• ingiliz özel kanalı itv'de yayınlanan polisiye dizi. her sezon tesadüfen bir ceset bulunuyor, en az 20-30 yıllık olan bu maktul ile ilişkili kişiler arasından suçlu aranıyor. yani hikaye bulunan ceset etrafına örülüyor.

    maktulü tanıyan insanların o zamanki ilişkileri aydınlandıkça günümüzdeki rutinleri önemli ölçüde etkileniyor. çoğunun hayatı değişiyor. çünkü geçmişteki sırlar ortaya çıkıyor.

    yani bir sezonu bir cinayet üzerine kurulmuş dizilerden. son olarak dizinin ikinci sezonunu ilk sezonuna göre çok daha iyi buldum.
  • bayılıyorum böyle düşük profilli polisiyelere. öyle vurdu kırdı yok, acayip güzel kadınlar, habire espri yapan yakışıklı erkekler falan... yok öyle şeyler.

    bir ara rahmetli cnbc-e'nin yayınladığı cold case tarzında, fakat ondan çok daha derinlikli polisiye mevzular işleniyor.

    şu kilit soru üzerinden ilerliyor dizi: bir cinayetin 30 yıl önce işlenmiş olması, o cinayeti dün işlenmiş bir cinayetten daha mı önemsiz kılar?

    30 yıl önce öldürülen kişinin de bir hayatı, bir annesi, sevdikleri, sevenleri vardı. onu unutacak mıyız?
  • ingiliz film ve televizyon yapımlarının bir başka başarılı örneğidir. bu diziye benzer seyrettiğim en yakın yapım law and order special victims unit idi. (cold case'e de yukarıda değinmiş bir suser, sağ olsun. söylediğine ekleyeceğim yok) onun da ilk yedi sekiz sezonu. bir amerikan dizisi olarak konuların nispeten derinliğine işlenişi, vakalarla ilgili mesleki ve ahlâki tartışamalarıyla benzerlerinden farklıydı.

    ancak o dizide olsa iki bölümde çözülebilecek bir vakayı, ingilizler altı bölümlük bir sezona yaymışlar ve hemen tüm karakterlerin derinliği, basit gibi görülen olayların giriftliğinin keşif ve çözümlenme sürecinin sancılı ayrıntıları, bu sürecin vakayla ilgili tüm tarafların hayatında yarattığı etkiler, insanlık halleri ve meslek adabı üzerine neredeyse iyi bir edebiyat eseri kadar insanı etkileyen bir yapım ortaya çıkarmışlar. ben binge olayına girmeden tadını çıkara çıkara seyretmeyi tercih ederdim, ama beraber seyrettiğim kişiyi kıramadığım için hem beynim bulandı, hem de içim karardı. ama iyi edebiyat gibi, iyi diziye de direnemiyor insan...
  • mr. mahmud, sen ne kral bir adamsın, ağlattın akşam akşam.
  • tüm sezonlarını 2 günde bitirdiğim muhteşem ingiliz polisiye dizisi.

    broadchurch 'den çok çok daha iyidir kanaatimce.

    burada hakkında bu kadar az yazılmasını ise pek anlayamadim.
  • polisiye severler listelerinin en başına almalı. şöyle:
    - bir kere her sezonun hikayesini sindire sindire izliyorsunuz. olaylar yavaş yavaş gelişiyor ama bir taraftan da taşlar yerine oturuyor. tempo ise sizi sıkmayacak kadar hızlı.
    - izlerken, detektiflerin sükûnetine, sabrına ve disiplinine hayran kalıyorsunuz.
    - olay örgüsünde mantık hatalarına rastlamak pek mümkün değil.
    - o kadar etkili bir anlatımla seyirci işin içine sokuluyor ki sanki cinayetleri siz de polislerle birlikte çözmek zorundasınız.
    - kurbanların kendi iç hesaplaşmalarnı ve bir taraftan ailelerin yaşadığı ızdırabı seyrederken, sanki aynı anda birkaç diziyi yanyana ya da içiçe izliyorsunuz.
    - detektif stuart'ın yaşanan acıları özümseyerek işini yürütmesi, insanda ayrı bir keyif ve/veya hüzün yaratıyor.
    - oyuncu seçimi, oyuncu yönetimi ve oyunculuk kalitesi son derece üst düzeyde. figüranlar dahi rollerinde sırıtmıyor. hele nicole walker bir oyunculuk dersi veriyor ki aman aman.
  • cold case gibi eski dosyalar üzerine kurulmakla beraber onu kat kat aşmış, anladığım kadarıyla ömrü 3 sezon sürmüş ingiliz suç dizisi. her sezon değişen jeneriği, o sezonla ilgili kilit anlar içeriyor. gerçi bunlar bir yapbozun parçaları gibi. hikâye ilerledikçe anlamlanıyorlar.

