• 8 mart 2016 da iş göremezlik raporu ödememi almak üzere üsküdar bağlarbaşı ziraat bankası şubesine gittiğimde davranışlarına inanamadığım çalışanlardır.

    saat 16:30 da sıra numarası alarak beklemeye başladım.saat 17:00 sıralarında şubenin kapısının açık ortamın havadar olmasına rağmen içeride ağır, genelde evsiz arkadaşlarımızdan gelen idrar kokusu duyulmaya başlandı.etrafıma çaktırmadan baktığımda yaklaşık 20 kişi kadardık ve içlerinde meczup yada evsiz olduğunu düşündürecek görünüşte biri yoktu.sıra numaram yaklaştığı için ayağa kalktım ,bankoda 2 memur arkadaş çalışıyordu.onlara yaklaştığımda sağda oturan genç memur bey e doğru 65-70 yaşlarında bir hanımın yürüdüğünü gördüm.hanım yürüdükçe ağır idrar kokusu etrafa yayılıyordu.kılık kıyafeti gayet düzgün olmasına rağmen koku çok ağırdı.evsiz olmadığı da belli idi.
    yerime oturdum.hanımın arkası dönük gişedeki memur çocuğa 1000 tl ye yakın para uzattığını gördüm.genç çocuk parayı kocaman içten bir gülümseme ile aldı.yapılmasını istediği işlemi sordu.aramızda iki metre uzaklık olmasına rağmen kokunun ağırlığı nefes almamızı engellerken çocuğun yüzünde en ufak bir değişiklik yoktu.para yatırma işlemi bitti.hanım muntazam türkçesi ile sorularını sıralamaya başladı, genç memur yaklaşık 10 dakika boyunca tek tek içten gülümseyerek bıkmadan hanımın tüm sorularını yanıtladı.
    hanımefendi makbuzunu çantasına koyup ayrılırken yüzünde önem verildiğini onaylayan mutluluğu görebiliyordum.
    sıra bana geldi.işlem numaram yan bankodaki hanım memurda yandı.memure demin yaşlı hanımın işlemini yapan arkadaşına dönerek
    -para mı yatırdı para mı çekti ? diye sordu genç çocuk ;
    -sabah çekmişti ,şimdi yatırdı . diye cevap verdi.
    şaşkınlık içinde nasıl olduğunu sordum, öğrendim ki bu hanım teyzem her sabah gelip bir önce akşam çektiği parayı yatırıp akşam çekermiş.ve bu muhteşem insanlar her gün, günde iki kere ,sanki teyzem yeni gelmiş gibi onu karşılayıp işlemini yapıp ,tek tek sorularını cevaplarmış.değil bankaya almamak, vakit kaybettiklerini düşünmek ,insanın yüzünde bir gr bıkkınlık olmaz mı ?
    benim işlemim sürerken, güvenlik görevlisi sonradan günlük ritüeli olduğunu fark ettiğim şekilde oda parfümünü sıkarak etrafta geziniyordu.
    o güler yüzlü memur çocuk parfüm ona doğru yaklaşırken ,
    şu zıkkımı sıkma çok kötü kokuyor diye sitem etti.gözlerim dolu dolu aferin size aferin size diye diye şubeden ayrıldım.
    bu başlık buraya oldu mu bilemem ama bu hikayenin yeri (bkz: hayata dair gülümseten detaylar)başlığı bilirim.lakin yolunuz düşerse gidin bu çocuklarla tanışın arada kaynamasın istedim.
  • alkışlanacak hareketler.
  • kendilerine rober hatemo'dan çiçeğim adlı şarkıyı gönderiyor ve çok selamlar söylüyorum efendim.
  • benzer çalışanlara maltepe ilçe nüfus müdürlüğü'nde rastlamıştım..

    ilçe nüfus müdürü olan hanımefendi, daireye gelip memurlarla tek tek tokalaşan ve anlaşılması neredeyse imkansız bir şeyler söyleyerek onlarla kendi lisanınca sohbet eden meczup bir vatadaşımızı ayağa kalkarak karşıladı ve "sen nerelerdesin, niye uğramıyorsun ne zamandır" diyerek sohbet etti güleryüzle..

    bizzat müdüründen kâtibine kadar tüm memurlar aynı tavırla meczup vatandaşla ilgilendiler.. asla müstehzi veya aşağılayıcı olmayan güleryüzleriyle ve kendi işlerini de aksatmadan idare ettiler adamı.. orada sıra bekleyen vatandaşlardan bir tepki gelmesinden endişe etmiştim ama kimse rahatsız olmadı..

    umut var diye boşa demiyoruz..
  • bi terslik var bu işte, sabah çekip akşammı yatırıyor? yoksa akşam çekip sabah mı?

    bir açıklığa kavuşturursanız sevinirim.

    (bkz: ınlımıdım bıbıcım)
  • sanırım burada bahsi geçen hanım kuzguncuktan bağlarbaşına çıkan sokak ışıklarında "beyefendi mendil alır mısınız?" "efendi oğlum, sakız ya da mendil alır mısınız?" şeklinde kibarca sorularıyla mendil ve sakız satan teyzemiz olabilir. kendisi banka memuru gibi sabah 9 akşam 5 işinin başındadır, müşterilerine kibarlıkla yaklaşır, teşekkür eder, rica eder, yalvarmaz, kızmaz.
hesabın var mı? giriş yap