terrarossa

• (bkz: terra rossa)
• sekizinci nesil yazar. ^*
• siyah beyaz anilarimin en renkli kahramanidir kendisi. alir beni omrumun en guzel yillarina goturur.
  ayagimda beyaz dantelli coraplar. buram buram yumurta ve mandalina kokan bir ilkokul sinifi..
  
  okumayi cabucak soktugumuz icin hediye edilen tom sawyer'lar. bir de o.
  o; sinifin en on sirasinda oturan, renkli kalemleriyle ananasli kalemtirasi olan, sinifimizin en asil, en soylu kizi.
  
  simdi dusunuyorum da hayatimin en mutlu anlarindan bana kalan en buyuk hediye.
  taa o zamandan baslamis bir dostluk. aradan yillar gecse de hicbir sey yitirilmemis, kaybedilmemis.
  hatta artarak, beraberinde turlu guzellikleri getirerek buyumus bir dostluk bu.
  ve dostlugun ne oldugunu ogreten en guzel isim, sen; terrarossa ..
  
  birlikte yillar gecmis. ayni seylere gulup ayni seylere aglamisiz. kardesten de ote olmusuz hatta.
  koskoca 15 yili devirmisiz en guzel anilarla.
  
  boyle seyler yazmayi pek beceremem ama yokluguna dayanamayacagim sayili insanlardan biri, en sevdigim.
  iyi ki varsinlari gectigim, yoklugunu dusunemedigim hatta.
  
  yok, uzak degiliz birbirimizden; kusmedik de. ozel bir gun de degil hatta bugun.
  sadece bil istedim tum bunlari, cok seviyorum seni ..
• gözüm