*

  • bu geleneksel çocuk oyununda tilki (ebe) gözlerini duvara yumarak (çocuk oyunu terimleri) sayar ya da birşeyler yaparken çocuklar "tilkiiiee tilkieee saatin kaaaaç?" diye yavşakça sorarlar, daha doğrusu bir grup çocuk konuştuğu zaman her kelimeyi yaydıklarından çıkan ses kulağa ister istemez yavşakça gelir. tilki görevini üstlenmiş olan çocuk ise "dokuz çeyrek" gibi efendi bir saat söylemek yerine "üç büyük beş küçük" gibi antin kuntin ve eğitim öğretim prensiplerinden tamamen uzak bir sayı verir. dizili çocuklar ise tilki 10'a kadar sayarken üç küçük beş büyük (ya da her neyse) adımı atmak ve tilki ebesi sayımını bitirene kadar bunu tamamlamakla yükümlüdürler. eğer tilki döndüğünde hareket eden birisini yakalarsa o ebe olur. adımlar çocukların denge ve koordinasyon becerileri ile orantılı olarak beceriksizce atıldığından kimse kısıtlı sürede söz konusu adımları tamamlayamaz, ama amaç tilkiye olabildiğince yakınlaşmaktır. sonunda ilk tamamlayan kazanır. ama kazandığı zaman ne olur? onu bilemiyoruz.

    bu arada oyunu anlatırken anneannemlerin evinin yan apartmanının bahçesi hologram gibi gözümde canlandı, üç büyük beş küçük adım attım, tilkiye yakalanmadım.
  • bu oyunun kılıbık bir versiyonu için ise (bkz: anne saat kaç)
  • sabahları uyuyakalmak eyleminin içinde mutlu mutlu dön sağa dön sola sok kafanı yorganın altına oynarken:
    ilk senaryo yaşınız 13 falan: anneniz odanızın kapısını tıklatır birkaç kez, sonra bakar ki uyanan yok, usulca kapıyı aralayıp kafasını uzatır ve en şarkılı ses tonuyla seslenir; "tilki tilki saat kaççç..."*?
    ikinci senaryo yaşınız 33* falan: sekreteriniz telefon eder ve en oyuncakli ses tonuyla; "tilki tilki saat kaççç..." der*?

    evet işte bir tekerlemenin en güzel kullanım örneklerininden birini gördük. şimdi bunu kendi çocuklarımızı deli etmek, eşi dostu rahatsız etmek için falan kullanabiliriz.
  • oynamaktan nefret ettigim bir oyundu bu. anladim ki yanlis oynuyomusuz*. tilki salaginin cok uzak bi noktada oturuyo olmasi, sorulan malum soruya hep kucuk rakamli cevaplar vermesi oyunculari illet ederdi. gerci tilki olup bi anlam teskil etmeyen sayilari bagirip durmak, karsindakilerin sikintidan patladigini gorup yegane atraksiyon yaratici kelime olan kazandibi nin bile oyunu kizistirmak yerine oyunculari daha da uyuz ettigini bilerek tilkiligi surdurmeye calismak daha zordu. bu oyunu bize yanlis ogretenlere lanet olsun.
  • durup durup nereden aklığıma geldiğini aklamadığım, çocukluğumun en ebleh oyunu. geçen günlerde çocukları oynarken gördüğümde, yavrucaklarım yapmayın etmeyin, farkında olmadan birbirinizle taşak geçiyorsunuz demek geldi içimden.
  • bu sabah yaşanan saat karmaşasından ötürü dilime dolanan söylem. yaz saati uygulamasına geçen telefonlar, bilgisayarlar bir yanda, diğer yanda ise ygs yavrularımız ambale olmasın onlara kahvaltı hazırlayacak ebeveynler darda kalmasın diye eski saat olduğunu kabullenmece şeysi. e evet o zaman soruyorum işte tilki tilki saatin kaç
  • 25 ekim 2015 saatlerin 1 saat geri alınamamasıyüzünden sabahtan beri evde oynadığımız oyun.
  • sorunun cevabini bilen yesillendirsin dedigim cocuk oyunu. neden? cunku bugun 29 ekim 2017 ve bu gece tum
    dunyanin aksine biz saatlerimizi geri almadik!
hesabın var mı? giriş yap