• toxic masculinity'nin gerçek türkçe karşılığı. ataerkilliğin yanı sıra derin bir kadın düşmanlığı, homofobi, transfobi, cinsel şiddet, zorbalık, öfke, sürekli tahakküm sahibi olma çabası ve duyguları gizleme gibi özellikleri var. her ne kadar geleneksellik vurgusu olsa da günümüz erkeklikleriyle daha ilişkili. kadınlar, lgbtiler ve diğer erkeklerin hayatlarını zehir eden, onlar üzerinde kötücül ve yıkıcı etkileri olan bir erkeklik tipi.
  • buraya olumsuz bir entry yazan erkeği pirana dolu nehre giren geyik gibi parça pinçik ederler.
  • türkçe dilinde kullanımı yaygın olmayan, eğreti duran sıfat tamlamasıdır.
    madem götünüzden terim uyduruyorsunuz bari az yaratıcı olun. örnek kanser + eril = kanseril gibi kelimeler olabilir. bu kadar chicken translate terimler ortaya atıp yurtdışındaki trendlerin özentisi olduğunuzu belli etmeyin.
    ayrıca (bkz: gelişmiş ülke olamadan sjw batağına saplanmak)

    neyse mansplainingimi yaptım gidiyorum. hadi bana eyvallah.
  • ataerkil pazarlık için önünde kuyruklar oluşacak erkektir. birbirlerini bulasıcalar.

    t: ingilizcesi arapçasından daha vurgulu olan hede.
  • zırva. zorlama bir tanım. erkeği kadına kadını erkeğe düşman etmekten başka bir işe yaramayan cinsiyetçi bir tanımlama. anlaşılan istediğinizi yapmayan her erkeği bu kategoriye sokuyorsunuz. bahsettiklerinizin hiçbiri olmasa dahi.
  • başlık sahibinin feminen bir erkek ya da bir gay olma ihtimali çok yüksek. veya maskülen babasına ergenlik çağlarında diş geçirememiş sönük bir erkek de diyebiliriz.
    feminizm safsatasının savuncasından yola çıkarak maskülenitenin aşağılanmasına karşıyım. erkeğin erkek kadının kadın olabildiği ilişkiler sağlıklı yürüyebiliyor.
  • çöp başlık. gidin tedavi olun.
  • zamanında demiştim sjw dediğimiz kitle; sosyal zekası oldukça düşük olan, mantık denen olguya sahip olmayan, hayatta bir şeyler görmemiş ve sırf duygularla haraket ettiklerinden dolayı da şımarık bir çocuk izlenimi sergiler ve kafa ütülemekten başka da bir numarası yoktur. mantık, sosyolojik zeka sıfırdır.

    kendileriyle barışık olmadıklarından mutlu olmadıklarından dolayı da bu terimi papağan gibi söyleyip dururlar bol bol kullanırlar, anlayacağınız sırf manipüle etme amaçlı uydurulmuş bir terimdir, götleri de sıkışınca " dar görüşlü" derler tipik marksist ılıklılğı ama kendileri o kadar dar görüşlüdürki eline fırsatı güçü geçsin ilk fırsatta kim jong un estirecek tiplerdir. bir takım yapı taşların rol olmadığını idrak edemeyecek kadar da sığdırlar.

    bu başlıktaki zırvalık da onlardan sadece 1 tanesi. eril eril diye ağlayan ama hiçbir zaman sınıf egemen toplum olduğunu idrak etmemiş sosyal dinamiklerden bir haber gözlemleme yetkisi sıfır bir topluluk bunun en büyük sebebi de gerçeklikten uzak olmaları.

    işlerine gelmeyeni işitince "xxxxx düşmanı" diye yapıştırırlar ama kendileri en azılı erkek düşmanı olmak ile beraber en kral cinsiyetçidirler. bu topluluğun içindeki erkekler de maskulinitesi yitirilmiş deforme olmuş tiplerdir bir nevi soft meriç modunda yancılık yapıp erkeklere düşmanlık yaparlar.

    kendi iki yüzlülüklerini, zorbalıklarını, faşistliklerini örtmek için size "xxxxx düşmanı" derler ve ithamda bulunurlar. xxxx dediğim yere de işte hangi kelime denk gelirse onu yapıştırırlar.

