*

  • saw ve se7en buluştuğu film olarak sunulan tom shankland filmi.

    saw ve se7en etkisi bırakacak mı bilinmez.

    http://www.wazthemovie.com/
    http://www.imdb.com/title/tt0804552/
    http://forum.divxplanet.com/…ex.php?showtopic=96917

    ayrıca film 2007 yapımı, bu zamana kadar isminin duyulmaması, başlığı olmaması garip.

    edit: yeni fark ettim, 374 gündür ukte olarak kalmış bir filmmiş.
  • guzel bir film oldugunu soylemek guc. ilginc bir film daha iyi tanımlıyor.
    insanın yüzüne ,bir kez, daha kim olduğunuz değil de karşınızdakinin sizi kim olarak gördüğünün önemli olduğunu vuran film. bir de ne kadar sevdiğinizden çok kimi sevdiğiniz önemli.

    --- spoiler ---

    sokak serserisi sevgilisinin ölmemesi için işkence ile ölümü seçen karakterli polis ile çocuğunu taşıyan kadını öldüren adam insanın gözünde iki farklı kefede duruyor. karşılaştırıyor... hayatın için kimi feda edersin? sevdiklerin için ne kadar acı çekebilirsin?

    --- spoiler ---

    bunlar dışında film fiyasko bence. saçmalıklarla dolu... ne testere'ye ne de yedi'ye yaklaşması bile imkansız görünüyor. vaktim bol, çeşit olsun derseniz izlenebilir.
  • bu filmden çıktıktan sonra ilk tepkim kendime oldu. "ulan gerizekalı, filmini saw ile se7en buluşuyor diye tanıtan bir yönetmenin yaptığı iş hiç güzel olabilir mi!" diye söylendim hatta. film kötülemekten nefret ediyorum, hatta mümkünse beğenmediğim filmler hakkında bir şeyler yazmamayı tercih ediyorum. ama hastası olduğum saw serisine olan saygımdan, içimdeki görüşleri paylaşmak durumunda hissediyorum kendimi:

    filmde öyle bir dedektif var ki, kasım kasım dolaşıyor ortalıklarda, aralık'a geçmesi mümkün değil. devamlı sigarasını yakıyor. cüneyt arkın'dan aklımızda kalan, yaylanarak yürüme konusunda aşmış biri. lakin filmin sonunda, boşuna kastığını anlıyorsunuz. "ya siktirgit ulan, iyice boku çıktı" diyorsunuz. çok yazık.

    bu dedektifin yeni yetme asistanı taş kız rolünde. fiziği taş, doğrudur. ama tavşandan bozma dişleri ve sürekli, "offf, ufff, puff" tarzı nefes alışlarıyla tahrik etmekten çok, çileden çıkarıyor izleyicileri. işin en garibi de, neredeyse filmdeki tüm sahnelerde var olmasına karşın hiçbir boka yaramaması. yani çıkarın bu kızı sahnelerden, filmde en ufak bir değişiklik fark etmezsiniz. muhtemelen yönetmene vermiştir.

    bir daniel var, akıllara zarar. dedektifle (eddy'ydi sanırım adı) aralarında geçen ilişki koca bir gaz bulutu.

    hastası olduğum tek karakter, büyükannesine telefonda uzaktan kumandayı anlatmaya çalışan beyaz çete lideri. o da zaten beklenen sonu buluyor, çok etkili bir rolü yok, laf olsun diye konulmuş filme.

    işin en boktan tarafı ise, hareketli bir film olsun diye, hareketli çekim yapmış olmaları. sürekli yakın plan yapılan çekimlerde bile kamera bir aşağı bir yukarı bir sağa bir sola dönünce, benim de başım allak bullak oldu.

    fazla uzatmak istemiyorum, boş vaktiniz varsa gidebilirsiniz, genelde oynadığı salonlar boş oluyor zaten, sevişmek için güzel bir araç olabilir. saw'un da se7en'ın da tırnağı olamaz. 'w prizma z' formülü hiçbir felsefe içermiyor, tek anlatmak istediği, kişinin sevdiği için acıya ne kadar katlanabileceği ile ilgili.

