• 3 aradan sonra 18 nisan'da dinleyiciyle buluşacak olan yeni septicflesh albümü. bu da şarkı listesi:

    1. the vampire from nazareth
    2. a great mass of death
    3. pyramid god
    4. five-pointed star
    5. oceans of grey
    6. the undead keep dreaming
    7. rising
    8. apocalypse
    9. mad architect
    10. therianthropy
  • bugün itibariyle malum ortamlara düşen albümdür. bir anubis kadar lezzetli şarkı olmadığına kanaat getirsem de yine, yeni, yeniden mükemmel bir albüm yapmışlar. trailerı her izlediğimde bünyede oluşan heyecan bi nebze dindi nitekim.
    edit: madem öyle işte böyle
  • bu arada ilk dinlemelerin sonunda unutmadan söyliyelim.. taşşşş gibi albüm. septicflesh'in kesinlikle boş iş çıkarmadığının kanıtı. o atmosfer neydi öle daha hala kendime gelemedim tam olarak. ben ki istisnalar hariç yeni çıkan albümlere kolay kolay ısınamam ama bu albüm, the vampire from nazareth'in ilk dakikasından itibaren kendine bağladı. kesinlikle çok başarılı.
  • korku filmi gibi albüm. dinlerken bildiğin ürperiyorum.
  • mad architect in son yılların en müthiş parçalarından biri olduğunu düşünen sadece ben miyim yoksa kimse bu şarkının nasıl bittiğini dinlemedi mi?
  • 2011'in en iyi albümü sanırsam.

    bu albümü dinleme aşamasına gelmem biraz garip oldu. daha önce septicflesh ile tanışıklığım yoktur. nedense ultra guttural brutal gore* gibi bi tarzı var diye kalmış aklımda. o sebeple yanaşmamıştım kendilerine. bağnazlığa bak cık cık. neyse, albüm nisan ayında çıktığında teaserini izledim. açıkçası biraz çekindim. ama orkestrasyonu, albüm görsellerini fln görünce ortada büyük bir yapım olduğuna kanaat getirdim. lakin duygusal açıdan hazır olmadığımı düşünüp albümü dinlemeden rafa kaldırdım. albümü kaçırmak istemedim, temkinli yaklaştım. kısmet bugüneymiş. yaklaşık 1 haftadır aralıksız dinliyorum. evde, yolda, işyerinde her yerde dinliyorum.

    ilk başlarda belki dinlenebilirliği daha kolay olan pyramid god ve therianthropy favorilerim arasındayken şimdi five-pointed star ve rising e daha bir ağırlık veriyorum. eminim ki dinlemeye devam ettikçe favorilerim sürekli değişecek. zira albümde bu da gereksiz olmuş diyebileceğiniz bir şarkıyı geçin bir an bile yok. aynı anda korkutan, hırslandıran, kinlendiren ve iç burkan bir albüm dinlediğimi hatırlamıyorum.

    gerçekten çok büyük bir yapım. bu grubu daha önce dinlemediğim için utanıyorum.

    başlarken sanırım demiştim ya sanırım az gelir, kesinlikle 2011'in en iyi albümü.
  • şimdiden 2011'in en iyi albümü olarak adlandırsam belki bazı kişilere abartı gelecek ama öyle.
  • baştan aşağı "sanat" olan, kanımca metal müzikten daha fazlası olan ya da bu elemanların kendi deyimleriyle yeni bir metal müzik anlayışında yapılan bir albüm.

    hedef kitle sadece metal müzik dinleyenler değil aynı zamanda müzikten-sanattan anlayanlardır. hiçbir şarkıyı kalite olarak ayıramasam da çok sevdiğim şarkılar şunlar:

    bir albüme giriş şarkısı olarak en yerinde tercihlerden biri "the vampire from nazareth"; sonrakilerden "a great mass of death", "pyramid god", "oceans of grey", "apocalypse", "mad architect"

    şu saydıklarımı dinleyip de müzikten anlayan bir adamın kayıtsız kalacağı sanmıyorum. kısacası dinleyin, dinlettirin, gerek bilgisayar gerek gerçek arşivinizde bu albümü bulundurun. arşiv demişken bu albümü satın aldım; çünkü gerçekten bu albümde şu ana kadar dinlediğim albümlerden daha fazla emek söz konusu, bu denli bir emeği karşılıksız bırakmak boynumun borcu olurdu... o değil de bu albümdeki emeğin onda birini bile göstermeden bu albümün hasılatının on katı -belki de daha fazla- hasılat yapan albümler(!) var ya işte ben en çok da buna kızıyorum.

    edit: imlâ
  • "bu kadar lafı adı geçiyor, neymiş ne değilmiş bakayım." diye bilmem ne kadar zaman önce, sıfır septicflesh bilgim ile açıp mest olduğum albüm. titan falan çıktı ama yok abi, bunun kadar etki yapıp kendine bağlayamadı beni.
hesabın var mı? giriş yap