zafiyet
-
(bkz: izafiyet)
-
kaditi çıkmış durumda olma.
-
kişi bi sebeple*** her geçen gün zayıflar, her geçen gün midesi daha da küçülür ve hiçbişey yiyemez halde gelir. sonra bi sabah uyandığında yataktan kalamayacak kadar güçsüz hisseder. eli ayağı titrer, ayakta zor durur, başı döner. midesi yediği hiçbişeyi kabul etmez. sonra kişinin annesi ve arkadaşları seferber olur. atom karınca geliyo, uçak geliyo* gibi laflarla kandırarak yemek yedirmeye çalışırlar. yemeyince kızarlar.** böyledir işte zafiyet.*
-
-
dermansızlık
-
küçüle küçüle girilen bir torba. bol bol sığarız...
-
zayıflık, güçsüzlük, dermansızlık.
osmanlıca sözlükte "za'fiyyet" şeklinde geçiyor.
(bkz: mide zafiyeti) -
levent ortabayır meydanında bulunan, her gün üşenmeden kahramanmaraş'tan et getirtip- ki besi eti olmadığından bayıldım- döner yapan şahane döner salonu. yolunuz düşerse uğrayın,düşmese de uğrattırın... belki bir gün şirinleri bile görebilirsiniz.
-
-
tek (uzun)a'lı zafiyet, eksiklik, yoksunluk sonucu zayıf olma durumu.
zaaf ise bir şeye aşırı duskunluk, irade zayıflığı sonucu oluşan duskunluk.
ve zaafiyet diye bir sözcük yok.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap