uranyum zenginleştirmek ^*

• (bkz: yasami fakirlestirmek)
• bir uranyum alınır, 5 birim fiyatlık ihale 7 birim fiyata verilir. zenginleştirilmiş uranyumunuz hayırlı olsun.
• (bkz: uranyum zenginlestirilmesini pastayla kutlamak)
• kritikligi (bkz: criticality) korumak icin gerekli olan notronlari agir suda saklayip reaksiyona sokan candu tipi nukleer santraller icin gereksiz olan islem.
  
  dolayisiyla, nukleer enerji elde etmek icin uranyum zenginlestirmek veya zenginlestirilmis uranyum kullanmak tek kosul degildir.
  
  pennstate breazeale nukleer reaktor gorevlilerince: silah uretme derdinde olmayan hic bir ulkenin altina girmeyecegi iddia edilen oldukca kulfetli bir islem.
  
  ayni mantik ile, uranyum zenginlestirme teknolojisine sahip herkesin nukleer silaha erisimi de olmaktadir. (yollamak icin gereken fuze ve kontrol sistemlerine daha onceden erismis olduklari kabulu ile)
  
  daha once zenginlesmis olanlarin, uranyum zenginlestirmek isteyen ulkelere tepkilerinin sebebi, ayni oyuncaktan diger cocukta istemeyen bebenin tavrinin aynisidir.
• bir uranyum alınır, 47 trilyona özelleştirilmesi gereken tesis, kendisine 5 trilyona verilir. zenginleştirilmiş uranyumunuz hayırlı olsun.
  
  http://www.milliyet.com.tr/…7/05/10/yazar/asik.html
• "(bkz: uranyum zenginlestirirken yasadigin yerden olmak)"
• fisyon bombaları veya nükleer santrallerde kullanılmak amacıyla uranyum yakıtındaki u 235 izotopunun konsantrasyonunun arttırılmasıdır.
• ne uranyuma ne insanlığa faydası dokunan zenginleştirme türü.
  belki uranyumun kendisi robin hood olabilecekken; onu zenginleştiren patronları, torunlarının torunlarını springfield'de yaşatmayacakları için koy götüne gitsine, bi daha mı gelecez be bu dünyaya bağlanmaktadır.
• "afrikada çocuklar açken bazı ülkelerin uranyum zenginleştirmesine karşı çıkılmalıdır." dedi riçırt ve hemen bana dönüp fikirlerimi anlamak istercesine gözlerimin içine baktı. pokerde öğrendiğim tüm hünerlerimi segileyerek en ufak mimik bile göstermedim pezevenge. sonuçta ben apolitikleştirilmiş karaktersiz neslin bir bireyiydim. en ufak sinirlenme, acıma belirtisi beni o kişilikli insanlar kümesine dahil edebilirdi. en nihayetinde espiri bile değildi şu ettiği laf ama yine de bir tepki bekliyordu riçırd farkındaydım. yerimden hafif doğrulup kıçımı yerleştirme hareketi yaparak konuyu değiştirdim.
  
  hayatta böyle entersan hareketler vardır, yaptığın anda konu değişir. bir diğeri de kendi burnunun ucuna pıt pıt vurma hareketidir. karşındaki insan senin o anda ciddiyetle düşündüğünü sanır ama sen aslında yemekteyizin bu haftaki birincisi necla hanım mı olacak acaba diye fikir yürütüyor olabilirsin. yani mühim olan karşındakine ne geçirdiğindir. sosyal ilişkiler bu tip ince jest ve mimiklere bağldır. misal çok yakın olmadığın bir arkadaşın sence siksen tutmayacak şöyle bir fikir attığında ortaya "yok anasının amı" diyemezsin.
  
  -limon şöyle bir projem var ikibinon için. şimdi altı tane marangozu sahneye çıkartıp atolyelerindeki çalışmalarını burada yapmalarını isteyeceğim. zanaat ile sanatın keşistiği nokta diye yedireceğiz kültür başkentine.
  
  işte böyle bir anda hemen işaret parmağıyla kendi burnuna vurarak sanki çok muazzam bir fikir sunulmuş gibi yapmalısın. yoksa seni ikna edene kadar beyinciğini ifal eder bu az samimi arkadaş. samimiyet önemlidir bu konuda. zira samimiyet derecesine göre. "oha amına koyim ne sikimden fikir lan bu aheuahe, senin ben sanatsal yaklaşımını sikiyim götveren" denilebilir. insanın içinin yağları erir hatta bunu söylerken. bu yüzden ben dostlukta samimiyet ararım, samimyette de küfür ararım arkadaş. zira küfür tüm sosyal mesaj içeriklerinden daha kıvamlıdır. güven hissettirir.
  
  -naber lan yarraam
  
  pek çok kez "nasılsın emre arkadaşım" dan samimidir. erkek için konuşursak en kıymet verdiği bir organın yerine koyuyor arkadaşını sonuçta. bu şekilde konuşan kadınlar da mevcut ayrıca onları da sevgi ve saygılarımla anıyorum bu sikimden entryim vasıtasıyla.
  
  askerde şöyle bir şey fark etmiştim mesala, madem konu falan yarra yedi o zaman bunu da anlatayim. askerlerin üzerindeki inanılmaz gerilimi atmaları için sürekli olarak maç izletiliyordu akşamları ve emin olun ben bu kadar işe yarıyan bir terapi daha görmedim. maç olan akşamlar tüm sinirli gençler toplaşıp gaziniyo iniyorlar ve allah ne verdiyse bağıra bağıra küfür ediyorlardı. ama bunu biraz açmak lazım, çünkü insan bağırmak dendiğimde şimdi normal bir şey sanabilir. böyle altıyüz kişinin aynı anda "amını ızdırıabıonı siktiğimin gooizasuuu" diye camları titrettirdiğini düşünün. üçyüz metre ilerideki yatakhaneden rahatlıkla kaçan golleri algılabildiğinizi düşünün. maç bitiminde tüm o ayıların melekler gibi mışıl mışıl gülümsyen yüzlerle uyuduğunu düşünün. entersan bir korku filmi senaryosu gibi lan. ama gerçek. o tüm edilen küfürler insanı sakinleştiriyor, yumuşatıyor.
  
  şimdi alsan o adamı terapiye götürsen, askerliğin üzerindeki hasarını atlatması için üç yıl ilaç kullanması lazım. bu yöntemle 90 dakika yetiyor.
  
  satisfekşın, satısfekşın, satisfekşın.
• (bkz: uranyumu yastık altı yapmak)
  
  -abi nooldu böyle? yüzün bi tuhaf olmuş!!
  -nooolmuş?
  -işte bende onu diyorum noolmuş yüzüne böyle, tövbe tövbe yeşil yeşil bişiy olmuş!!!
  -haaa onu diyon, yastık altında uranyum saklıyorum ondandır.
  -hımmm... anam o ne?? abi senin üçüncü gözünde açılmış!
  -evet 2012 ye ben çoktan girdim.
  -eeee, abi ben gideyim geç oldu evde hanım söylenmesin.
  -korkma lan 2012 değil, o da uranyumdan öyle oldu. keh keh şaka yaptım.. keh keh..
  -abi bir an ödümü kopardın... yapma böyle şakalar...