    10 üzerinden 2 veriyorum, o da sırf tırnağa çivi batırılıp, çekiçle vurulan sahnelerden sebep.
  • bu turun cok cok alistigimiz basit oykulerinin bir benzerini kullanan ama buna ragmen insani saran ozgun bir atmosfer yakalamayi basaran gerilim filmi.
  • tiryakilerce kesinlikle sinemada seyredilemeyecek filmler kategorisindedir. zira basroldeki dedektif abim fosur fosur sigara icmektedir. bir bucuk saatlik film boyunca karsilikli birer paketi devirdik vallahi... velhasil insani her turlu kanser eden bir film yapmis adamlar.
  • uzun süredir izlediğim en "boş" gerilim filmi.. "dedektifli gerilim filmi jeneratörü" denen bir makine yapmış gibi. bir de ben tagline'ını bilmeden izledim, sonradan öğrendim ki saw ve seven buluşuyormuş. keşke buluşmasaymış..
  • vakit kaybı olan film. film boyunca akciğer kanseri olmasına kesin gözüyle baktığım dedektif elemandan başka kimsdede karakter adına hiçbirşey yoktu. hele o kanser amcanın ortağı sarşın abla kim? filmde etkisi ne, araya bi eski sevgili olayı atmışsınız o ne oldu?

    ... film bitince şöyle 7-8 sn sustuktan sonra uzunca bir "hassssstr" lan çekerek kendime gelebildim. yapmayın etmeyin yapımcı abiler se7en ve saw birleştiğinde böyle acayip bi yaratık mı çıkar ortaya?

    (bkz:yazıktır günahtır)
  • karakterin genlerle geçtiği teorisine dayanan film.
  • verilen paraya, harcanılan zaman kesinlikle yazıktır

    --- spoiler ---
    ibneliği öven, ibneliğe özendiren bir filmdir. hele ki son sahnesinde polise türlü işkenceler yapılırken dahi, o polisin ibne sevgilisine dönüp "şu yalan dünyadaki tek gerçeğimsin" tadında bir cümle kurması hayretler içerisinde bırakmıştır beni.
    --- spoiler ---
  • izlerken çok keyif aldım, çok eğlendim bu filmde . o kadar hollywood yapımı izledikten sonra sıradan filmlerinin bile izlenebilir değerde olması sinema beğenimin yerlerde olasında ileri geliyor sanırım diye düşünürken bu film ortalığı şenlendirdi. en düşük bütçeli boktan filmleri dahi idare eder derken teorim elimde patladı, sevindim.

    senaryo sinema tarihine geçecek kadar kötü. baş karakter hikayede etkisiz eleman. hadi diyelim hikaye onun üzerinden anlatılacak o yüzden böyle sincapvari enikonu güzel bir kız seçilmiş ancak ve lakin hikayeye katkısı hiç yok ve filmin yarısından sonra pek anlatıma da etki etmiyor.

    oyunculuk çok kötü. kızımızın oyunculuğu güzelliğinden ibaret. diyaloglarını ezberleyebilmiş çok şükür.
    dedektif kısık sesle konuşup sigara üfleyerek karizma yapacağını sanıyor. bu oyunculuklagerçek kesit setinde çay dağıtır ancak.

    kurgu sikimsonik. hikaye bir gram heyecan yaratmadan adım adım sırası dahilinde kendi kendine çözülüyor. yalnız bu arada bir profesör var ki evlere şenlik, aklınca gizem yaratacak diyaloglara imza atıyor ama böyle herife kız vermezler aksaray'da. iq 68'lerde sürünüyor lan.

    bir iki tiksindirik sahne var. parmağa çivi çakıyolar, çük filan gözüküyor. (inik)

    yalnız hikayenin sonunda dram beklerken yarıla yarıla güleceksiniz garanti ediyorum, orayı iyi kotarmışlar.

    netekim, mutlu mesut bir gün için iyi bir seyirlik. allah böyle filmi başa vermeye.

    3/10.
hesabın var mı? giriş yap