• ben de bunu yapanlardanım sanırım. ilk işimde 20 ay, ikinci işimde 6 ay, 3. işimde 4 yıl çalıştım. ilkinden evlilik nedeniyle mecburen ayrılmıştim ama 2.sinden ayrılışım tamamen y kuşağı mantığıydı. baktım ki burada ne köy olucam, ne kasaba, bıraktim cok beklemeden. sonraki işim fena degildi ama doğum nedeniyle ayrildim ordan da. bundan sonrakinde ne kadar dururum bilmiyorum ama bir y kuşağı mensubu olarak imkan varsa 5 yılda bir değişikligin iyi olacağını düşünüyorum. ama bu değişiklik belli bir yaştan sonra bir alanda uzmanlaşmış olarak farkli bir yerde daha üst pozisyona geçiş şeklinde olmalı. farkli alanda iş aramak yaş gecince zor ve anlamsız olur zaten.
  • farkındalığın artmasıyla da ilgilidir. düşünsene seninle aynı işi yapan ama daha iyi şartlarda çalışan, daha yüksek maaş alan ve iş tatmini çok daha yüksek insanları görüyorsun ve ertesi gün ne kadar mesai yapacağını bilmediğin işine gidiyorsun. bu şekilde fiziki olarak pil bitmese bile psikolojik olarak yıpranıyorsun.

    tabii bu bahsettiğimiz ve y kuşağından olan insanlar bu iş değiştirme olayını zorunluluktan yapmıyorsa, ekonomik anlamda daha rahat kesimden olması lazım. yani sürekli olarak bir gelire ihtiyacın var ve bir ayı bile boş geçirecek riski alamayacak durumdaysan (ki türkiye şartlarında çok normal böyle olması) o kadar kolay olmaz bu dediklerim.

    bir kaç ay önce iş bulmadan istifa etmiş biri olarak (ki ilk 2-3 ay iş aramadan geçirdim) pişman değilim ama yeni başlayacağım iş eskisinden (çalışma şartları anlamında) daha iyi olacak mı bilemiyorum mesela (zira 2 haftadır iş arama sürecindeyim ve henüz bulamadım). fakat sorarsanız kesinlikle pişman da değilim. insanın aslında ne kadar zamanı olduğunu, iş dışında dışarıda başka bir hayat olduğunu da bu şekilde tekrar görmüş oldum.

    tabii en acı olanı ise avrupa, abd ya da avustralya gibi ülkelerde aynı kuşaktan insanların yaşamlarını görmek oluyor...
  • insanların zaman içinde bilgiye ulaşmalarının kolaylaşması, teknolojik yenilikler, farkındalıklarının artması gibi durumlar ortaya çıkınca, dolayısıyla beklentiler de değişmeye başladı. bugün çalışma hayatında her yalan insanlara bakarsak, büyük çoğunluğu kendilerine bir yatırım yapılıyor mu, bir kariyer planlaması var mı bunlara dikkat ediyorlar. tabi ki, ücret de önemli olan noktalardan biri ama, insanların önceliği olmaktan çıktı. çünkü zaten kariyerine yatırım yapıldığında bunun ücret olarak karşılığını alacağını da biliyor.

    bununla birlikte ülkedeki işletme yapılarını düşündüğümüzde, birçok işletmenin çalışana yönelik bu tarz uygulamaları zaten yok. çok büyük kurumsal yapılı şirketlerde tabi ki işler daha farklı, ki onlar da zaten çalışan bağlılıklarını sağlamayı bilen yerler. hal böyle olunca, tabi ki çalışanlar da kendi kariyerlerini düşünerek hareket ediyor ve böyle yollara başvuruyor.
  • bir ben miyim bu kuşakta olup da bunu beceremeyen?
  • kendimden yola çıkarak doğru olabileceğini düşündüğüm iddia.
    1. iş 2 ay (istifa)
    2. iş 3 ay (istifa)
    3. iş 20 ay (son 5 ayı holding içi şirket değişikliği ve sonuç istifa)
    4. iş 2-3 yıl (istifa) (bunun son bir yılı ücretsiz izin ile yurtdışında yüksek lisans yapıyordum)

    sıkılıyorum hoca ben. ayrıca vasıfsız vasıfsız insanları da yönetici yapmışlar. iki lafı bir araya getiremiyor, sayısal zeka sıfır, sosyal zeka desen entrikayı gizli çeviremeyip yakalanıyor falan. kaçarım ben.

    edit: mesaj kutuma gelen/gelmeye devam eden mesajlara istinaden:
    canım bak bu hayata bir kere geliyorum. kendi adıma hiç bir istifamdan pişman değilim. nitekim işverenlerim gitmemem için ellerinden geleni yaptılar. ama sırf benden önce iş hayatına başladı diye vasıfsız insanların altında vasıfsız şekilde çalışamam ben. kendime, eğitimime yazık. şimdi akademideyim. huzur ve mutluluğu çok paraya tercih ettim ve mutluyum. ancak vakıf üniversitesinde olduğumdan şu tezi bir vereyim büyük ihtimalle bu olduğum okuldan da kaçıp gideceğim. ama en azından burada mutsuz değilim. yapmayın abi. size hükmetmelerine, sizi sömürmelerine izin vermeyin. siz eğilip büküldükçe, siz ihtiyacım var dedikçe daha çok üzerinize gelen, daha çok ezen bir sistem var. değerinizden aşağı koşullarda da çalışmayın. yine de siz bilirsiniz tabii. hayat sizin hayatınız.

    edit2: yeni istifa eklendi.
  • bu olumsuz durumu, anlaşılamamak, beklentilerini bulamamak, özgürlük, yenilikçilik vs gibi kendine yontarak açıklamak yine bu y kuşağına has bir durum olsa gerek. hırsızın hiç mi suçu yok usta.
  • y kuşağı ne lan?

    (bkz: gökkuşağı)

    bir eylem.
  • deloitte, kpmg, ernst and young ve pwc'nin sik sik konu hakkinda arastirmalar yaptigi fakat bu arastirmalarinin sonuclarina gore kendi sirketlerinde herhangi bir yapisal degisiklige gitmedigi dusunuldugunde kapitalizmin cok da umursamadigi hadisedir.
hesabın var mı? giriş yap