• filmdeki jale tam bir godoştur.

    --- spoiler ---
    ekrem, fatoş'u sevmektedir, ama fatoş ölünce* onu unutmak için jale'yle evlenir. ekrem, jale'yi sevmemektedir ve jale de bunun farkındadır.
    sonracıııma, fatoş ortaya çıkar. jale bunu öğrenince fatoş'a ve ekrem'e birlikte olmaları için baskı yapar, "ekrem aslında seni seviyor, bunun farkındayım, ben aradan çekileyim" mealinde kelamlar eder. filmin sonunda da jale godoşu kıçı kırık bi ekrem için intihar eder.
    --- spoiler ---

    bu filmde üzerinde fazla durulmayan ve asıl dikkate alınması gereken aşk, jale'nin ekrem'e olan aşkıdır. ekrem şerefsizi jale'yi bozuk para gibi harcamaktadır.
    (bkz: erkek değil mi hepsi aynı)
  • cüneyt arkın'ın playback konusunda -çok afedersiniz- yardırarak giriş yaptığı film
  • bu filmin fon müziği, yıldırım gürses tarafından seslendirilen "zamanın çarkı" isimli şarkı olup, meşhur soltane ghalba'nın türkçe güfte yazılmış halidir.

    eh madem öyle, sizin için bir bukle söyleyeyim efendim:

    "üzülme nafile boş yere sen
    döner değişmez zamanın bu çarkı
    bizler unutulsak bile sevgilim
    kalır bu şarkı"
  • görüntü yönetmeni, kameramanı çok kötü olan türk filmi. her planda görüntü nasıl flulaşır? bu kameraman ertem eğilmez ile çalışsaydı sanırım o kamerayı ona yedirirdi.

    senaryoyu geçip oyuncu seçimine gelirsek cüneyt arkın'ı ses sanatçısı yapmak nasıl bir hayalperestliktir. adam sahnede durmayı, mikrofon tutmayı, playback yapmayı doğal olarak bilmiyor çünkü aksiyon filmlerinde ya da salon adamını oynadığı yapımlarda rol almıştır. nedir arkadaş yıldırım gürses şarkılarını cüneyt arkın'a playback yaptırmak?! en azından sevemedim kara gözlüm filmindeki kadir inanır gibi beste-güfte yapsın, piyano çalsın fakat söylemesin.
  • bir cüneyt arkın ve filiz akın filmi. her ne kadar genel olarak klişelerle dolu klasik bir yeşilçam filmi olsa da finali efsanedir. bu finalde cüneyt arkın orijinalinde farsça olan (bkz: soltane ghalbha) şarkısının türkçe versiyonunu söyler. bu sırada kendisi için nice fedakarlıklar yapmış olan jale'nin boş koltuğuna sevgi, minnet ve suçlulukla karışık bir bakış atar. fakat o anlarda jale kendini denizin serin sularına bırakmaktadır. şarkının türkçe çevirisinin güzelliği de sahnenin etkisini arttırıyor.

    "aşk hayatın şarkısıdır
    söylenir durur dilden dile
    yıllar asırlar geçse bile
    kalır bu şarkı

    tekrarlar genç ve ihtiyar
    mahsun, ümitsiz ve bahtiyar
    söylenmeli hep diyar diyar
    kalır bu şarkı

    üzülme nafile boş yere sen
    döner değişmez zamanın bu çarkı
    bizler unutulsak bile sevgilim
    kalsın bu şarkı"
  • filmde cüneyt arkın'ın öksüz ve yetim olduğu için amcası tarafından büyütüldüğü söylenir. amcamızın kızı ise jaledir. fakat filmde jale'yi halasının kızı olarak tanıtır. ben mi yanlış duyuyorum diye dikkat etmeme rağmen pek çok yerde jale'nin babasına amca, annesine ise hala demektedir. bu saçma karışıklık senaristlerin nasıl gözünden kaçıyor anlamış değilim.

    tanım: dram içerikli klasik bir türk filminde kötü karaktere denk gelinmeyen şaşırtıcı film.
  • filmde gördüğümüz, trakya isimli tc-jae kodlu uçak 1969'da ilk, 2003'te son uçuşunu yapmış, sonra hurdaya ayrılmıştır.
  • fon müziği hafızamı yoklamamı sağlayan film. yıllar önceki entrylerde müzik hakkında bilgi verilmiş, farsi bir şarkıdan alındığı söylenmiş. doğrudur. ancak ben filmi izlerken söylenen şarkıyı başka bir yerden tanıdığımı fark ettim. mağrip arapçası bir şarkıdan. holm. yorumlara farslar yazmışlar, "bu bizim şarkı yahu" diye :)
hesabın var mı? giriş yap