• hıncal uluç, haşmet babaoğlu , kenan onuk ve nebil özgentürkdörtlüsünün atv de cuma akşamları yayınlanacak yeni programı.
  • 90 dakika'nın "hey gidi hey" versiyonu.
  • tam anlamiyla ve hakkiyla "entel geyiği" bu olsa gerek diye düşündüğüm program. 4 kafadar bir kahvede oturup ülkeyi kurtarır. olaylar gelişir...
  • 27 ekim 2004'te gecenin bi yarısı yayınlanan bölümünde hincal uluc'un selamlaşma kültürünün bitmesinin nedenini açıklamasına hayran kaldığım program. "nebil özgentürk hep bilindik düşünceler beyan eder ve diğerlerinin onayını alma gayretine girerken hıncal uluç ve haşmet babaoğlu'nun daha dikkate değer düşünceler ortaya koyması ve kenan onuk'un kendine soru sorulmadıkça susup dinlemesi" şeklinde cereyan eder. ntv akşam 20:30'da ekodiyalog yayınlayabiliyorken, atv'nin gecenin bir yarısına koyarak heba ettiği bu program, tum suserlar tarafından izlenesi, faydalanılasıdır.

    lakin nebil özgentürk'ün, hincal ve haşmet'i efendi efendi dinleyip, kirk yilda bir kenan onuk konuşurken zirt pirt lafini bölerek kendi düşüncelerini basmaya çalışması; bir iç daralması, bir kizginlik, bir eeeh eytere bea nidası yaratmakta, kenan abimize yapılan bu saygısızlık bizi yaralamaktadır.
  • hayat bu dakikalardan oluşur nihayetinde...zaman geçmiş zaman olduğunda,
    doğaçlama geçen günlerin sonra?sında, yaşamdan dakikalar kalır geriye..
  • tv 8'de gecenin henuz ilerlememi$ saatlerinde gosterilen ve hincal uluc, ha$met babaoglu, nebil ozgenturk ve ozellikle sunay akin sayesinde seyrinden tat aldigimiz programin adidir. her turlu mevzudan ve durumdan kendi diledikleri gibi, resmen bir sohbet havasinda konu$abilen insanlari bir nevi kahvede oturmu$ muhabbet eden 4 ki$iymi$cesine izliyorsunuz. hatta ara sira "yok haci, o aslinda oyle degil bence" diyip sozun arasina kari$asiniz bile gelebiliyor. lakin camekandan iceri girebilme diye bir durum soz konusu degil tabi.

    programin bir diger ho$uma giden yonu olaylarin olu$lari ve iceriklerinin anlatilmasi ve cozum onerileri sunulmasi. ho$ bu tarz $eyleri bu insanlar zaten kendi ba$larina iken de yapiyorlarken boyle biraraya gelmi$ hallerinden neler neler cikabilecegini buyrun siz du$unun. hincal uluc ve ha$met babaoglu gibi senelerdir bu kivamda programlar ve hadiselerin ozlemini ciddi ciddi cekmi$ zatlari bir araya getirmenin en sonunda birilerinin aklina gelebilmi$ olmasi cidden guzel.

    derken pat sunay akin giriyor lafin arasina $air modunda. $air demek yanli$ ona esasinda. daha cok bir tarih insani dememiz gerekli. hatta ben $iirsel anlatimini sanki tarihi daha iyi tarif edebilmek ve daha kafada kalir turden olabilmesi kullandigini du$unmekteyim arasira. zira anlatirken kullandigi tabir ve sectigi kelimelerde kafanizda yer etmesini saglayacak ufak tefek oyunlar saklami$. zaten tarihi ve masallari cok seven bir toplumuz ya, oturup oyle sabaha kadar konu$salar dinleriz sanki...

    kendi adima yapimda ve yayinda emegi gecen her vatanda$a ayri ayri te$ekkuru bir borc biliyorum. bu tip programlarin sayisi umarim ileride "kaynana" veya "gelin" mesnetli programlardan daha fazla olur. olur da bizler esasinda bir ce$it "suru" olmadigimizi ispatlami$ oluruz cumle aleme...
  • dunku bolumunde sunay akin'in, anlattigi olaylar ve anlatim tarziyla hasmet babaoglu ve hincal uluc'u dumur ettigi program. hasmet reklam girsin de kendimize gelelim diye inliyordu.
  • boş konuşulmayan ve kafa ütülenmeyen birkaç tv programından biri. bunlardan bir diğeri olan defakto ile aynı saatlerde yayınlandığından geceyi regl olmuş hatunlar misali kraker ve kola eşliğinde tv karşısında geçirmemi sağlamıştır. bugünkü bölümde kurban konusunda bi miktar tribünlere oynanmışsa da bunu genelleştirmemizi imkansız kılan harika fikirler konuşulur ve biz de bu adamların her nasılsa pudra şekerine bulanmış anılarını flashback* yapa yapa dinleriz.
  • hıncal ulucun bugunku programda kendini bile eleştirdiğini itiraf etmesiyle yeni boyut kazanmış program.. hıncal uluç hakkında söylenebilecek tek şey kalıyo aslında..
    (bkz: kendi cevap kagidina kirik not veren hoca)
  • bugunku bolumunde, hincal uluc'un hayat boyu unutamayacagim gercek yasamdan hikayeler anlatarak beni huzunden huzunlere surukledigi program. hele ki, ismet inonunun pek bilinmeyen bir hikayesini anlatarak arzin merkezine indirip tekrar yeryuzune cikarmistir beni:
    inonu tiyatroyu, operayi cok sever, hemen hemen hicbir temsili kacirmaz. o yuzden de, buyuk tiyatro'daki degismez koltugunun yaninda bir kulaklik hep hazir durur, butun sesleri kacirmadan duyabilmesi icin. o donemlerde, demokrat parti iktidara gelir haliyle ve milli egitim bakani ilk icraatlarindan birini gerceklestirir ve o kulakligi yerinden kaldirtir. bunun uzerine bedii faik veya falih rifki bir yazi yazar*
    'ey turkiye cumhuriyeti bassavcisi,
    suc olmayan butun kufurleri bildir ki, ben de ona gore bunu yapana soveyim.' diyerek.
    tarihten bilinmeyen kucuk bir anekdot iste.**
hesabın var mı? giriş yap