    --- spoiler ---

    suç-gizem-polisiye türü dizilerin şablonlarına uygun ilerlediği için tahmin edilebilirliği yükseliyor haliyle. şaşırtan anlar da yok değil. fakat bu diziyi farklı kılan, hikâyeleri ele alırken gerek dedektiflerin gerek maktul ailelerinin gerek katillerin her birinin hayatına mercek tutması. ağırlık noktası dağılıyor. spoiler vermeyeceğim ama bir katile hak verirken bulabiliyor insan kendisini. yeni medya eleştirisi, aile olmak, ilişkiler, büyük sarsıntıların insanların hayatını nasıl dönüştürdüğü, vicdan meselesi ve aklıma gelmeyen daha birçok gerçeklik kendisine hikâyelerde yer buluyor. en sevdiğimse bütün detayları o kadar incelikle ve düşünerek diziye koymuşlar ki hepsinin bir anlamı olduğunu biliyor insan. en sevdiğim başka bir yaklaşım da örneğin pedofili ve tecavüzden bahsederken kurduğu teşvik edici olmayan, sapıkların iştahını kabartacak detaylardan kaçınan ve sadece mağdurun yaşadığı travmatik sonuca odaklanan dengeli dil. bu çok ayırt ediciydi. bu konuda eminim uzmanlardan yardım almışlar.

    başroldeki nicola walker'ı soğuk buldum, duygusal sahnelerde o kadar çok mimik yaptırmışlar ki doğallık bozulmuş bence. belki de oyunu öyledir, başka işlerinde izlemediğim için bilemiyorum.

    müslümanları ışid'ci gibi göstermeseler de insani zayıflıklarını doğru sergilemişler bence. zaten ayrımcılığa uğrayan bütün kesimlere pozitif ayrımcılık yaptığını karakter seçimiyle de görüyorsunuz.

    kısacası, tavrından ötürü bu diziyi sevdim. favori sezonum ise ikinci sezon oldu, çok düşündürdü. son sezondaki katilin portresi* ayrıca çarpıcıydı.
    --- spoiler ---

    ülkemizde konuşulması zor konuların dünyanın her yerinde konuşulmasının zor olduğunu gösteren dizi.
  • polisiye dizilerini seven biri olarak çok beğendim. bu aralar yarım bıraktığım dizilerden sonra ilaç gibi geldi. hakkında sayfalarca entry olması gereken muazzam dizi..
  • ingiliz suç dizisi. izlenecekler listemde uzun zamandır duruyordu. bbc'de bir bölüm denk gelip izleyince beğendim tamam dedim başlıyorum. dün 3.sezon finalini izleyip bitirdim.

    kesinlikle çok güzel. her sezon farklı bir cinayet araştırması var. aksiyon vurdu kırdı yok daha çok drama olmuş psikolojik olarak derinden etkiliyor.

    4. sezon onayı alınıp iptal edildiğini okudum ama ne kadar doğrudur bilemiyorum. umarım bir sezon daha izleyebiliriz.
  • chris lang tarafından yazılmış, andy wilson tarafından yönetilmiş londra merkezli ingiliz kriminal dizisi. geçmiş kayıp ve cinayetler içeriklidir.

    az da olsa stephen mangan* oyunculuğunu da barındırdığını fark etmemle ilgimi daha çok çekmiştir.

    kurgusundaki söylem analizine dikkatle bakıldığında cinsiyet, kültürel farklılık ve azınlıklar açısından dezavantajlı kimliklere güç atfederek politik bir mesaj da içermektedir.
hesabın var mı? giriş yap