• ilkokul 1'den itibaren yapılmaması söylenip inatla yapılan şeylerden biridir.
  • biraz alakalı
    (bkz: cevreci miyiz)
  • özellikle halkimizda olan tahminimce taa orta asyadan kalma bir aliskalik."nasolsa göçebeyiz salla nolcak" mantigiyla saga sola cöp atan yürüyen cami$lar herzaman mevcut.yarin o çöp gene orda olacak..evinin yaninda ve sinir bozucu bir sekilde,taa ki bir "insan" tarafindan alinana kadar bekleyecek.
  • hicbir sekilde anlamlandiramadigim gerizekali organizma davranisi. bu kadar sinirliyim yani bu harekete. temiz toplum olmayi gotunu yikamaktan ibaret sanan toplumumuz tarafindan yabancilara gavur kokar, fransizlar pistir gibi tanimlar yapistirilirken iki dakika durup icinde yasadigimiz bok cukuruna bakilmaz. neden istanbul bu kadar pistir, inanilmaz guzel olabilecekken bunu dusunmek gerekir. ama yaptigi binalar bile cop gibi olan, kaotik bir toplum icin yere cop atmak cok da anlam ifade etmiyor olsa gerektir.
  • akıllı adamın, "yerlere çöp atmayın" yazan tabelanın önünde elindeki kola kutusunu havaya fırlatıp yere düşmesini beklemesi.
    ve ona pis pis bakan yeşilcilerin suratına tip tip bakıp
    "ama yere atmadım kiii" demesi

    örnek; ben
  • süper bir eylem, yapanı da yaptıranı da insanın öpesi kucaklayası gelir.. tükürük'ü de çöp/ artık sayarsak şöyle sınıflandırabiliriz..

    yere tükürenler/ çaktırmadan çöp atanlar/ umursamadan mandalina kabuğu atanlar/ yere çekirdek çöpü atmayı kendilerine hak olarak görenler..

    - ah o tükürmeden önceki yüz şekilleri yok mu, insanın o yüze saatlerce bakası gelir. bunları da pek sever bünye.

    - çaktırmadan çöp atanlar ise gergindir, kötü bir şey yaptıklarını düşünür ancak yine de devam ettirirler. bir şey üretmeden herkesi eleştirenler bu grubu pek sever. dalgınlıkla gofret çöpünü yere bırakıverirler. madem köpekler sokağın ortasına işeyebiliyor, ben de sokağın orta yerine ederim derler. çok tatlıdırlar.*

    - umursamadan mandalina çöpü atan eleman iyimserdir. her şeyin iyiye gideceğine inanır ve bu iyiye gitmekte bir katkısı olsun ister. ve yapabileceği en güzel katkının doğa'dan olanı doğaya teslim etmek olduğunu düşünür. madem doğa bana bu mandalınayı verdi. ben onu mideme indirdim, onun çöpünü iade etmek de boynumun borcudur derler. güzel insanlardır.

    - yere çekirdek çöpü atmayı (veya kuruyemiş artığı) sevenler birkaç gruba ayrılır.
    + "abi çöplerin hepsini elimde toplayamam ya mecbur atıyorum" diyen üşengeçler.
    + "çöpçü diye bir şey var. ben bunları yere atmazsam çöpçüler ne iş yapacak o zaman" diyen sivri zekalar.
    + "biz köyde heb yere neyin atardıh, estanbul da megaköy deel mi kurban"lar.
  • üşengeçliğin dorukta olduğu anda yapılabilecek bir eylem genelde eğitim seviye az olan insanlarda görülür.
    (bkz: düzen) (bkz: temizlik)
  • ilkokulda okuduğum zamanlarda öğrencilerin birbirleriyle yarıstığı bir aktivite idi.
    tenefüs zilinin calmasıyla gaza gelen küçük canavarlar haldır haldır kantine kosardı (bkz: hey gidi günler)bu güruh topkek, gofret, bisküvi ne varsa talan eder çöpleri umursamaz tavırlarla yere atarlardı.kısacası okulu bok götürürdü afedersiniz.
    musa adlı bir arkadasım bir gün yerde bulunan çöplerden birini alıp çöpe atmıs bunu gören müdür ertesi gün sınıfımızda bitmişti.elinde bir de kutu tutuyordu ve musa adlı arkadasımızı cağırdı.elindeki kutuyu vererek bunun yaptığının karsılığı olarak bir hediye olduğunu söyledi.kutudan cillop gibi bir çift spor ayakkabı cıkınca sınıfın dibi düşmüştü.
    o yıl bir daha bahcede çöpe rastlanılmadı.
    bu tip küçük derslerle(ödüllendirme) küçük yaslarda bu davranısın önüne gecilebilir.o günden bu yana yere çöp attığımı hatırlamam.galiba içimde "biri görüp de bana ayakkabı alır mı lan acaba" sorusu var
  • yerlere çöp atan insanların genellikle sabunması şu şekildedir:
    "yere atıyorum ki çöpçülere iş olsun."

    bu savunmanın ciddi olduğunu varsayarsak, açıklamayı yapan mal arkadaşımıza bir düşünce treni hediye ediyorum: (train of thought'un türkçesi de amma garip geliyor kulağa ya)
    sen o çöpü yere attın, belediye mecburen çöpçü tuttu, çöpçünün maaşını senin vergilerinle ödedi. şimdi belediye o masrafı yapmasaydı, başka bir alanda kullanacaktı. müze açacaktı, yol yapacaktı, tesis kuracaktı. bre salak, müzenin bekçiye, yolun işçiye, tesisin memura ihtiyacı yok mu? küçük hesaplar gibi gelebilir ama herkes dikkat etse bunlara belki biraz daha yaklaşacağız adam gibi yaşamaya...
  • ayni yere sicmakla aslinda hicbir farki olmadigini goremeyenlerin yaptigi eylem.
hesabın var mı? giriş yap