• sile'den 17km. sonra akcakese koyunde deniz kenarında bir motel kamping,
    ozelligi ise olimpos'taki kadir's tree house gibi kütükler ustune insa edilmis ahsap evlerden olusması,cadır ve karavan icinde yerleri var, gunubirlik de gidilebilir eger adambası 15 milyon oderseniz.
    guzel bir yer,iyi bir fikir fakat kotu bir isletme zira deniz icin gittiginiz mekanda o kadar para verdikten sonra sezlong ve gunes semsiyesi vermiyorlar,
    denize uzak bir alanda kurulan cardaklarda ya da deniz kenarında gunesin altında oturmayı secmek zorunda kalırsınız, yanınızda kendine golgelik yapmıs halkıma bakıp ulan ben bi hıyarlık yaptım ama nedir diye denize bakıp dusunmek ise bedavadır.
    buranın sahibi oldugu anlasılan kovboy sapkalı sahıs ise kendisinden ilave yastık isteyen bir musterisini" fazla yastık vermiyoruz yatak sayısı kadar yastık var " diyerek gondermistir gozumun onunde,"hem zaten dogru da degil" diye bir ilave de yapmıstır cumlenin sonuna.

    edit:hıyar(lığ)ın boyutunu anlamak için 15 milyonun 2003 yılında olduğunu hatırlatırım.
  • tesis güzel olmakla birlikte isim itibariyle "tahtalıköy" anlamına geldiği için "allah gecinden versin" denecek yer.
  • tesis, isim itibarı ile, hard onville'den bir gömlek ileride, bonerville'den bir kertek geridedir.
  • pahali bir tesis ve burnundan kil aldirmayan bir isletmeci.
  • saat 00:00 dan itibaren içine girilmesi pek mümkün olmayan bir mekan. çünkü kapılarını kapatma gibi bir huyları var. böyle bir durum halinde, hemen yanıbaşında bulunan yeşim kamping bir alternatif olarak görülebilir.
  • üç dört yıl öncesiydi, allahına yan bakan bi kulübede kalmıştım, arkadaşlarla çok eğlenmiş, güzel güzel yiyip içip keyifli sohbetler etmiştik. güzel bir çamlık içindeki mekanda, ağaç tepelerindeki balayı suitlerine hayran kalmıştım. şimdilerde hakkında hiç iyi şey duymuyorum ve ilk fırsatta gidip bi kolaçan etmek istiyorum. güzel bir mekan aslen.
  • yaz bitmiş olmasına rağmen, hala oldukça kaliteli bir müşteri kitlesi olan, hoş bir bahçeye ve sahile sahip, kuzuların ve kazların ortalıkta gezdiği şirin mekan. ancak sadece hafta sonu gidilebilecek, iki günden fazla çekilmez olduğunu düşündüğüm mekan.
  • dayanamayacağım artık:

    (bkz: vodvil)
  • işletme açısından yetersizlikleri olsa da, doğası, başarılı dekorasyonu ve mangal keyfi için görülmesi gereken huzur mekanı. girişteki dev hindiye dikkat yalnız, çok pis gagalıyo..
  • yıllardır adını duyup da, nihayet gitmek nasip olan motel, kamping, tatil köyü, her ne ise.

    öncelikle, bu kış mevsiminde açık olup da kafa dinlemeye gidebileceğiniz ender mekanlardan istanbul' lular için. ağva, polonezköy vs hepsi tamam ancak denizin dibinde, her daim karadeniz' in hırçın dalgalarını dinleyebileceğiniz bir yer olması açısından pek rakibi yok sanıyorum. dalga seslerinden başka ses olmaması, gayet temiz olması, hayvanlarla barışık bir işletme olması gibi artılarının yanında ufak tefek eksikliklerini bir kenara bırakmak mümkün. çok lüks değil ama her şey var. samimi bir ortam, gerçekten kaliteli müşterileri var. yapısı itibariyle gürültücü, gereksiz tiplerin hoşlanmayacağı bir yermiş gibi göründü. ya da kış diye öyle idi, bilmiyorum ama genel itibariyle gayet güzeldi ortamı. odaların içindeki ağaç kokusu tertemiz çarşafınkiyle bütünleşip inanılmaz güzel etki bırakıyor. deniz kenarındaki odalardan her daim dalga sesi dinlemek mümkün. merkezi ısıtma var. ısınma sorunu yaşar gibi olduk bir iki saat, elektrikli radyatör getirdiler, ki zaten gerek kalmamıştı, gayet sıcaktı. önündeki sahil haliyle işletmeye ait değil, anladığım kadarıyla halk plajı. bu benim için yazın gitmeme sebebi oldu tek başına. ama dediğim gibi bu mevsimde rüzgarlı ve dalgalı bir günde deniz kenarında bulunmak kadar rahatlatıcı bir şey yoktur herhalde. odalarında tv ve buzdolabı var, minibar yok, buzdolabı boş, siz bir şey getirirseniz diye bulunmakta. televizyonu ise açmayı düşünüyorsanız gerçekten gitmeyin. 2 gün gidip kendine gelmek isteyenler, kafasını dinlemek isteyenler için ideal. yemekleri açık büfe, idare eder. ancak boyuna posuna bakmadan benim kadar yiyebilen miniminnacık sosis şekilli köpekleri rahat vermiyor, yediklerinizin yarısını anında götürüyor ancak bunu o kadar nazik, efendi yapıyor ki, utanmasa çatal bıçak kullanacak. sahipleri genel olarak ilgili ve samimiler. gereğinden fazla bir ilgi veya kokoşluk da görmedim, gayet iyiydi.

    sabahtan gidip, odanıza çekilip dalga sesi eşliğinde sohbet, muhabbet, dinlenmek gibi durağan aktiviteler, isteğe bağlı oda içi hareketli aktiviteler gibi keyif verici şeylerle vakit öldürüp inanılmaz dinlenmek istiyorsanız ahşap kokusunu içinize çekerekten, tavsiye ederim.

    http://www.flickr.com/…otos/kanzuk/tags/woodyville/
hesabın var mı? giriş yap