasına mahkeme kararıyla yasak getirilirdi. ayrıca tecrit edilmiş yerlerde 5-10 yıl zorunlu kamu hizmeti verdirilirdi.

    ülkemiz için hukukun ruhuna çoktandır fatiha okunduğu için "tövbe estağfurullahçı" dayının en azından adalet ve eşitlik adına temsili olarak 3 gün açığa alınmasını yetkililerden arz ediyorum.

    sahi bi ara hayırcıların karıları kızları evetçilere helaldir diyen ibb çalışanı ömer akbayrak vardı. açığa alınmıştı. ne oldu ona?

    fetöcü damat içeri gireliberi ibb'ye bi şeyler oldu. öğlen yemeklerinde adrodizyak etkili yemekler falan mı veriyorlar bunlara? anam coştu lan bunlar.
  • sonuna kadar gidilmesi, imkan varsa sosyal medyada gündem oluşturularak ibb beyaz masanın konuya eğilmesinin sağlanması ve o haysiyetsizin bunu yaptığına pişman edilmesi gereken olay.

    mahkemeden bir ceza çıkmasa bile yaşayacağı korku yeter ona. zaten bu tiplerin ne olduğu belli. gölgesinden korkan tipler bunlar.
  • kelimenin açık ve net anlamı ile " yobaz" dır. ve biz bunlardan milyonlarcasını fabrikada üretmeye devam ediyoruz.

    hangisi daha kötü bilmiyorum. bu şoför gibi yobaz lar mı bu yobazları ve yedikleri haltları kanıksayanlar mı.
  • embesiller anlayamaz. neymiş, şoför beyciğimiz tövbe tövbe demişmiş de kız da üzülmüşmüş. senin için değerli bir insan var mıdır bilmem, ama öyle birisi olsa ve ona bu şekilde davransalar, bir birey değil de taytın altındaki bacaklardan ibaret olduğunu ifade edercesine kendisi ile değil bacaklarıyla konuşsalar, bir de ahlaksız olan kendisi değil de karşısındakiymişcesine "ne mal olduğun belli" deseler, o zaman da "tövbe demiş üzülmüş" dersin.

    karmaşık cümleler kurdum sığırlar kusura bakmasın.

    tanım. tacizdir, hakarettir.
hesabın var mı? giriş yap