    yine önceden bahsettiğim gibi homofobik, transfobik kelimeleri de götten uydurulmuş bir terimdir. amaç insanlara psiklojik baskı yapıp zorla birşeyleri dayatmak kabul ettirmek için uydurulmuş onlarca -fobik'lerden sadece biri. fobik deme sebepleri de sapkın fikirlerini sırf norm olarak kabul etmediğinizden, düşününki adamlar o kadar zorbaki kendi yargılarınıza ve prensiplerinize uymayan şeylere tahammülleri yok.

    detaylar için

    (bkz: sjw'liğin ayarının kaçması/@soundengineer)
    (bkz: abd'li doğum görevlisinin isyanı/@soundengineer)
    (bkz: 10 ekim 2021 canan kaftancıoğlu tweet'i/@soundengineer)
    (bkz: ocağı söndür kocanı öldür/@soundengineer)
  • ilginç bir şekilde kişinin kendi edimleri değil başkalarındaki yansımaları üzerinden tanımlanmaya çalışılmış mugalata.

    mesela seni şunu ya da bunu yaptığın için değil bana çirkin göründün diye tanımlıyorum. böyle şerefsizce ve düşmanlık amaçlı, uyduruk tanım. kaldı ki masculinity için erkeklik diye türkçe karşılık bulandan bir halt olmaz.
  • ekşi sözlük gibi dar görüşlü ve polarize olmuş insanların çoğunlukta olduğu bir ortamda nefret kusulacak bir başlıktır.

    toxic masculinity der geçersin, atadan bunu öğrenip yetişmiş insanlara bunu açıklayamazsın. bu yüzden türkçeleştirmek de gereksizdir.

    burası ne o kadar medeni bir ülke ne de kültürü o denli ilerlici ve gelişmiş. burada insanlarla uzun uzun argümanlar kurarak konuşamazsın; tepkisel yazar, laf sokar, fav'ını alır ve mutlu olur. siyaseti de böyle arkadaş ortamı da böyledir. yani bu herifler zaten iletişim kurmak istemiyor, kurmaya çalışan da (bkz: logical fallacy) kurbanı oluyor.

    misal, buna "erkek de eziliyor" falan diye karşı çıkıyor. iyi de konu o değil ki, haklısın, ama o ayrı bir sorun.
    başka bir misal, "social justice warrior" yazmış, yani o kadar tepkisel ve düşünmeden cevaplamış, o kadar toksikliğe batmış ki farkında değil.
    sürekli şekerle beslenen birine "şekeri bırak" demek gibi bu, başı ağrıyacak, kendini kötü hissedecek, zorlanacak vesaire. bu süreç sonucu fark edecek, şekersiz daha sağlıklı olabileceğini. ama buna ihtiyaç da duyulmuyor, çünkü taraflar bu medeniyetsizlikten memnun.

    tanım: ataerkil düzen sonucu erkeğe biçilen rol gereği erkeğin gereksiz derecede negatif, dışlayıcı ve zorba davranışlarıdır.
    mesela eşcinsel olmakla ya da imasıyla birini aşağılamak, buna mükemmel bir örnektir. çünkü ataerkil düzende erkek sadece dölleyendir, parayı getirendir, sorumluluk alandır, meşru şiddeti kullanandır; buna bazı açılardan karşı gelen cinsel yönelimler ve karakter özellikleri erkeksiliğe uymaz ve dışlanır.

    peki olması gereken nedir?
    erkeğin erkekliğinden kaynaklanan rolünün kaldırılması. keza aynı şekilde kadının ve diğer tüm roller için de bu geçerlidir. bireyi birey olarak değerlendirmeli ve özgürleştirmeli, üzerindeki gereksiz "atadan gelen" değerler ve sorumluluklar olmamalı. önce insan olunmalı, önce birey olunmalı; cinsellik ve benzeri yönelimler toplumsallıktan çıkarılmalı ve kişiye özgün olmalı.
    söylemde çok uygun ve kulağa hoş geliyor, ama bizim yetiştiğimiz ve içinde bulunduğumuz ortamlar, o kadar bizi etkiliyor ki biz ataerkil düzeni farkında olmadan devam ettiriyoruz.
    çünkü değişim her zaman zor ve sancılıdır. hatalı olduğunu kabul etmek ise daha da zordur.
hesabın var mı? giriş yap